Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü Hanke, İran ile müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından açıklamalarda bulundu.
Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke, İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından yaptırımların kaldırılması halinde ülkenin petrol satışını artırmasıyla küresel petrol fiyatlarının düşebileceğini kaydetti.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında Lozan'da yapılan nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hanke, "Şeytan tabii ki ayrıntıda gizlidir. Bu anlamda anlaşmanın tamamını görmek gerekiyor. Fakat yaptırımlar her zaman kötüdür. Bu yaptırımları ne kadar erken kaldırırlarsa o kadar daha iyi" dedi.
İran üzerinde uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte İran’ın daha fazla likiditeye erişiminin olacağını belirten Hanke, yaptırımların kaldırılmasının İran’ın uluslararası piyasaya daha fazla petrol satması anlamına geldiğini anlattı.
Aynı zamanda İran’ın dondurulan likiditesinin de serbest bırakılmasıyla, İran'ın dondurulmuş mali varlıkların tamamına erişim sağlayacağını belirten Hanke, İran’ın atacağı adımların karşılığında uluslararası yaptırımların kaldırılmasının etkisinin en çok İran’ın enerji sektöründe kendini hissettireceğini kaydetti.
Hanke, "İran’da ciddi miktarda petrol stoğu var. Bunun piyasaya arzı olacak ve bu da ciddi anlamda nakit girdisi sağlayacaktır. Çok açık bir şekilde, eğer petrolün satışının önünü açarak, diğer tüm değişkenleri aynı şekilde tutarsanız, petrol fiyatları olduğundan daha düşük olacaktır" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Barack Obama’nın İran'la nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasını "tarihi" olarak nitelediğini hatırlatan Hanke, İran’a karşı uygulanan yaptırımların kaldırılmasının, ilginç bir dinamikler dizisi yaratacağını, yaptırımların kaldırılmasıyla İran ekonomisinin daha liberal ve açık piyasa ekonomisine doğru ilerleyeceğini vurguladı.
Hanke, "Bu da ülkede tutucularla liberallerin arasında çekişme oluşturacaktır. Tüm dinamikler değişecek" dedi.
'Sonuçlanmış bir anlaşma değil'
İran-İsrail ilişkileri uzmanı ve "Tahran’ın Gizemli Nükleer Kişiliği Mahmud Ahmedinejad ve İran Devleti" kitabının yazarlarından Meir Javedanfar ise mevcut taslak anlaşmanın tüm bölgenin güvenliği açısından olumlu olduğunu belirtti.
Önümüzdeki sürecin son derece belirleyici olacağını belirten Javedanfar, "Bu sonuçlanmış bir anlaşma değil. Haziran ayının sonuna kadar en son hali üzerinde çalışılması gerekecek. Halen bu süreçte bir şeyler ters gidebilir. Bunu bekleyip göreceğiz" dedi.
Her ne kadar uzun süredir devam eden görüşmelerden olumlu bir karar çıkmış ve taslak metin oluşturma konusunda irade ortaya çıkmış olsa da ABD ve İngiltere, İran’ın anlaşmanın gereklerini kararlılıkla uygulamaması durumunda yaptırımların yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulunuyor.
İran 1974'te günlük olarak 6 milyon varil petrol üretirken uluslararası yaptırımların artan etkisiyle bunu yaklaşık 2.8 milyona düşürmek zorunda kalmıştı. Uzmanlara göre nükleer müzakerelerde sağlanan uzlaşmanın nihai bir anlaşmayla tamamlanması halinde İran'ın uluslararası pazarlarda petrol ve doğalgazına daha rahat alıcı bulması, bankacılık işlemlerinin kolaylaşması, ülkenin kapılarının yabancı yatırımcılara açılması bekleniyor.