Vedalar Bazen Çok Acıdır… SUNA ATUN

Uzm.Çağın ZORT (M.A)

Bu yazıma; bir süre önce kaybettiğimiz çok değerli bir ablam, hocam, araştırmacı-yazar, kültür insanı ve duyarlı bir Mağusa sevdalısı yufka yürekli bir insan Suna Atun’u özlemle, saygıyla ve hasretle anarak başlamak istiyorum. Kendisiyle sık sık sempozyumlarda, panellerde, kültür- edebiyat toplantılarında görüşürdüm. Hep şunu vurgulardı: “Kültürümüz yok olmasın, ülkemizi, kültürümüzü hep ileriye taşımak zorundayız”…sohbetimiz hep ülkedeki sosyal-kültürel ve eğitim sıkıntıları üzerineydi çoğu zaman… Çok neşeli bir insandı. Kahkahası hâlâ kulaklarımda sanki… Bir gün kendisini DAÜ’de ofisinde ziyaret etmiştim. Orda bir kahve eşliğinde çok koyu sohbet etmiştik eğitim ve Kıbrıs edebiyatı üzerine… hep ısrarla şöyle derdi : “Bizler kalıcı değiliz, siz gençler bizden sonra bu görevi yürüteceksiniz, kültürünüze, edebiyatınıza ve değerlerinize sahip çıkacaksınız”… O; ülkemize, edebiyatımıza çok büyük katkı sağladı. Araştırma konusunda bazı ilklere imza attı. Hep çalıştı, hep yazdı. Hep ülkesi için çalışmayı, araştırmayı ve kitaplaştırmayı bir görev bildi ve o şekilde yaşadı. Hep bir not defteri vardı sempozyumlarda... Konuşmacıları dikkatlice dinler notlarını alırdı. Bir gün : “Çokça not alıyorsun hocam dedim”. “Söz uçar yazı kalır Çağın’cğım sen de hep yaz nolur yaz” demişti… Ve bir gün o acı haberi aldım. Hep derim zaten insanoğlu bugün var ama yarın hep bir ihtimaldir. Arkada kalacak olan hoş bir seda ve ölümsüz eserlerdir. Suna abla belki bugün aramızda yok. Ama yazdıkları, yaptıkları, bu ülkeye, bu topluma ve gençlere söylemleri ve eserleriyle hep yaşayacak. Ne mutlu bize ki ülkemiz böyle araştırmacı-yazar, edebiyatçı, örnek bir öğretmen yetiştirdi… Hani hep derler ya “Öldükten sonra yaşamak isterseniz, ölmez eserler bırakacaksınız”… Sen ölümsüz eserlerinle kalbimde ve kalbimizde her daim yaşayacaksın Suna Atun… Yazıma Suna Atun’un oğlu Sunat Atun’un annesi için yazmış olduğu şiirle devam ediyorum. Sunat Atun şiirin sonunda şöyle diyordu : Ahirete intikal edişinin 40. gününde, seni aramızdan ayrıldığın gün öncesi yazdığım bu notla anıyorum anne. Seni sevgimizin sonsuzluğunca seviyorum anne. Oğlun Sunat Atun”. Şiiri okurken gerçekten çok duygulandım. Hüzünlendim, gözlerim dolu dolu oldu. İnsanın çok sevdiklerini hele hele de annesini kaybetmesi ne büyük bir acı… Şiir Şöyle: Söylerdin hep Kanatsız meleğim, Uzun ömür etmeyim, yaşlanmadan öleyim, Ne doyabildik şevkatine, sevgine, o cennet yüreğine; Ana diye tek bildiğim nede o seker tenine. Yorgun yatağında yine ailen oldu son derdin, Gözlerinde nurun, kıpırdayamadı artık kolun elin, Bayram varmışcasına her an en tatlı ezgileri şakıdı, Yüreğimizdeki hüznü örtsün diye o tatlı bülbül dilin, Uçtun bu sabah sessizce, Geride insanlığın, hatıran, sevgin, emanetince, Cennet yürekli, bülbül dilli, Sevgi hayratı anam, Ahirette yine buluştursun bizi sonsuza dek Yaradan Bugün bayram günü ahval-i Cennetin, Yeni doğmuş bebek gibi vardı ahirete o ceylan benliğin, Meleklerce Selamlanıyor şimdi Allah katında o güçlü nefsin, Cennetin yolunu tarif etti, Hak emrince ettiğin tüm iyiliklerin. Yaradana emanetsin artık ebediyette, Hayır vardır dünyaya getirdiğin gibi ahirete de, Yaşayacak mirasın bil ki emin ellerde, Ruhun şad olsun mekan-ı münevveriyede Elbet gelirim sana ruhum doymaz hasrete, Ama nasıl yetişsin bu evlat, imanının heybetine Rabbim buluştursun bizi, sonsuzluğun toprağı Cennetinde Yine doğacağım kucağına, orada hacet yok ne ete ne de kemiğe. Sığındıysa da birden zayıf bedenin ebedi kabrine, Ummanlar birleşse dar kalır, Nede sığar sevgimiz dönse bu cihan koca bir makbere. Anacığım helal etme hakkını bil ki yaraşmayız ne etsek Tüm dualarımız ruhun için, kubbemizi tutan ey güçlü direk. (SUNAT ATUN) Şimdi de Suna Atun’un özgeçmişine ve eserlerine göz atalım: Suna Atun, 21 Ocak 1949 yılında Larnaka kazasına bağlı Vuda köyünde doğdu. İlk, orta ve Lise tahsilini Mağusa`da tamamladı. 1967 yılında Mağusa Namık Kemal Lisesi`ni bitirdi ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesine girerek, bu fakülteden 1971 yılında mezun oldu. Mezuniyetinden bir yıl sonra Mağusa`da kendi özel eczanesini açtı ve halen bu meslekte hizmet vermektedir. Çevre ve toplum sorunlarına olan yakın ilgi ve duyarlılığından hareketle, 1972-1990 yılları arasında Mağusa Çocuk Esirgeme Kurumu ve çeşitli Okul Aile Birlikleri Yönetim Kurullarında aktif görevler aldı. 1975 yılında eşi ile birlikte ithalat ve satış şirketi olan “A&S ATUN Ltd” adlı aile şirketini kuran Suna Atun, süreç içerisinde gruplaşan bu şirketin, yönetim kurulu üyeliğini yaptı. 1998 yılında öncüsü olduğu Eski Mağusa`yı Koruma ve Yaşatma Derneği`ni bir grup arkadaşı ile birlikte kurdu, derneğin başkanlığına getirildi. Mayıs 2000 tarihinde bir aile vakfı olarak, yine eşi ile birlikte SAMTAY ve Ata Atun, Mağusa Tarihini Araştırma ve Yazın Vakfı VAKFI`nı kurdu; bu vakfın yönetim kurulu başkanlığını yaptı. KIBATEK [Kıbrıs-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları] VAKFI’nın da kurucularından olup, Vakıf Mütevelli Heyeti üyesidir.Yurtiçi ve yurtdışında sempozyumlara katılarak Kıbrıs Türk Kültürü üzerine bildiriler sundu.Doğu Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde ‘Kıbrıs Türk Edebiyatı’ dersi Okutmanlığı yaptı. Eserlerinden Bazıları: Kitapları * Mağusa Haritasında Yüzlerinin ve Yüreklerinin İzdüşümleri Kalmış 116 İNSAN (Biyografiler), Ocak 2001 (Bülent Fevzioğlu ile) * Kıbrıs Türk Halk Edebiyatı’nda Destanlar ve Ağıtlar Üzerine Bilgiler - Belgeler - Araştırmalar Cilt 1,II,III, (2001-2002-2003) (B. Fevzioğlu ile). * Kıbrıslı Türklerde Sportif Etkinliklerin Başlangıcı ve Kıbrıs Türk Futbolundan Tarihsel Kesitler, Çalışma, Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayını: 2003. (B. Fevzioğlu ile). * Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda Öykü’nün 107 Yıllık Kronolojik – Antolojik Tarihsel Süreci Cilt: 1, II,III, (2004, 2007, 2008) (B. Fevzioğlu ile). * Kıbrıs Türk Hiciv Şiiri Antolojisi (1834-2004), 2005. * Kıbrıs Kültürü Üzerine Belge ve Bildiriler (1), 2008. Yayıma Hazırladığı Kitaplar: * Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda Öyküleri ile Samet Mart (Sacit Tekin) 2007. * Mermer Kadın (roman, 1949) Hikmet Afif Mapolar. 2007. * Aşk Vadisi (roman, 1950) Hikmet Afif Mapolar, 2008. Suna Atun; çok sayıda sempozyuma, seminere, panellere de katılmış, konferanslar vermiş ve ülkemizi temsil etmiş, kültürümüzü ve edebiyatımızı tanıtmaya katkı koymuştur. Bu ülke ve bizler eğitim, kültür ve tarih araştırmacılığında sana çok şeyler borçluyuz Suna hocam. Sen örnek bir öğretmen, örnek bir insandın. Arkanda bıraktığın eserlerle ilelebet yaşayacaksın. Bizler ve gelecek nesiller senin eserlerinden çok şeyler öğrenecek. Bizlere vedan bizi çok üzdü, derinden yaraladı. Yazının başlığında da söyledim ya VEDALAR BAZEN ÇOK ACIDIR…Ruhun şad olsun, mekanın cennet olsun hocam…