“Gerekirse borçlanırız, on üçüncü maaşları öderiz!” diyor Sayın Maliye Bakanımız… “Borç yiğidin kamçısıdır” yalanını kim uydurdu? Yiğit, elindeki kamçıyı kaptırdı, at yürümüyor! Kamçı kimin elinde bilinmiyor… Borç veren mi, yoksa borç alan mı kamçılanıyor, o da belli değil… Gerçek olan şu: Borçlanarak “maaş” ödeyen bir devlet, sonuçta bu borcunu faiziyle birlikte geri ödemek durumundadır… Devlet, yeterli gelir kaynaklarına sahip değilse eğer, ki KKTC’nin gelir kaynakları bellidir, o zaman geri ödemek durumunda olduğu paraları kimden toplayacak? İşte bu noktada, kamçı sopaya dönüşünce, devletin eli metazori halkın cebine sokuluyor… Nasıl sokuyor elini devlet? Pantolonunun arka cebindeki cüzdanı usul usul çekip alacak! Sezdirmeden… Vatandaş cüzdanının gittiğini anlayıncaya kadar, içi boşaltılmış olmalı… “ - Cüzdanda pek bir şey yoktu da, kimlik kartım, sürüş ehliyetim, kredi kartlarım da gitti. Ben şimdi ne yapacam?” Tekrar çıkaracaksın canım kardeşim… Devletin senden alacağı biter mi? Hem üzülme, sana maaş olarak dönecek sonuçta! *** Bu yaşananlar bir krizdir aslında… Veya kaosun öteki adı! Kimse geleceğinden umutlu değil! Her şey çöktü, battı, bundan öte gidilecek köy var mı? Bu kargaşa ve fukaralık içinde sürdürülen “barış” görüşmelerinden de kimse umutlu değil! “ 2016 yılında çözüm bekliyor musunuz?” sorusuna, “ evet umutluyum “ diyen yok! Peki, ne olacak? Çözüm yoksa, AB kapıları ne bize ne de Türkiye’ye açılmayacak… “AB’nin durumu daha mı iyi? diye sorarsanız… Durum ortada! Bulgaristan, Romanya, Macaristan AB üyesi olmadan önceki günlerini arıyor… Yunanistan bin pişman! Kıbrıs Rum tarafı iflastan döndü! Sorun aslında küresel… Bu iş kapitalizmle olmuyor! Kapitalizm, kurtuluşunu savaşlarda arıyor… Ve yeni bir dünya düzeni için, üçüncü dünya savaşına adım adım yaklaşıyor insanlık… *** Dünyayı kurtarmanın bir yolu var aslında… Tüm dünya liderleri, kapitalizmin ortadan kaldırılması için, barışçıl toplantılarda buluşmalıdırlar… Yerine neyi koyalım, derseniz… Eşitlik, adil paylaşım… Aşamalı olarak, sosyalizm uygulanmalı yani! Bu kavga ancak böyle biter! Ve dünyamız ancak o zaman kurtulur…