Corona virüsü salgını ortaya çıkmasından bu yana virüs yeni varyantlarıyla yayılmaya devam ederken bilim insanları da araştırmalarıyla virüsün bilinmeyen noktalarını aydınlatmaya çalışıyor.
Salgının başından beri riskli gruplar arasında bulunan hamilelerle ilgili yeni bir araştırma ise uzmanların dikkatini çekti. Eylül ayında yayınlanan araştırmada; COVID bulaşması halinde, virüsün plasentanın diğer enfeksiyonlara karşı bağışıklık tepkisine zarar verebileceği ve fetüsleri ölü doğma riskiyle karşı karşıya bırakabileceği iddia ediliyor.
Bazı uzmanlar, ölü doğumlara neden olan, potansiyel olarak ölümcül gebelik komplikasyonlarındaki ani artıştan COVID enfeksiyonları sorumlu tutuyor. Doktorlar enfeksiyonların kan basıncını tetikleyebileceğinden ve plasentayı yok edebileceğinden korkuyor.
COVID, GEBELİK ZEHİRLENMESİNE Mİ NEDEN OLUYOR?
32 yaşındaki New Yorklu bir anne olan Lauren Phillips, blogunda genel olarak rahat bir hamilelik geçirdiğini, yalnızca “hafif bir soğuk algınlığı” olarak tanımladığı ikinci üç aylık döneminde COVID ile enfekte olduğunu belirtiyor.
Ancak, nisan ayında bebeği Arthur’un doğumundan birkaç gün sonra, tansiyonu tehlikeli bir seviyeye çıktığı için acil servise gittiğini anlatıyor. Aşıları güncel olan ve maske takma konusunda da son derece dikkatli davrandığını belirten Phillips, preeklampsinin nedeni olarak Omicron enfeksiyonunun gösterildiğini söylüyor.
Preeklampsi, daha çok gebelik zehirlenmesi olarak biliniyor. Genellikle yirminci haftadan sonra yüksek tansiyonla ortaya çıkıyor ve başta karaciğer ve böbrek olmak üzere organlarda hasara neden oluyor. Preeklampsi, her yıl dünya çapında 70 bin anne ve 500 bin cenin ölümüyle sonuçlanan bir hamilelik komplikasyonu ve pandemi sırasında vaka sayısının hızla artmasıyla dikkat çekiyor.
AŞILANMAMIŞ KADINLAR YÜKSEK RİSK ALTINDA
Uzmanlar, hamilelikleri sırasında COVID-19’a yakalanan kadınların da yüksek ölü doğum riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Ancak, aşılanmamış kadınların daha yüksek komplikasyon riski altında olduğunu gösteren istatistiklerle aşılamanın bu vakaları önlemeye yardımcı olabileceğine inanıyorlar.
Salgının başlarında, pek çok bebek enfeksiyonla doğduğu için COVID’in doğmamış fetüsleri etkilemediği düşünülüyordu. Ancak eylül ayında yayınlanan çalışmada, enfeksiyonun plasentanın başka enfeksiyonlara karşı bağışıklık tepkisine zarar verdiği ortaya çıktı.
Dr. Kristina Adams Waldorf, “Şu anda gördüğümüz şey, plasentanın COVID-19’a karşı savunmasız olduğu ve enfeksiyonun plasentanın çalışma şeklini değiştirdiği ve bunun da fetüsün gelişimini etkilediği” diyerek durumu açıklıyor.
Bilim insanları ayrıca COVID’in esas olarak solunum sistemini etkileyen bir virüs olduğuna inanıyorlardı; ancak artık virüsün, dolaşım sistemine de zarar verdiği kanıtlandı.
ERKEN DOĞUM VE HAMİLELİĞİN SONA ERMESİ GİBİ SONUÇLARI OLABİLİR
The Times’ın haberine göre, 2021 sonbahar ve kışında bebeklerin neden öldüğünü bulmak için çalışmalar yapan Patolog Amy Heerema McKenney, ürkütücü derecede benzer ölü doğum raporları almaya başladığını belirtiyor.
Normal bir plasentadan akanın, besleyici kanın göstergesi olan süngerimsi ve koyu kırmızımsı bir ton olması gerekirken, bebeklerini kaybeden annelerde sert, renksiz ve daha çok ten rengi bir sıvının aktığına dikkat çekiyor.
Pandemi sırasında, bir dizi araştırmaya göre, COVID ile enfekte olan hamile kişilerin, enfekte olmayanlara göre yüzde 60 daha fazla preeklampsi riskine sahip olduğu bulundu.