Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Amphan Kasırgası nedeniyle denizde mahsur kalan yüzlerce Arakanlı mültecinin durumu hakkında endişeli.
Örgüt, geçtiğimiz hafta Bengal Körfezi’nde oluşan ve hızı saatte 270 kilometreye kadar çıktığı belirtilen kasırganın ortasında kurtarılmayı bekleyen insanlara, biran önce yardım eli uzatılması gerektiğini belirtiyor.
'Arama-kurtarma operasyonları yapılması gerekiyor'
Nisan ayı ortasında 30'dan fazla Arakanlı Müslümanın bir kaçakçı teknesinde öldüğünü hatırlatan IOM Genel Müdürü António Vitorino, "Denizde mahsur kalanları karaya güvenli bir şekilde çıkarabilmeyi sağlamak için arama-kurtarma operasyonları yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Malezya'ya gitmek isterken Covid-19 salgını nedeniyle geri çevrilen ve tekneleri 2 ay boyunca denizde sürüklenen 382 Arakanlı sığınmacı, açlıktan ölmek üzereyken nisan ayı ortasında Bangladeş Sahil Güvenliği tarafından kurtarılmıştı.
Vitorino, ayrıca açıklamasında "Tüm dünya Covid-19 pandemisiyle boğuşurken, binlerce erkek, kadın ve çocuğun tıpkı 2015 yılındaki gibi bir krizle karşı karşıya kalmaması için uğraş vermeliyiz" dedi.
2015 yılında Myanmar'ın Arakan bölgesinden ve Bangladeş’ten kaçan yaklaşık 8 bin göçmen, Endonezya, Malezya ve Tayland’ın kıyılarına yanaşmasına izin vermemesi nedeniyle insan kaçakçıları tarafından sağlanan teknelerde aylarca mahsur kalmıştı.
Bangladeş'in kıyı kesimlerinde etkili olan Amphan Kasırgası, sadece denizde kalanları değil, Cox's Bazar'daki kamplarda elverişsiz koşullarda yaşamaya çalışan Arakanlı Müslümanları da oldukça zor durumda bıraktı. Birçok kampın sular altında kaldığı söylendi.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar ordusu, Arakan eyaletindeki sınır karakollarına Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe göstererek Arakanlı Müslümanlara yönelik kitlesel şiddet eylemleri başlattı.
Birleşmiş Milletler (BM), bu saldırıları 'etnik temizliğin tipik bir örneği' şeklinde tanımlarken, uluslararası sivil toplum kuruluşları da Rohingyalara yönelik sistematik hak ihlallerini ve toplu katliamları 'soykırım' ve 'insanlığa karşı suç' olarak adlandırdı.
Saldırılar ve uygulanan ‘zulüm’ Arakanlıları komşu ülkere göç etmek zorunda bıraktı. Arakanlı Müslümanlar O tarihten bu yana hala ülkelerine dönemedi.