Her nedense hepimiz, tabakhaneye b.. yetiştirme telaşlarıyla yaşıyoruz. Her yaptığımız telaşlı, her istediğimiz hemen olsun. Hemen, hemen, hemen. Daha evvelki yazılarımdan birinde belirttiğim gibi, evet kabul; zaman Ultra hız zamanı. İyi de bize faydası ne? Teknolojinin bize sundukları sayesinde tabii ki hızlı yaşamanın faydalarından yararlandığımız yadsınamaz. Özellikle iletişim konusunda. Benim sorguladığım daha çok hayatın maneviyat kısmı ile alakalı. Bilmem farkında mısınız ama, hızlı yaşamaya çalıştıkça, ertelediklerimiz de aynı oranda artmakta. Hiç bir şeye vaktimiz yok. Tatile gidemiyoruz diye hayıflanırız, bize biri “Hadi!” dese, yok, vaktimiz yok. Kitap okumaya, bir filme gitmeye, arkadaş ziyaretlerine, misafir kabulüne vaktimiz yok. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece koşturuyoruz. Her şey telaşta yaşanıyor. Yediğimiz yemekler, yaptığımız alışveriş, sevmelerimiz, özlemlerimiz, arayışlarımız, sorgularımız vs. ... Telaşta yaşandıkları için de maalesef ne yaşarsak yaşayalım sindiremiyoruz. Sindiremediğimiz için de hayatımızda yer ayırdığımız her şey kısa ömürlü oluyor. Bunu arkasından gelen duygu ise doyumsuzluk ve hemen akabinde ise duyarsızlık. “Mücadele” kelimesi sadece sözlüklerdeki yerini koruyor artık. Çünkü biz, emek vereceğimiz, uğrunda mücadele edeceğimiz hiçbir şeyden hoşlanmıyoruz artık. Bu yüzden de onları asla hayat yolumuza katmıyoruz. Çünkü vaktimiz yok. Peyami Safa demiş ki, “Aşk mücadelesi içinde olma, mücadele aşkı içinde ol.” Benden size, ve de kendime bir tavsiye “Yavaşlayın.” Mücadeleye vakit kalsın. Öyle diyorlar Ben internetin yalancısıyım. Geçtiğimiz hafta internette okuduğum, yararınıza olacak bazı bilgileri paylaşmak istiyorum sizlerle. 1.Sadece 6 dakika okuyarak, stres seviyemizi %68 oranında düşürebiliyormuşuz. (Denemekten zarar gelmez.) 2.Öfke; karaciğeri, Üzüntü; akciğerleri, Endişe; mideye zarar veriyormuş. ( Boşuna dememişler sağlam kafa sağlam vücut) 3.Haftada üç veya dört kez biberiye çayı içerseniz, cep telefonunun yaydığı radyasyondan korunabiliyormuşsunuz. (Tadı nasıldır acaba?) 4.Deterjanlı, ıslak süngeri mikrodalga fırının içine koyup fırınınızı orta ısıda bir dakika çalıştırmanız halinde, hem süngerdeki mikroplar ölüyor, hem de mikrodalga fırınınız temizleniyormuş. (Bunu yapmak zor olmasa gerek) 5. Kolanın içindeki asit diş çürüklerine yol açtığından ağız kokusuna sebep oluyormuş. (Şu kolanın bir faydasını okumadık henüz zaten) Takip edilesi Sayfamızda bu haftadan itibaren yeni bir bölüm daha açıyorum. Takip edilesi instagram hesapları. İnanın bana insanın içini açıyorlar. 1. Desmimona 2. Jojo_Mars 3. Nihal_Sakarya 4. Ademkvzcyp 5. Balyemezz Ders