Ulusal Birlik Partisi Genel Başkan adayı, Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “halkın çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduğunu, hükümetin devam edeceği anlaşılan sorunlar karşısında ne yapacağına ivedilikle karar vermesi gerektiğini” belirtti.
Ersin Tatar, “döviz kurlarındaki yükseliş, Elektrik Kurumu’nun yaşatmakta olduğu sorunlar, piyasaya yansımaya başlayan zamlar , inşaat başta olmak üzere sektörlerde yaşanan krizler, hükümetin ortağı durumundaki Ulusal Birlik Partisi içinde Genel Başkan tarafından yaratılan tüzük ve yasalara aykırı anti-demokratik durumun vatandaşın çok büyük bölümünde tepki ve endişe yaratmakta olduğunu” vurguladı.
Tatar açıklamasında şunlar kaydetti;
“ Görüştüğümüz , konuştuğumuz vatandaşlarımız, kendi iç sorunlarımıza gereken kararları alarak çözüm bulmamamız, Türk pararsının değer kaybı, hükümetin etkisiz ve çaresiz duruşu dolayısı ile acı, acı şikayet etmektedirler.
Döviz kurundaki artış karşısında Başbakan,’ gereken tedbirleri alacağız’ diyor ama ortada henüz laftan başka hiç bir şey yok. Bir kriz masası dahi kurulmadı, sektör temsilcileri, sendikalar ve ilgili kuruluşlarla bir araya bile gelinmedi.
Herkes, tüm kesimler isyan edercesine açıklama yapıyor ama hükümetten en küçük bir adım yok. İş dünyası, çalışanlar böyle gitmeyeceğini, yangının daha da büyüyeceğini söylüyor ama hükümet asgari ücret konusunda bile gelişmeleri dikkate alan tutum izleyemiyor, dar gelirli, asgari ücretle geçinen çalışanla alay etme anlamına gelen bir rakam ortaya koyuyor, gençlerimizin umutlarını kırıyor.
Bizim partimiz olan, Hükümet ortağı Ulusal Birlik Partisi üst yönetimi ise hükümet konusunda etkisiz, ayak oyunları, yasa ve tüzüğe aykırı davranışlarla kurultay hesapları içinde gününü geçiriyor.
Oysa UBP’nin, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda yaşananlara, Kurum Yönetim Kurulu Başkanı’nın Türkiye’den elektrik getirilmesi konusundaki olumsuz açıklamalarına, Kurum’da yapılan keyfi istihdamlardan geri adım atılmamasına, daha iki –üç ay öncesine kadar 5 milyon karda olduğu söylenen Kurum’un şimdi ayda 30 milyon açığı olduğunun söylenmesine tepki göstermesi, hükümetteki varlığını hissettirmesi lazım.
UBP üst yönetiminin, 2 yılı aşkın bir süre CTP-DPUG koalisyon hükümetine yaptığı eleştirileri düşünerek, halkın bunları unutmadığının bilinci ile hükümetteki etkisini hissettirecek adımar atması lazım.
UBP’yi şu anda yönetmekte olanların, küçük kurultay hesapları ile uğraşmak yerine KKTC’nin esenliğinin önemsediğini, halkın refahının düşünüldüğünü göstermesi gerekir.
Hiç kimse kusura bakmasın ama ülke ve halkımız için durum vahimdir.
Eğer ivedi tedbirler alınmaz, demokratik katlımcılıkla , halkın beklentileri doğrultusunda çözümlere gidilmezse bizleri çok kötü günler bekliyor. Günümüz koşullarında bundan en büyük zararı da KKTC’nin varlığı için son derece önemli olan UBP’nin göreceği, bir takım hesaplar içinde olanların bunun için hesaplar yapmakta olduğu ise kesindir.”