Rum basınında bugün yer alan bir haberde, Birleşmiş Milletler’in (BM) nihai hedefinin, manzaranın netleşmesi için, Kıbrıs sorunuyla ilgili bütün meseleler ve boyutların açıklığa kavuşması hedefiyle, yaz aylarında müdahil tüm tarafların yer alacağı bir konferansın tekrarlanması olduğu ileri sürüldü.
Politis gazetesi; “BM Yaz İçerisinde Konferans İleriye Götürüyor - Guterres’in Raporunun Ardından Jane Holl Lute’un Kıbrıs Sorunundaki Bir Sonraki Adımları” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, bu bilgiyi, BM içerisinden kaynakların da teyit ettiğini yazdı.
“Bugünkü olgulara göre, bunun tüm taraflar açısından, olabilecek en etkili çözüm olduğunu” belirten BM kaynakları, “yaz ayları dönüm noktasının, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin uzatılmasıyla ilgili gelişmelerle hiç de alakasız olmadığına” vurgu yaptılar.
Yine aynı kaynaklar, “Guterres’in, çözüme ulaşılabilecek noktaya götürecek iyi bir hazırlık yapılması konusundaki ifadesinin tesadüf olmadığını, çünkü Guterres’in, Kıbrıs sorunundaki olguları yönlendirmek istediği yeri tarif ettiğini” de belirttiler.
BM’nin niyetinin Rum Yönetimi Başkanlığında şok etkisi yaratmadığını da yazan gazete, çünkü “diplomatik kaynakların” bir konferans gerçekleştirilmesinin, BM’nin arzu edeceği en baskın senaryo olduğunu düşündüklerini iletti.
Gazete “diplomatik kaynakların”, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, ilk önce Kıbrıs sorunuyla ilgili referans şartlarının netleşmesi için, Crans - Montana’da gerçekleşen konferansla aynı bileşimde bir konferans toplanmasında ısrar edeceğini düşündüklerini de iletti.
Lute’un kısa zaman önceki prosedürel nitelikli önerisinin de benzer çerçevede hareket ettiğini anımsatan gazete, “bugüne kadarki bilgilerden ortaya çıktığı üzere”, Lute’un müdahil tüm tarafların Cenevre’ye gitmesini ve referans şartlarının tüm boyutlarını “kilitleyene” kadar, görüşmelerini istediğini de ifade etti.
“Bunun doğal olarak, derinlemesine bir müzakerenin başlamasının çok yakınına gidilmesine yol açacağını” iddia eden gazete, bu önerinin BM Genel Sekreterinin raporunda yer almadığını, çünkü özellikle Türk tarafından kaynaklanan bazı çekinceler bulunduğunu iddia etti.
Türk tarafının buna karşılık dörtlü bir görüşme önerdiğini, bununla birlikte Lute’un bu öneriyi terk etmesinin beklenmediğini yazan gazete, BM içerisinden kaynaklara dayanarak, tam aksine bu seferki hedefin, sürecin, esaslı meselelerin nihai bir şekilde tartışılması-müzakere edilmesinin bir adım gerisine getirilmesi için, meselelerin daha derinine girilmesi olduğuna işaret etti.
Rum kesimi içerisinden kaynaklar ise, Lute’un hareketlerinin Guterres’in raporunun BM Güvenlik Konseyinde ele alınmasından sonra gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, bu gelişmenin ise Paskalya’nın hemen sonrasında gerçekleşebileceğini ifade ettiler.
Gazete, “UNFICYP Korkusu” ara başlıklı haberinde ise, Rum kesiminin son aylarda, BM Barış Gücü’nün adadaki varlığının statüsünde herhangi bir değişiklik olmayacağını güvenceye almak için, birçok gidişata yönelik girişimlerde bulunduğunu yazdı.
Gazete, BM’nin ise, Kıbrıs sorununda ilerleme olmaması durumunda, UNFICYP aşamasında değişiklikler yapılması zamanının da gecikmeyeceği konusunda emin olduğunu kaydetti.
Kathimerini gazetesi ise; “Haziran Sonuna Kadar Gayri Resmi Konferans” başlıklı haberinde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için, referans şartlarında anlaşamaya varılmasına ilişkin çabasına ara verdiğinin görüldüğünü yazdı.
“Artık aranmakta olan şeyin, liderler ve garantör güçlerin Lute’la birlikte yapıcı bir şekilde katılımıyla, müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin temel olduğunu” kaydeden gazete, Lute’un; müdahil taraflarla birçok telefon görüşmesi yapacağını, aynı zamanda garantör güçlerin başkentlerine, Washington ve muhtemelen Lefkoşa’ya ziyaretleri olacağını bildirdi.
Yeni zaman hedefinin, UNFICYP’le ilgili kararda kayda geçirilmeleri için, Haziran sonuna kadar olumlu gelişmeler yaşanmasıyla alakalı olduğunu kaydeden gazete, bu olumlu gelişmeler olmadan, UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasıyla ilgili kararın benimsenmesi konusundaki istişarelerin, Ocak ayından daha zor geçmesinin beklenmesi gerektiğini ekledi.
Gazete; “BM Genel Sekreteri Haziran’a Kadar Temel Arıyor” başlığıyla iç sayfadan da detaylandırdığı haberinde, referans şartlarında anlaşmaya varılması konusundaki başarısızlığın ardından, Lute’un, gayri resmi çok taraflı bir toplantı yapılması için, taraflar ve garantörlerle istişarelerde bulunacağını yazdı.
Filelefteros gazetesi ise; “Bir Sonraki Durak UNFICYP Raporu” başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunun, Kıbrıs sorunundaki süreci şu anda canlı tuttuğunu yazdı.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve başka yerlerde müdahil taraflarla yaptığı temaslar ve seyahatlerin, Kıbrıs sorununu solunum cihazında canlı tutan tek şey olduğunu yazan gazete, Guterres’in BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik raporundan da ortaya çıktığı üzere, Guterres’in bir mucize ve müdahil tarafların tam bir müzakere sürecine dönmesini ümit etmediğini belirtti.
Gazete; “Guterres’in sürecin bitiş düdüğünü çalacağına dair ciddi endişeler bulunduğunu” da ekledi.
Gazete, Mihalis İgnatiu imzasını taşıyan yorumsal bir haberinde ise, Rum Yönetimi’nin BM Genel Merkezi’nde büyük bir düşmanı olduğunu ve bunun da bizzat BM Genel Sekreteri Guterres olduğunu ileri sürdü.
“Uluslararası örgütün Kıbrıs’ta işgal gücünü akladığını, Filistin konusunda ise İsrail’le çatıştığını” kaydeden gazete, Guterres’in ayrı bir politika temsil ettiğini ve bunun esas amacının; “Türkiye’nin hedeflerinin memnun edilmesi olduğu” iddiasında bulundu.
Politis gazetesi de; “Antonio Guterres’in Ne Söylediğini Kim Anlamadı?” başlıklı haberinde, Guterres’in mesajının açık ve üç boyutlu olduğunu, fakat liderlerin bunu anladığının görülmediğini ileri sürdü.
Guterres’in mesajının; “BM iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümünü tartışıyor, Kıbrıs’taki mevcut durum sürdürülebilir ve kabul edilebilir değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümünün, bir referans çerçevesinin tamamlanmasıyla, Crans - Montana tipindeki uluslararası bir konferansın tekrarlanmasıyla önümüzdeki aylarda tamamlanması gerekir” şeklinde olduğunu kaydeden gazete, Anastasiadis’in buna ek olarak yeni fikirler önererek, bunu by-pass etmeye çalıştığını ekledi.