Yaşlı bir kadın evinde tek başına yaşamaya çalışıyordu.
Ta ki yaşamı elinden alınana kadar.
Belki silahla vurulmadı, bıçakla öldürülmedi ancak çok daha acı bir yöntemle öldürüldü.
Nefessiz bırakıldı.
Kendisini kimsesiz , çaresiz ve değersiz hissederek öldü.
Çünkü oksijen cihazına bağlı yaşamak zorundaydı.
700 TL elektrik borcu bulunduğu için elektriği kesildi ve oksijen cihazı çalışmadı.
Gazetenin haberine göre yaşlı kadın, Bakan, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Kurum Amirlerini aracı koyarak elektriğinin yeniden açılması için uğraşmış.
Ancak KIB-TEKYönetim Kurulu Başkanı Erdal Onurhan bu isteği reddederek kadıncağızın elektriğini açtırmamış.
Elektrik açılmayınca, oksijen cihazı çalıştırılamamış ve sonucunda da yaşlı kadın hayatını kaybetti.
Neymiş efendim ,borç konusunda KIB-TEK yönetim Kurulu Başkanının tavizi yokmuş.
Bu konuda çok kararlıymış.
Tamam kurallara bağlı olmak ve kurumun çıkarlarını düşünmek görevi ancak insan her işi adalet duygusuyla yapmalı.
Kurallar insanların daha iyi koşullarda yaşaması için konulur.
Canına kast etmek için değil.
Aynı kurum tarafından CratosOtelin9 Milyon TL borcunun silinmesi ve elektrik enerjisinin bu otele kesintisiz sağlanması ne kadar yanlışsa böyle bir kişinin 700 TLborcundan dolayı elektriğinin kesilmesi bin kat daha yanlıştır.
Gerçi kurumlarda yöneticiler gelip geçer ama kurumların devamlılığı esastır ama diyelim ki Cratos Otelin borcunun silinmesi kararını daha önceki yönetim almıştı, peki ya Yakın Doğu Üniversitesinin 5 Trilyon 800 Milyon TL borcu ?
Bu borçtan dolayı YDÜ’nün elektriği de kesildi mi?
Hala daha elektrik enerjisi almaya devam ediyor.