Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, 47/2010 sayılı yasaya tabi çalışanların sosyal hakları, barem ve diğer haklarını adil, demokratik, açık ve şeffaf bir şekilde ele aldıklarını belirterek, bunu yaparken hiçbir gayrı yasal işlem yapmadıklarını ve gayrı yasal bir uygulama içinde olmadıklarını kaydetti.
“Belediye Personel Yasası”nın, memur alımları için gereken sınav tüzüğünün 6 ay içerisinde çıkarılmasını emretmiş olmasına rağmen tüzüğü hazırlayacak kurul oluşturulmadığı için 10 yılı aşkın süredir ihtiyaç duyulan personelin istihdam edilemediğini kaydeden Kaya, üniversite mezuniyeti gerektiren kadrolar bütçeye konulamadığından çalışanlara yaptıkları işe ve niteliklerine uygun kadro tahsis edilemediğine işaret etti.
Kaya, sendikayla ters düştükleri konunun, üniversite mezunlarını işçi kadrolarında, en düşük baremlerde yerleştirme taleplerine ret cevabı vermeleri olduğunu kaydederek, “Biz ilk günden üniversite mezunu arkadaşlarımızın eğitim durumlarına, yaptıkları işe ve sorumluluklarına uygun olarak daha üst baremlerden istihdam edilmelerini talep ettik. Sendika ise, çalışanların lehine olan bu durumu reddedip kendi üyesi çalışana daha alt barem verilmesinde ısrar etmekte” dedi.
Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Belediye Emekçileri Sendikası’nın (BES) gayrı yasal uygulamalar yapıldığı yönündeki iddialarıyla ilgili açıklama yaptı.
“İMZA ATMAKTAN ÇEKİNMEDİK”
Aziz Kaya, 2015 yılında yaptıkları Değerlendirme Kurulu toplantılarında üniversite mezunu çalışanların yapmış oldukları görev, almış oldukları sorumluluklar ve çalışmışlık süreleri dikkate alınarak barem 3 ve 4 olarak değerlendirilerek, sendikayla mutabakat halinde Toplu İş Sözleşmesi’nde yer aldığını belirtti.
2015 yılı içerisinde istihdam edilen üniversite mezunlarının ise yenİ istihdam edilmiş olmaları nedeniyle yine aynı barem tablosu içerisinde barem 1’de değerlendirildiğini ve 2016’da tekrar değerlendirilmelerinin kararlaştırıldığını kaydeden Kaya, şöyle devam etti:
“Belediye Emekçiler Sendikası ile 2016 yılı sonunda yapmaya başladığımız değerlendirme kurulu çalışmalarında ve 2017-2018 dönemi toplu iş sözleşmeleri çalışmalarında talep edilen her türlü sosyal menfaat artışlarını hiçbir pazarlığa gitmeden, devletin vermiş olduğu artışların da üzerinde artış vererek çalışanlarımızın yaşam standardının biraz daha yükseltilmesini sağladık. Yine aynı toplantılarda gerek 2011 öncesi çalışanların maaşlarına devletin verdiği artışların dışında artışlar verilmiş gerekse barem tablolarında iyileştirmeler yapılmış, 2011 sonrası çalışanlar yaptıklara işlere göre yeniden değerlendirilerek yeni sınıfları ihdas edilmiştir. Biz bu artışları yaparken sendika ile pazarlık yapmadık tüm ekonomik gücümüzü iyi hesaplayarak maksimum verebileceğimiz her şeyi vermeyi taahhüt ettik ve altına da imzamızı atmaktan çekinmedik”
“SINAV TÜZÜĞÜ HAZIRLANMADI”
1996 yılında çıkarılan Belediyeler Yasası’nın, 6 ay içerisinde Belediye Personel Yasası’nın çıkarılmasını emrettiğini belirten Kaya, yasa bunu emretmiş olmasına rağmen Belediye Personel Yasası’nın tam 11 yıl sonra 2007 yılında çıkarıldığını ifade etti.
Kaya, Belediye Personel Yasası’nın da memur alımları için sınav tüzüğünün 6 ay içerisinde çıkarılmasını emretmiş olmasına rağmen 10 yılı aşkın süredir sınav tüzüğünü hazırlayacak kurulun, İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulmadığı için belediyelerin, kadrolarına ihtiyaç duydukları personeli istihdam edemez durumda olduğunu kaydetti.
“24 YILDIR MUNHALLI KADOR AÇILIP PERSONEL ALINAMADI”
Aziz Kaya, belediyelere en son 1993 yılında münhallı kadrolu personel istihdamı yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“24 yıldan beridir hiçbir şekilde münhallı kadro açılıp istenilen niteliklere uygun personel alınamaz durumdadır. Her geçen gün emeklilik nedeniyle eksilen belediye sürekli personel kadroları bu sorun nedeniyle normal süreçler (bütçede yer alması-münhal-sınav) izlenemediğinden azalmakta, bunun yerine görevlendirmelerle işler yürütülmektedir. Ayrıca yöneticilik kadrolarında da bu nedenden dolayı zafiyetler yaşanmaya başlamış ve her geçen gün artacaktır”
Sınav Tüzüğü’nün olmaması nedeniyle istihdam edilecek üniversite mezuniyeti gerektiren kadroların bütçeye konulamadığını dolayısıyla çalışanlara yaptıkları işe ve niteliklerine uygun kadroları tahsis edemediklerini kaydeden Kaya, tümünün de işçi kadrosunda ve görevlendirme yapılarak işlerini sürdürdüklerini ifade etti.
“GAYRI YASAL İŞLEM YAPMADIK”
Sendika ile ters düştükleri konunun üniversite mezunlarını işçi kadrolarında en düşük baremlerde yerleştirme taleplerine ret cevabı verilmesi olduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti:
“Biz ilk günden üniversite mezunu arkadaşlarımızın eğitim durumlarına, yaptıkları işe ve sorumluluklarına uygun olarak daha üst baremlerden istihdam edilmelerini talep ederken, sendika, çalışanların lehine olan bu durumu reddedip, kendi üyesi çalışana daha alt barem verilmesinde ısrar etti. Biz çalışanın aleyhine olacak bu uygulamayı kesinlikle kabul etmeyeceğimizi kendilerine bildirdik ve Belediye Meclisi’nin de onayını alarak çalışanlarımızın yıllarına, çalışma sürelerine, yaptıkları işlere, aldıkları sorumluklara uygun olarak barem (3) ve barem (4) den değerlendirilmek üzere değerlendirme kuruluna meclis kararını havale ettik. Biz bu işlemi yaparken hiçbir gayrı yasal işlem de yapmadık gayrı yasal bir uygulama içerisinde de olmadık”
BES’E SORULAR
Kaya, BES Başkanı Mustafa Yalınkaya’ya da bazı sorular yöneltti. Kaya, şunları kaydetti:
“Daha önce çalıştıkları yıllar dikkate alınarak 2015 yılında yapılan değerlendirme kurulu toplantılarında üniversite mezunu çalışanları barem 3 ve barem 4’ten değerlendirirken yasal olduğunu iddia edip sözleşme yapan sendika, niye barem 3 ve 4’ün gayri yasal olduğunu savunabilir? Lapta Belediyesi’nde Belediye Meclisi’nin almış olduğu üniversite mezunlarının barem 5’ten değerlendirilmelerini nasıl kabul etti? Çalışanlarımıza hak ettikleri yüksek baremleri verdiğimiz için mutlu olması gereken sendika, daha iyi için mücadele etmek yerine çalışanların aşağı baremlere çekilmesinde nasıl bir sendikacılık mantığı gütmektedir? Sendika, çalışanın lehine mi aleyhine mi çalışmaktadır? Gayrı yasal olduğunu iddia ettiği uygulama için şu anda her belediyenin kendi meclisinden almış olduğu kararlar gereğince uygulamalar yaptığının farkında değil mi? 47/2010 sayılı yasanın uygulamada çalışanlar için ne kadar sıkıntı yarattığını ,özlük haklarını gasp ettiğini farkında değil mi? Belediyelerde örgütlü sendikaların sınav tüzüğünün çıkarılmasında ne kadar çabaları olmuştur? Ve Yalınkaya’ya ne kadar sorumluluk düşmektedir? Belediyeler Birliği’nin bu konudaki çalışmalarına ne kadar katkıları olmuştur?”
(GÖZ/FEZ)