Yaptırımlar Rus ekonomisine zarar verebilir

ABD ve Avrupa'nın Ukrayna gerginliği nedeniyle Rusya'ya ağır ekonomik yaptırım hazırlığına girmesi, dünya ve Rus ekonomisinin söz konusu yaptırımlardan nasıl etkileneceği sorusunu da gündeme getirdi.

ABD ve Avrupa'nın Ukrayna gerginliği nedeniyle Rusya'ya ağır ekonomik yaptırım hazırlığına girmesi, dünya ve Rus ekonomisinin söz konusu yaptırımlardan nasıl etkileneceği sorusunu da gündeme getirdi.

ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ağır ekonomik sonuçları olacağına dikkati çekerek, bir süredir Rus ekonomisi ve Kremlin’e yakın isimlere yönelik yaptırım paketleri hazırlıyor.

Hazırlanan paketler arasında, Rus bankalarının uluslararası işlemlerini sınırlama, finans kurumlarını SWIFT sisteminden çıkarma, kritik ürünlere ihracat yasağı, enerji ticaretini sınırlandırma ile bireylere ilave seyahat yasağı ve mal varlığı dondurma gibi çeşitli tedbirler uygulanabilecek.

Halihazırda 200'den fazla ülke ile 11 binden fazla finans kurumunun bağlı olduğu SWIFT ile dünyadaki sınır ötesi ödemelerin büyük kısmı gerçekleştiriliyor.

Rusya'nın söz konusu sistemden çıkarılması Rus bankalarının ülke dışı ticari işleminin zorlaşması anlamına geliyor.

Ancak Batılı bazı yetkililer, söz konusu sistemden çıkarılması halinde Rusya ile ticari faaliyetlerde bulunan başta ABD ve Almanya gibi ülkelerin finans kurumlarına da zarar vereceğine işaret ediyor.

Dolar kullanımı ve Rus bankalarına yönelik yasaklar gelebilir

ABD'nin, Rusya'nın dolarla ticari işlemleri ve takas imkanlarını yasaklaması da muhtemel tedbirler arasında.

Bu durumda, dünya ticaret sisteminde en yaygın para birimi konumundaki doların Rusya tarafından kullanımının yasaklanmasının ve ülke ile dolar işlemi yapan finansal kurumlara para cezası kesilmesinin Rus ekonomisini olumsuz etkileyebileceği bekleniyor.

Özellikle petrol ve doğal gaz ihracat gelirlerine önemli ölçüde bağlı Rus ekonomisinin dolarla işlem yasağından olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz bir etki olarak görünüyor.

Rusya'nın uluslararası piyasalarda bono ve tahvil işlemlerinden daha fazla dışlanması da bir başka muhtemel tedbir olarak öne çıkıyor.

Rus bankalarının “kara listeye” alınması da ABD ve Avrupa'nın değerlendirdiği muhtemel kısıtlamalar arasında yer alıyor. Böylece, Rus bankalarının uluslararası finansal işlem gerçekleştirmesinin imkansız hale getirilebileceği görüşü mevcut.

Batı ülkelerinin, Rusya'ya bazı temel teknolojik ürünlerin satışını engellemesi olasılığı da var.

Rusya'ya çip gibi dijital yaşamın vazgeçilmez bir teknolojisinin, elektronik ekipmanların veya çeşitli yazılımların satılmasına yasak getirilebileceği görüşü mevcut durumda.

Enerji sektörü de hedef alınabilir

Rus ekonomisi enerji ürünleri ihracatından önemli mali kaynak sağlıyor.

En büyük ihracat ürünleri doğal gaz ile petrol olan Rusya'nın bu ürünlerini satamaması ülkeyi krize sokabilecek bir duruma neden olabilir.

Batı'nın Rus şirketlerinden petrol ve gaz alımını yasa dışı ilan etme seçeneği de masada.

Onay süreci beklemede olan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesinin tamamen iptal edilmesi de olası tedbirler arasında.

Ancak, özellikle doğal gaz ve petrolün küresel piyasalarda rekor seviyelere çıkmış olduğu son dönemde böyle bir tedbirin Batı'ya da ciddi bir maliyet getirmesiyle karşılaşılabilir.

Batı dünyasının Rusya'daki çeşitli kişi ve kuruma yönelik yaptırımları bulunuyor.

Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yakın çevresine seyahat yasağı ve mal varlığını dondurma da düşünülüyor. 

Kremlin ekonomisini korurken büyüme sınırlı kaldı

SWIFT sisteminden çıkarılma riski nedeniyle Rusya, 2014'te SPFS'yi (Mali Mesajlaşma Sistemi) geliştirmeye başlamış, Aralık 2017'de kullanıma açmıştı.

Rusya Maliye Bakanlığı, Ekim 2019'da yaptığı açıklamada, Türkiye ile ulusal para birimleriyle ticaret konusunda anlaşma imzalandığını, söz konusu anlaşmanın Türk bankalarının SPFS'ye bağlantısını da genişletebileceğini duyurmuştu.

Rusya Merkez Bankası da dijital rublenin testlerine bu yıl başlayarak, nakit ve nakit dışı ödemelerle birlikte yeni, ek bir ödeme biçimini devreye almak istiyor.

Rus yetkililer, Batılı ülkelerin sert ekonomik yaptırımlar uygulamasına hazırlıklı olduklarını ifade etseler de ekonomik büyüme ve halkın alım gücündeki sınırlı artış sıklıkla gündeme geliyor.

Kremlin, devlete ait işletmeleri desteklemeye öncelik verirken, sıkı mali politikalar nedeniyle Rus ekonomisi 2014’ten bu yana dünya ortalamasından daha az büyüyor.

Rus vatandaşlarının reel gelirleri 2020’de, 2013’e kıyasla yüzde 9,3 gerilerken Rusya’dan sermaye çıkışı 2020’de 50,2 milyar dolar iken 2021’de 72 milyar dolara yükseldi.