Anoreksiya nervosa, bulimia nervosa, atipik yeme bozuklukları ve ortoreksiya en sık karşılaşılan yeme bozukluklarıdır. Genetik etmenler, stres, ailesel sorunlar gibi sebeplerden dolayı yeme bozuklukları oluşabilir. Anoreksiya nervosa, beden algısının bozulması, kilo almaktan korkma, sürekli tartılma isteği, adet döneminden kesilme, uyku düzensizliği, osteoporoz (kemik erimesi), kabızlık, tüylenme, deri kuruluğu ve saç dökülmesi gibi belirtilerin rastlandığı bir yeme bozukluğudur. Ayrıca bu kişilerde vücut su dengesinin bozulması, kanda kolesterol, üre düzeyinin artışı ve kan şekerinin düşmesi gibi sağlık sorunları da görülebilir. Bu kişiler, aç olsalar dahi yemek yemeyi reddederler ve vücudun ihtiyacı olan yeterli kaloriyi alamazlar. Kısa sürede fazla kilo kaybederek aşırı zayıflamalarına rağmen, daha zayıf olmak isterler. Başkaları için yemek yaparlar fakat kendileri yemezler. Genellikle gün içinde ağır egzersiz yaparlar. Bu yeme bozukluğu 14-18 yaş aralığında daha sık gözlenirken, erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülür. Bulimiya nervosa yeme bozukluğu olanlar, tıkanırcasına yemek yeyip, daha sonra suçluluk duyarak yediklerini çıkarırlar. Tükettiği besinlerden arınmak için laksatif (bağırsak yumuşatıcı) ve diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar kullanabilirler. Anoreksiya nervosalı kişiler gibi genellikle gün içinde ağır egzersiz yaparlar. Depresif bozukluklar, diş çürüklükleri, boğazın tahriş olması, mide delinmeleri, adet düzensizlikleri, kas zayıflığı, kabızlık ve yorgunluk gibi belirtiler bu kişilerde görülebilir. Atipik yeme bozuklukları, tıkanırcasına yeme sendromu ve gece yeme sendromudur. Tıkanırcasına yeme sendromu olan kişiler, öfke, mutsuzluk ve stresle baş etmek için tıkanırcasına yemek yerler. Bulimiyalı kişilerden farklı olarak yediklerini çıkarma eğiliminde bulunmazlar fakat fazla yedikten sonra depresif davranış sergilerler. Gece yeme sendromu olan kişiler ise, günlük alınan kalorinin en az %50’sini, akşam yemeğinden sonra nişasta ve şeker gibi karbonhidrat içeren besinlerle alırlar. Daha sonra suçluluk hissi duyarlar. Bu kişiler genellikle kolay kilo alırlar. Ortoreksiya, sağlıklı beslenme takıntısıdır. Ortoreksiyalı kişiler, işlenmemiş ve katkısız besinler tüketmeye dikkat ederler. Şeker, tuz tüketiminden ve dışarıda yemek yemekten kaçınırlar. Fakat beslenmenin takıntı haline getirilmesi yanlış beslenilmesine yol açar. Bu kişilerin çoğu vejetaryendir. Genellikle sadece çiğ sebze ve meyve tükettiklerinden yeterli ve dengeli beslenemezler. Bu nedenle kansızlık, kemik erimesi gibi sağlık sorunları gözlenir. Yeme bozuklukları, psikolojik ve beslenme tedavisinin birlikte yürütülmesi ile düzeltilebilir.