Vize muafiyeti AB - Türkiye mutabakatı..

Derviş DOĞAN

Türkiye'de Bakanlar Kurulu’nun Avrupa Birliği’nin Türkiye vatandaşlarına yönelik vize uygulamasını kaldırdığı tarihten itibaren Türkiye’nin de AB vatandaşlarına uyguladığı vize zorunluluğunun kaldırılması kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.

Bu düzenlemeyle Türkiye’nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne de vizeler kaldırılmış olacak.

Sözkonusu düzenleme, Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci anlaşması kapsamında Schengen vizesine sahip Türk vatandaşlarının birlik üyesi ülkelere vizesiz seyahat edebilmeleri için yerine getirilmesi gereken kriterler arasındaydı.

Şimdi eğer uygulanırsa bu kriter de yerine getirilmiş olacak.

Peki bu ne anlama geliyor?

Bu uygulama ile Türkiye Kıbrıs Cumhuriyetini tanımış mı oluyor?

İşte bugün bunlara biraz açıklık getirelim istedim.

Malum ki mevcut  durumda da Kıbrıslı Rumlar Türkiye’ye vize ile girebiliyorlardı.

İnternet üzerinden işlemlerini yaparak belli bir vize ücreti ödeyerek bunu yapabiliyorlardı.

Şimdi ise yeni durumda vizesiz girebilecekler.

Tabi Schengen vizesine sahip Türk vatandaşları da aynı şekilde Güney Kıbrıs’a seyahat edebilecekler.

Yani bu bağlamda Türkiye ve AB üyesi Schengen bölgesine müdahil olan ülkeler arasında seyahat etmek kolaylaşacak.

Kıbrıs Cumhuriyeti de 28 AB üyesi ülkeden bir tanesi olduğu için,pasaportunu alan kolayca Türkiye’ye seyahat edebilecek.

Dolayısı ile bunu AB topluluğu ve Türkiye mutabakatı olarak görmek lazım.

Cımbızla Kıbrıs Cumhuriyetini aradan çekmekle yorumlanacak bir mevzu değildir bu!

Bu durumu kuşku yok ki, Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında ki mevcut  ilişkilerin normalleşmesi adına olumlu değerlendirebiliriz.

Ve/ fakat bundan  Türkiye,  Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyor, tanımıyor tartışmalarına girmek yersiz.

Peki neden?

Çünkü burada söz konusu olan  belge bazında bir prosedürdürün hayata geçirilecek olmasıdır.

Yani tıpkı bizim KKTC kimlikleri ile Güney Kıbrıs’a geçişimiz gibi.

Buraya elimize tutuşturulan belgelerle geçiyoruz.

Karşı taraf da buna rıza gösteriyor.

Fakat bu rıza KKTC’yi tanıyorlar anlamına gelmiyor.

Ya da İngiltere’ye KKTC pasaportu ile gidebiliyoruz, orada yine elimize tutuşturulan belgeler üzerinden giriş prosedürlerini tamamlıyoruz.

Peki İngiltere KKTC’yi tanıyor mu?

Hayır..

Dolayısı ile Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyetine AB üyesi ülkeler kapsamında uygulamaya sokacağı vizesiz Türkiye’ye giriş formalitesi de karşılklı yükümlülükler yerine getirildiği takdirde bu şekli ile işleyecek.

Her şekilde ilişkiler olağan bir sürece taşınacak.

İki ülke arasında başlayan normalleşme süreci yelpazesini genişletecek.

İşbirliği alanlarını artacak.

Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diplomatik ilişkileri farklı bir boyut kazanacak.

Bu olasılıklar var, ve bunlar mümkün.

Peki böyle bir durum Kuzey Kıbrıs’a nasıl yansır?

Bunu siyasi açıdan irdelersek, hem olumlu hemde olumsuz tarafları olduğunu görürüz.

Olumlu tarafı Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile normalleşmeye başlayacak ilişkileri.

Olumsuz tarafı ise Kıbrıslı Türkler olarak Güney’deki paydaşlarımız nezdinde siyasi olarak zemin kaybedeceğimiz algısının güçlenecek olması.

Peki nasıl?

Şöyle; Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında başlaması kuvvetle muhtemel olan ilişkilerin normalleşmesi sürecinin akabinde,  Kıbrıs müzakere süreci dahil, hidrokarbon yatakları, su  ve hatta turizme varıncaya kadar birçok alanda karşılıklı  ortak paydalar yaratıp değerlendireceklerdir diye düşünüyorum.

İşte bu süreçte biz nerde olacağız?

Açıkçası gerek Türkiye’nin mevcut Kıbrıs politikası ile, gerekse Güney Kıbrıs’ın bizlere yaklaşımı ile bu sürecin tamamen dışında olabileceğimizin altını çizmekte yarar vardır.