Mars'a gidecek doğru insanları bulmak kolay olmayacak.
Astronotların bir daha asla geri dönmemenin muazzam riskine hazırlıklı olması, oraya varmak için yaklaşık yedi ay boyunca kapalı bir uzay gemisinde oturmaktan mutlu olması ve en yüksek eğitimli uzmanlardan biri olması gerekiyor.
Ancak son bir araştırmaya göre, olması gereken bir şey daha var; başlangıçta Mars'a seyahat eden her astronot bir kadın olmalı.
Fransa'daki Mekansal Fizyoloji Tıp Enstitüsü'nden Jonathan P. R. Scott'un liderliğindeki uluslararası araştırma ekibi, mürettebatın tamamen kadınlardan oluşmasının avantajlarını inceledi.
Mars'ta kadın olmak neden avantajlı?
Analizde uzun uzay görevlerinde erkek ve kadınların tahmini oksijen tüketimine, toplam enerji harcamasına, karbondioksit ve ısı üretimiyle su gereksinimlerine odaklanıldı.
Erkek astronotların vücut boyutlarının tek başına tüm bu ölçümleri büyük ölçüde artırabildiği anlaşıldı.
Buna göre erkeklerde toplam enerji tüketimi yüzde 30, oksijen tüketimi yüzde 60, karbondioksit üretimi yüzde 60 ve su ihtiyacı yüzde 17 artıyordu.
adın astronotlarsa genel olarak çok daha iyi ölçümlere sahipti.
Örneğin ABD'deki bir erkek ve kadının ortalama boyu göz önüne alınarak yapılan bir hesaplama, kadınların beslenme gereksinimi ve oksijen tüketiminde yüzde 41'e varan bir azalma tespit edildi.
Ayrıca Mars'ta kurulması planlanan yaşam alanı modüllerinin kadınlar söz konusu olduğunda daha küçük olması da mümkün.
Buradan hareketle verilerin, tamamı kadınlardan oluşan ekiplerin ilk Mars görevinde avantajlı olabileceğini gösterdiği ifade ediliyor.
Öte yandan Scott ve ekibinin kadınlardan oluşan mürettebata dikkat çektiği bu araştırma, türünün ilk örneği değil.
Daha önce de benzer araştırmalar yapılmıştı
1950'lerde NASA'nın Özel Yaşam Bilimleri Komitesi'nin üst düzey yetkilileri de kadın astronotların avantajlarına dikkat çekerek bir tartışmanın fitilini ateşlemişti.
O dönemde kadınların vücutlarının daha hafif olduğu, daha az oksijen ve daha az kalori gerektirdiği, ağırlık ve kaynak tasarrufu sağladığı, kalp krizi geçirmeye erkeklerden daha az eğilimli oldukları vurgulanmıştı.
Ayrıca kadınların üreme sistemlerinin de radyasyondan daha izole olduğuna dikkat çekilmişti. Zira uzmanlara göre erkeklerin testislerinin dışarıda olması radyoaktif ortamlar için iyi değil.