5 Red 10 Kabul Oy çokluğu ile Asgari ücret, bürüt 1,730 TL oldu. Yani, aylık net olarak 48 TL arttı. Diğer bir deyişle, aylık kişi başına 12 TL arttı. Kişi başı günlük 12 ,8 TL ye gelen asgari ücret; yeni artışla yaklaşık 13.2 TL oldu. Kişi başı günlük artış, yaklaşık 400 krş. Küçük bir şişe su, 1.5 TL Umumi tuvalet giriş 1 TL. Emeğin karşılığı, bir tuvalet parası bile değil. Bunu ben demiyorum. Hükümet temsilcileri ile, işveren temsilcileri diyor. “Emek en yüce değerdir” diyen bir parti ile ,”Halkı Rum’a muhtaç etmeyeceğiz” diyerek çözüm istemeyen bir partinin kurduğu, ortak hükümetin temsilcileri, işverenle bir olup; kişi başı günlük 400 krş artış için, onca kağıt, kalem, zaman harcadılar. Zaten işin en acı yanı da bu. Hükümet temsilcileri, işverene hizmet etti; emekçi, o masada öksüz kaldı. Oysa hükümet temsilcilerinin o masadaki görevi, işverene hizmet ederek, seçim garantilemek değil; yasada belirtildiği gibi;kriterlere uygun olarak, 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca koşullarda sürdürebileceği ücretin belirlenebilmesini sağlamaktı. Yani o masada, yasayı temsil etmeliydi. Emekçinin, bir ayını, insanca yaşam koşullarında sürdürebileceği ücreti alması için taraf olmalıydı. Olmadı. Emekçi kardeş, demek ki; İnsanca yaşam koşullarına layık değilsin. Bunu da ben demiyorum. İşverenin hükümeti diyor. Döviz, aldı başını gidiyor. Her şey, dövize endeksli ödeniyor. Başbakan, elektiriğezam kaçınılmaz diyor. Tüm ücret artışlarına baz alınan ve onlarca kişinin yaşamını sürdürmeye çalıştığı asgari ücrete, 4 kişi için ,aylık net 48 TL Kişi başı günlük 400 krş reva görülüyor. Adına da artış deniyor. Buna düpe düz, halkla alay etmek denir. Emekle, dalga geçmek denir. “çal, çırp, adam öldür, banka soy, ne istersen yap, çocuklarını kendi yöntemlerinle geçindir” demektir. Asgari ücrete mahkum ana-babayı, çaresiz bırakıp, suça teşvik etmek demektir. Kısacası bu yapılan, yasaları da, halkı da, hiçe saymaktır.