Hepimiz ideal kiloya sahip olmak isteriz.Fazla kilolarımızı vermek için yapılan yanlış diyet uygulamaları sağlığımızı olumsuz etkiler. Şok diyet olarak adlandırılan çok az kalorili diyetlerin yapılması, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Ayrıca besin öğelerinin (vitamin, mineral vs.) yetersiz alımına bağlı olarak beslenme yetersizlikleri görülür ve bağışıklık sistemi zayıflar. Şok diyetlerin uzun süre yapılması depresyon, unutkanlık, baş ağrısı, solunum güçlüğü, iştahsızlık, kabızlık, tansiyon düşüklüğü, kansızlık, hormonal bozukluklar, kan şekerinin düşmesi, saç dökülmesi ve dolaşım bozukluğu gibi sorunları da beraberinde getirir. Şok diyetler kısa sürede hızlı bir şekilde kilo vermeyi sağlar. Hızlı kilo kaybı ise vücutta depoların hızla yıkılmasına neden olup, kanda kolesterol ve trigliserit seviyelerini yükseltir. Çok düşük kalorili beslenmek vücuttan kas ve su kaybına neden olur.Oysa önemli olan, yağsız kütle ve kas dokusunun korunup, yağ dokusunun azalmasıyla beraber gerçekleşen ağırlık kaybıdır. Tek tip besinlere (lahana diyetivs.) dayalı diyetler de sağlıksızdır. Diyette bütün besin gruplarına (süt, et, tahıl, sebze ve meyve grubu) yer verilmelidir. Uzun süre yüksek proteinli diyet yapmak, sinir sistemini ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Ayrıca protein ağırlıklı diyetlerin yağ içeriği de yüksek olduğu için karaciğerde yağlanma, kolesterol ve kalp-damar hastalığı riskini artırır.Vücutta sıvı ve elektrolit dengesinin bozulmasına ve kanda ürik asit düzeyinin yükselmesine neden olur. Fazla protein alımı, vücuttaki kalsiyumun atılmasını artırarak, osteoporozun oluşmasına sebep olur. Yağsız diyetlerin uygulanması bağırsakların yavaş çalışmasına neden olur. Ayrıca yağda eriyen vitaminlerin (A, D, E, K) yeterli miktarda emilmesini engeller. Unutulmaması gereken bir noktada herkesin yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, boy uzunluğu, fiziksel aktivite durumu, yeme alışkanlıkları farklı olduğu için beslenme programı kişiye özgüdür. Bu nedenle başkalarının yaptığı veya dergilerde, internette yayınlanan diyetleri uygulamak doğru değildir. Zayıflamak için kullanılan iştah kapatıcı ürünler, beyinde sinir sistemini etkileyerek , iştahı baskılar. Böylece besin tüketimi azalarak, kilo verilmeye başlanır. Fakat bu ürünlerin kullanılması bırakıldığı zaman yeniden iştah artar ve kilo alımı gözlenir. Ayrıca ileriki dönemde karaciğer ve kemikler üzerinde olumsuz etki yaratır. Kilo vermek kadar, kiloyu korumak da önemlidir. Oysa bu tür yanlış diyetlerle verilen kilo kayıpları kalıcı olmaz ve verilen kilolar kısa zamanda geri alınır. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için, yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmeliyiz.