Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vazgeçilmez bir öneme sahip olan gıda güvenliği, hastalıklardan korunmak için temel gerekliliklerden biri. Gıda güvenliği, insan sağlığına zarar verebilecek mikroorganizmaların, kimyasal maddelerin veya diğer zararlı etkenlerin gıdalara bulaşmasını önlemenin de anahtarı olarak da öne çıkıyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında açılışı yapılan Yakın Doğu Üniversitesi Agri-Vet Gıda Analiz Laboratuvarı da uzman akademisyen kadrosu ve teknik altyapısıyla hayvansal ve bitkisel gıdalarla ilgili yaptığı pek çok bakteri analizi ile halk sağlığı açısından önemli bir ihtiyacı karşılamaya devam ediyor.
Pek çok gıda analizini Agri-Vet Gıda Analiz Laboratuvarı’nda yaptırmak mümkün!
Yakın Doğu Üniversitesi bünyesinde kurulan Agri-Vet Gıda Analiz Laboratuvarı, özellikle et ve süt ürünleri ile su başta olmak üzere pek çok gıda grubuna yönelik analiz yapabiliyor. Analiz talepleri, ilgili sektör firmalarından gelebildiği gibi, müşterilerine güvenli gıda sunmak isteyen firmaların talepleri doğrultusunda da yapılabiliyor. Ayrıca, tüketiciler de gıda kaynaklı hastalıklardan şüphelendikleri gıdalarla ilgili analiz yapılması için Agri-Vet Gıda Analiz Laboratuvarı’na bireysel olarak başvurabiliyor.
Agri-Vet Gıda Analiz Laboratuvarı’nın gıda mikrobiyolojisi analizleri konusunda çok geniş bir yelpazede hizmet verdiğini söyleyen Agri-Vet Gıda Teknolojileri Laboratuvarı ve Probiyotik Suş Bankası Koordinatörü Doç. Dr. Beyza Hatice Ulusoy, “Gıda analizlerini aranacak mikroorganizma ve uygulanacak analize göre süresi değişmekle birlikte hızlı bir şekilde raporlandırmak için güçlü bir altyapıya sahibiz” ifadesini kullandı.
Kimi zaman gıdalarla birlikte bazı zararlı maddelerin vücuda alındığını belirten Doç. Dr. Ulusoy, bu zararlı maddeleri; kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik tehlikeler olarak sınıflandırdıklarını söyledi. Gıda kaynaklı mikrobiyolojik hastalıkların tarih boyunca pek çok hastalığa neden olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Ulusoy, “Bu sorun, günümüzde de gündemdeki yerini koruyor” dedi. Aynı zamanda Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı da olan Doç. Dr. Beyza Hatice Ulusoy, “Gıda güvenliğine dikkat edilmemesi zaman zaman büyük salgınlara da neden olabiliyor. Kuş gribi, şarbon, listeriozis, tifo gibi tedavi gerektiren hatta bazı durumlarda tedavi ve/veya hospitilazasyon sağlanmadığı takdirde ölüme kadar giden enfeksiyonlarda iyi koşullarda üretilmeyen, hastalığa neden olan her türlü organizma ve maddeden bulaşmış gıdalar sorumlu tutulmuştur” dedi.
Firmaların güvenli gıda üretimine katkı sağlıyor
Gıda numunelerini analiz ederek hastalık yapıcı mikropları tespit ettiklerini ve talep eden kurum ya da kişilere raporladıklarını söyleyen Doç. Dr. Ulusoy, “Gıda numunelerini, özellikle Avrupa Birliği Yönetmeliklerinde geçen ve sağlık riski yaratan Salmonella, Listeria, E. coli, S. aureus bakterileri ve daha birçok önemli patojen yönünden analizlerini yapabiliyoruz” dedi.
Bilinçli bireylerin nasıl gıdalar tükettiğini sorguladığını vurgulayan Doç. Dr. Ulusoy, tüketicilere cevap vermek ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların güvenli gıda üretimine destek olmak için titizlikle hizmet verdiklerini söylüyor. Doç. Dr. Beyza Hatice Ulusoy, “Firmalardan kendi ürünleri ile ilgili yaptığı taleplerin yanı sıra, çeşitli gıda gruplarından ve sudan dolayı hastalandığını düşünen pek çok tüketiciden de mikrobiyolojik gıda analizi talepleri alıyoruz. Bu durumlarda, gelen numunede gıda zehirlenmesine neden olabilecek bakterileri hızla tespit ederek raporluyoruz” diyor.