El-Sen'in borcunu ödemeyenlerin elektriğini kesmesi, bir sendikanın kurumuna sahip çıkması açısından anlaşılabilir hatta takdir edilebilecek bir eylem tarzıdır.
Ne var ki haklı olmak kadar, haklı kalmak da önemlidir.
Sendika, Toplum liderimiz Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın ve TMT Anıtının elektriğini de keserek toplumun damarına basmıştır.
Anıt mezarların elektrik borcunun şimdiye kadar bağlı olduğu Kurumlar tarafından ödenmemesi elbette ki büyük bir ayıptır. Özellikle Kurucu Cumhurbaşkanının Anıt Mezarının bir türlü tamamlanamaması bu Devletin nasıl ayıbı ise, Anıtların bakımsızlığı da İlgililerin o kadar büyük bir ayıbıdır.
Sendika bu ayıpların üzerine bir ayıp daha yapmış ve Anıt Mezarların elektriğini keserek onları karanlığa gömmüştür.
Bu ayıp tek başına Sendikanın ayıbı değildir. Bu ayıp aynı zamanda Resmi Kurumların elektrik borçlarını ödemeyerek, Kurumu fahiş faizlerle borçlandıran ve batağa sürükleyen Hükümetin de ayıbıdır.
Bu karanlık zihniyetlerin güç mücadelesinden Anıt Mezarlarımızın da nasibini alması son derece üzüntü vericidir.
Seçim öncesi 501 kişiyi istihdam edecek bütçeyi bulan, saçma bir uygulama yüzünden karantina otellerine günde 1 milyon lira para ödeyen Hükümetin, Kıb-Tek'e resmi kurumların borçlarını ödeyerek, Anıtların elektriğinin derhal açılması sağlanmalıdır.