Uluslararası hukukun dışında olmak suç örgütlerine cazip geliyor!

Derviş DOĞAN

Uluslararası hukukun dışında kalmak suç örgütlerine ve/veyahut interpol tarafından da kırmızı bültenle aranan bir takım insanlara bu coğrafyada ev sahipliği yapmak için meşruiyet mi kazandırıyor? Elbette hayır. Yani böyle olmaması gerekiyor. Lakin üzülerek belirtmek isterim ki, Kıbrıs’ın Kuzey’inde durum budur. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan insanların elini kolunu rahatça sallayıp gezdiği, iş yapabildiği topraklardır buraları. Var mı bunun bir izahı? Yok. Suç suçtur nihayetinde, nerede ve nasıl işlenmişse, işlenmiş. Bu suçlardan dolayı başka başka insanlar farklı coğrafyalarda zarar görmüşler. Mağdur olmuşlar. Bunun hukuk nezdinde illa ki bir yaptırımı olur. Siz ister tanınmış bir ülke olun, ister olmayın. Burada esas olan hukukun üstünlüğünü temsil eden bir otoritenizin olup olmadığıdır. Dolayısı ile günün sonunda bu kapsamda hakkında tutuklama kararı çıkartılan ve İnterpol gibi uluslararası bir polis teşkilatının da kırmızı bülten yayınlayıp aradığı insanları sırf uluslararası tanınmışlığı yok diye bu topraklarda barındırmanın izahını yapamazsınız. Bu mümkün değil. Düşünün ki bugünkü yapıda otoriteniz altında bulunan,ki buna devlet de diyoruz onlara göz yumarak kol kanat germiş oluyoruz. Ve buralarda rahatça hareket etmelerini sağlayarak, paravan işletmeler aracılığı ile birçok şaibeli işler yapmalarına fırsat veriyoruz. Bunu hep birlikte yapıyoruz. Peki devletin bu işlerden hiç mi haberi yok? Ya da devletin kolluk güçleri kırmızı bültenlerle aranan bu insanların bu coğrafya üzerindeki varlığından habersiz midirler? Bence değildirler! Uluslararası hukukun içinde olmamanın vurdumduymazlığı ile hareket ediyorlar. Görmezden geliyorlar. Yoksa benim ve sizlerin gördüğünüz şeyleri onların görmemesi mümkün değil. Sadece umursamıyorlar. Peki o zaman, yarın bir gün bu ülkede bir anlaşma olur da uluslararası hukukun içerisinde kendimizi bulursak ne yapacaklar? Tabi ki bugün yerine getiremedikleri görevlerini. Hatta yapmak zorunda kalacaklar. Zira sistem bunu öngörecek. Yasalar bunu emredecek. Dolayısı ile görmezden gelme, ya da umursamama gibi lüksleri ortadan kalkacak. Uluslararası toplumun itina ile uyguladığı evrensel hukuku uygulayacaklar. Zaten başka bir şansları da olmayacak. Kara para trafiği yön değiştirecek. Belki bütünü ile ortadan kalkmayacak ama azalacak. Uluslararası unsurlarla işbirliği yapılarak kontrol mekanizmaları işlevsellik kazanacak. Bu husustaki istihbarat ağları genişleyecek. İşbirlikleri artacak. Bir başka coğrafyada suç işlemiş veyahut suça karışmış insanlar için buralara kaçıp gelme işi cazibesini yitirecek. Çünkü adaya girişleri mümkün olamayacak. Kısacası uluslararası hukukun içerisine dahil olmanın faydaları saymakla bitmez. Lakin dışında kalmaya devam etmemiz halinde suç örgütlerinin at koşturduğu bir ülke haline geleceğiz. Ve suçlulara dolayısıyle onların eliyle yürütülen karanlık ilişkilere kamufle olmaya devam edeceğiz. Onlara sığınak olacağız.