Uykusuz, Yorgun ve Çaresiz…

Kıvanç BUHARA

Bir süreden beridir, modern, uygar Türkiye Cumhuriyetinin yerinde yeller esiyor! Atatürk ve onun silah arkadaşlarının, halk ile birlikte kurdukları Türk devleti, deyim yerinde ise can çekişiyor! Ha şimdi bölünecek, ha biraz sonra… Nasıl bölünecek? Kaç devletçik doğuracak, bilinmez! Yüz yıl sonrayı planlayan ve projelendiren ABD ve Avrupa emperyalistleri biliyorlar tabii ki… Önce ASALA’yı musallat ettiler, sonra PartiyaKarkerenKurdistan’ı ( Kürdistan İşçi Partisi PKK) yarattılar! Sol bir örgüt olduğunu iddia eden PKK, ABD’nin maşası oldu! Beslediler, eğittiler, silahlandırdılar… Kim yaptı bunu? Hiç kuşkunuz olmasın, başta ABD ve yardımcısı Büyük Britanya! İngiltere yani… Uygar Türkiye Cumhuriyetine karşı, 1923’ten beridir yürütülen planlı, sistemli savaş, semeresini veriyor! Nasıl başardılar? Birinci suçlu, Türkleri hiç sevmeyen, hatta nefret eden Gürcü YosifVissariyonoviç STALİN… İkinci Dünya Savaşından sonra, savaştan galip çıkmanın verdiği güçle, Türkiye’yi tehdit ederek, Amerikan emperyalizmin kucağına itti! Sovyetlerin hışmından korunmak isteyen Türkiye, ABD’ye sarıldı, Kore savaşında binlerce Mehmet feda edilince NATO’ya alındı ve süreç başladı… Nasıl bir süreç? Kalkınması, sanayileşmesi engellendi… On yılda bir gelen askeri darbeler sayesinde, demokrasi, insan hakları çiğnendi… Kısacası; modern Türkiye Cumhuriyeti, geri kalmış, din bağnazlığının acımasız pençeleri altında ezilmiş bir beşinci dünya ülkesi haline getirildi… En büyük din bağnazı kimdi? Recep Tayyip Beyden önce, Türkiye’de elinde Kur’an’la dolaşan din simsarı kimdi dersiniz? Atatürk’ün Harbiye’sinde yetişen bir Kurmay Subay… ABD’nin has uşağı, taşeronu! Türk Ordusu’na Genel Kurmay Başkanı olmuş, ancak cahiliye devrinden kalma Kenan Evren! *** Derken; Bu günlere gelindi… Geçen akşam, bir tv. kanalında Cumhurbaşkanı Recep Beyi izlerken, üzüldüm! Kravatsızdı ve gömlek yakaları dağınıktı, belli ki son günlerde kendine bakamıyor… Sesi kısıktı, hasta ve çok yorgun görünüyordu! Kendine soru soran, acemi çaylak çakma gazeteci, bir çuval incir berbat edince… *** Eskilerin deyişi ile; “ hasıl-ı kelam “ (*) Şimdi, bu saatten sonra Türkiye’de yapılacak en mantıklı, en hayırlı iş… … Recep Tayyip Bey derhal bütün siyasi partileri bir araya toplayarak, önce erken seçimi iptal etmeli, Sonra ulusal bir koalisyon kurarak, Türkiye’yi selamete çıkarıncaya kadar, demokrasinin dışına çıkmadan, ülkeyi genel seçimlere götürmeli! Siyasi irade güçlü olursa… Ve ABD’nin taşeronluğu güçlü şekilde reddedilirse; PKK’nin, Işid’in kütükteki adları okunmaz! İRAN kadar olamadınız mı?   (*) Sözün kısası!