Ülkemize ilişkin kararların GKRY tarafından kabul edilip edilmemesinin kıymeti yoktur!

Ülkemize ilişkin kararların Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından kabul edilip edilmemesinin kıymeti yoktur!

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun, GKRY Dışişleri Bakanı Kasulidis’in Rum kesiminde yerleşik Büyükelçilere gönderdiği mektup hakkındaki açıklaması:
 
 “Dış politikamız ve ülkemize ilişkin kararların Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından kabul edilip edilmemesinin kıymeti harbiyesi yoktur”
 
 
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis’in Rum kesiminde yerleşik Büyükelçilere bir mektup gönderdiği Rum basınında yer almıştır.
 
Rum tarafının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin, Devletimizin uluslararası toplum içerisindeki haklı yerini almasına yönelik çabalarını engellemek ve kendi teşvikiyle Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonun devamını sağlamaktan başka bir amacı olmadığı Kasulidis’in mektubuyla bir kez daha teyit edilmiştir.
Kıbrıs meselesi Türk tarafı için bir hak ve hukuk davasıdır. Bu anlayışla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Ada’daki gerçeklere uygun yeni bir politika belirlemiştir.
 
Kasulidis, Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında varılması muhtemel bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini de belirtmektedir. Dış politikamız ve ülkemize ilişkin kararların Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından kabul edilip edilmemesinin kıymeti harbiyesi yoktur.
 
Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) topraklarımızdaki mevcudiyeti ve faaliyetlerini sürdürmesi, iki taraf arasında kabul edilebilecek yasal bir düzenlemenin sonuçlandırılmasıyla mümkün olabilecektir.
 
KKTC, BMBG’nin ülkemizdeki faaliyetlerini, Devletimizin iyi niyeti çerçevesinde yürütebildiğini, ancak bu konuda bir anlaşmaya ihtiyaç olduğunu, BM Sekreteryası başta olmak üzere ilgili tüm BM kurumları nezdinde hem yazılı hem sözlü defaatle kayda geçirmiştir.
KKTC, BMBG’nin ülkemizdeki mevcudiyetini ve faaliyetlerini iyi niyetimize dayalı mevcut düzenlemeyle yürütemeyeceğine ve zaman kaybedilmeksizin bir anlaşma üzerinde mutabık kalınmasının şart olduğuna inanmaktadır.
 
Bu hususta geriye dönülemez bir kararlılık içerisinde olduğumuzu yinelemek isteriz.
KKTC ve BM arasında iki tarafın da kabul edebileceği bir anlaşma için Bakanlığımız yapıcı davranmaya devam etmektedir. BM’nin, her zamankinden farklı olarak, yapıcı ve gerçekleri dikkate alan bir yaklaşım benimsemesi önem arz etmektedir.
 
Samimi ve yapıcı tavrımıza rağmen, BM’nin Adadaki gerçeklerden kopuk yaklaşım sergilemeye devam etmesi ve bu nedenle bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmaması halinde, daha önceden de ifade ettiğimiz üzere, tüm seçenekleri gözden geçirmekten ve gerekli adımları atmaktan başka bir seçeneğimiz kalmayacaktır.