Yasa dışılığın arkası sıvazlanıyor !..

Taner ULUTAŞ

KKTC dediğimiz coğrafyadan başka bir ülke düşünün. O ülkeyi yöneten siyasi erkin, atadığı kişilerin birilerine 9 Milyon Törkiş Lira tutarında bir indirim yaptıktan sonra, dönüp cer yana zam yapma talebinde bulunduğunu hayal edin.

Sonra, alınan kararların aksine uygulama yapıldığı için isyan etme noktasına gelip, suç teşkil ettiği için kendileri hilafına alınan kararlara imza atmayan yönetim kurulu üyesinin görevden alınmasının sağlandığını düşünün.

 Yetmedi, alınan kararların aksine uygulama yapıldığı için toplantılara katılmayan yönetim kurulu üyelerinin bir tanesinin ikna edilip, yasal olmayan bir işlemin yasal hale dönüştürülmesi için imza attırıldığını aklınızdan geçirin.

Daha da ileri gideyim. Başbakanın Teyzesinin oğlu olduğu için tüm bu yasa dışılığın göz ardı edilerek neredeyse o kişinin arkasının sıvazlandığını da hayal edin.

Tüm bunlar ortaya çıktıktan sonra bu kişi veya kişilere hukuk önünde ne yapılabileceğini söyleyin.

  1. Polise havale edilip, Mahkemeye mi verilir?
  2. Görevden el çektirilip haklarında soruşturma mı başlatılır?
  3. Yetkileri olmadığı halde birilerine geçtikleri 9 Milyonluk kıyak geri mi istenir?
  4. Derhal tutuklanıp hücreye mi konur?
  5. Tüm bu yasa dışılıklar için arkası sıvazlanmak yerine hesap mı sorulur?
  6. Suç teşkil edilen işler için kararlara imza atmayanlar görevden mi alınır?

Tabi bu saydıklarımın biri dışında hiçbiri yapılmadı. Üstüne üstlük, yasa dışılığı, yasal hale getirmek için olmadık hokkabazlıklar yapıldı. Yapılanların hesabı sorulmayan bir ülke maalesef çökmeye ve bitmeye mahkûmdur.

UBP’de benim kitabımda, düzgün insan olduğu yazılı olan Dursun Oğuz gibi insanların bile göz yumduğu ve sesini çıkartmadığı olay ile ilgili iyi niyetim ve düşüncelerim  bitti.

 DP’ye yeni seçilen Genel Sekreter Afet Gürcafer ile yeni Başkan Yardımcısı Kenan Akın ile ilgili iyi niyetli düşüncelerim henüz bitmedi. Kıb-Tek’te yaşananlar ile ilgili olarak Afet Gürcafer’in elinde yeterince bilgi verildiği ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olduğu kanaatindeyim. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi Tarım Bakanlarından birisi konumunda olan ve görev yaptığı sürece hakkında en ufak bir şüphe olmayan Kenan Akın’ın bu konularda ne kadar bilgi sahibi olduğunu bilmiyorum. Ancak öğrenmesi için araştırma yapması gerektiğini de belirtirim.

Ancak bugüne kadar kendileri ile ilgili yapılan yorumlarda, bataklıkta gülistanlık olursa işte gülistanlığı yaratanlar denilen iki siyasetçi, ellerindeki bilgileri iyi değerlendirerek tavırlarını bence buna göre almalıdırlar.

Bunun yapılmaması halinde bataklıkta bugüne kadar oluşturdukları gülistanlığın da bataklıkta kaybolacağını bilmelidirler.

Kıb-Tek’te çıkılan ihalelerin neden Merkez İhale Komisyonluğuna verildiğini bir düşünsünler. İhaleler ile ilgili alınan kararların neden başkanın direktifi doğrultusunda ve yönetimin haberi olmadan değiştirildiğini araştırsınlar. Başbakanın teyzesinin oğlu olan Kıb-Tek başkanını tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen neden hala daha kolladığını da bir yol düşünsünler.  Kıb-Tek’te Yönetimin de üstünde olan elektrik işleri ile uğraşanın nasıl işler çevirdiğini araştırıp öğrensinler.

Öğrensinler ki, bugün bizi gönderilen makbuzlar ile tepen ceryanın, yarın zan altında bırakılmaları halinde onları ve partilerini de tepmesini önlesinler.