Yıllardır siyasi partilerimiz hep ‘’Bu memleketi en iyi biz yönetiriz’’diye oylarımıza talip oldular.
Biz da kime inandıysak ona oy verdik.
Hatta sırf o oyu almak için bin bir entrika ve para ile oy satın almalar bile revaçtaydı.
Bunun son örneğini son Cumhurbaşkanlığı seçiminde ayan beyan yaşadık.
Bu hükümete gelen partiler ne yaptı?
O seçilirken verdikleri sözü tuttular mı?
Kocaman bir HAYIR.
Her gelen TC’den gelen sözde ‘’Sosyal ve ekonomik kalkınma’’paketleri ile bizi yönetti.
Sonuç ortada ne sosyal ne de ekonomik kalkınmamız olmadı. Tersine ülkede üretim durdu, pahalılık ve enflasyon aldı başını gitti, ülke kumarhane ve gece kulüpleri ile doldu. Uyuşturucu kullanımı tavan yaptı.
Kısacası kalkınan bu sektörlerden para kazananlar oldu. Halk ise her geçen gün artan Hayat pahalılığına karşı direnmek için sürekli bir borçlanmanın sarmalının içine çekildi.
Halk geçinemiyoruz diye avazlarının çıktığı kadar bağıracak noktayı geçti.
Bütün bunlar yaşanırken son Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ortaya bir Hükümet kurma krizi çıktı.
Önce UBP kurultayına müdahale edilerek Başkan seçtirilmedi. Neticede benden başkası hükümet kuramaz diye bir atanmış ortaya çıktı ve söyle ve ya böyle Hükümet kuruldu.
Kurulan hükümet bundan öncekiler benzemiyor. Daha güvenoyu almadan bir ağlamadır başladı.
Sanki bundan önce başka hükümet varmış gibi battık gittik diye bağırmaya ağlamaya başladı.
Bilmem ne kadar paraya ihtiyaçları varmış da …
Önceki Bakan biz ödemelerimizi gününde yapacağız derken yalan mı söylüyordu?
Sonunda 640 istedik sağ olsunlar 800 verdiler Şükran…
Konu anlaşılmıştır artık yeni hükümet ağlayacak, TC borç verecek, hep birlikte şükran çekilecek. Beslemeyiz yani. AĞLAMA VE ŞÜKRAN DÖNEMİ .(Zaten hep böyleydi)
Dış dünya bizim ne olduğumuzu zaten biliyor da biz hala daha KKTC for ever diye kendimizi avutuyoruz