Rusya’da KRAY kenar- uç anlamında… UKRAYNA.. kenarda, uçta kalmış demek.. İşte; Bu kenarda kalmış ülkeyi, Bereketli uçsuz bucaksız, siyah topraklarını Ormanlarını, kayın ağaçlarını, Ressamın yağlı boya tablosu gibi duran O güzel memleketi ANIMSADIKÇA, Azgınlığın, kudurmuşluğun, yamyamlığın, kalleşliğin, doyumsuzluğun Sınırlarının kaybolduğunu anlıyorum. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB), Ve dünyanın buğday ambarı, Zengin yer altı kaynakları, Madenleri ile (yüksek kaliteli kömür madeni) Rus’u, Polonyalısı, Yahudi’si, Müslüman Tatarları ve Hristiyan Gagavuz (Gök oğuz) Türkleri, Moldovyalı’sı, Ve daha birçok etnik kökenli insanların yaşadığı; Güzel ülke UKRAYNA… Şimdi; Emperyalizmin kıskacında, İç savaşa, Bölünmeye sürükleniyor… Bir tarafta Emperyal güç ABD ve AB, Öte tarafta; ABD’yi sınırlarına yaklaştırmak istemeyen, sıranın bir gün kendisine geleceği bilincinde olan Rusya Federasyonu… Böyle giderse… Federasyonu’nun gideceğini ve yalnız Rusya’nın kalacağını PUTİN biliyor.. Ve direniyor… Emperyalizm Moskova’ya doğru yaklaştıkça; zaten devam etmekte olan 3. Dünya Savaşı, topyekûn bir nükleer savaşa dönüşecek; Kıyamet o zaman kopacak. Ne sana kalsın, ne bana yani… Yangın Tataristan’a, Çeçenistan’a ve diğer Federal Cumhuriyetlere yayılabilir… *** Yaşar ALTAY’la (*) birlikte bir ay kaldığımız KIEV’i size tarif etmek o kadar zor ki… Çirkinlikleri anlatmak kolay; Kirlilik, yıkıntı, döküntü, pislik, kan, savaş derseniz her şey anlaşılır. Güzellikleri, uzun yıllardan süzülüp gelen kültür birikimlerini, her biri bir sanat eseri olan eski yapıları, yolları, durgun akan nehirleri, dağları, ormanları, mavi gökyüzüne değen kestane ağaçlarını… Anlatmak o kadar zor ki… İnsanların yaratığı güzellikleri bırakın doğal afetler yok etsin. Fırtınalar, hortumlar, su baskınları, depremler… Üzüntü ve keder, İnsanların kendi eserlerini yok etmelerindendir… Odessa, Harkov (Harkiv), Donetsk – kömür madenlerinin bulunduğu şehir.. Şahtarlar.. Lvov (Lviv), *** Odessa Tıp Fakültesi’nde okuduğumuz 1970’li yıllar… Yaşar ve ben, Bir de Moskova’dan ziyaretimize gelen Şener (**) Limana bakan Potemkin Merdivenlerinde çektirdiğimiz fotoğraf, bugün tarihe tanıklık ediyor. Ölmeden önce, Odessa’ya mezum olduğum okula gitmek isterim. Don Kazaklarının at koşturduğu, Taras Bulba’nın güzel ülkesini görmek isterim. Yıkmayın UKRAYNA’YI, Yıkmayın DÜNYA’YI… (*) Şimdi Almanya’da Beyin Cerrahı (**) Şener LEVENT (Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)