Yeniçağın Hazin Sonu…

Kıvanç BUHARA

Bu yaşıma geldim, hala karar veremedim… Düzgün duruş, Namuslu yaşam kuralları ve kuralsızlıkları, Terbiye ve terbiyesizlik, Saygı ve saygısızlık okulda mı öğretiliyor? Terbiye, ana babanın öğrettiklerinden mi kazanılıyor? Karısını, köpeğini ve eşeğini çoban topuzu ile döven cahil mağara adamının çocuğu, okula gitme şansı bulduğunda, otuz yaşında matematik profesörü bir aydın insan oluverirse… … bunu nasıl yorumlarsınız? (*) Despotik ortamdan kaçıp kurtulmak isteyen bir çocuğun olağanüstü çabası mı söz konusu olan? Yüksek dağlarda keçi çobanlığı yapan hiç okula gitmemiş bir çocuk, kartallar gibi tepeden tepeye uçmayı düşlerken… … ailesi Avusturalya’ya göç edince, orada yüksek okullarda okuyarak,  kıtalar arası uçan bir kaptan pilot olursa, ne düşünürsünüz? Bir yol kazasında, boyun omuriliği hasar gören ve yaşamının sonuna kadar felç kalan annesini iyileştirmek için tıbbiyeyi birincilikle bitiren kızı motive eden nedir? Başka doktorların yapamadıklarını “ ben yapacağım “ hırsı … Kısacası; Hayal ederek geleceği kurgulayan insan, tüm zıtlıkları bir arada yaşarken, neden kötülükler karşısında sessiz kaldığını anlatamaz! Korku ise, bu neyin korkusu? Bana necilik, bencillik mi? Güçsüzlüğün, çaresizliğin, ezilmişliğin tezahürü mü? *** Olamaz! Bilim ve teknoloji hayallerin ötesine geçerken; elinde topuzinsanları tehditle, dayakla, açlıkla terbiye etmesini beceren despotların varlığı ürkütücüdür! Bu yüzyılda, nesilleri tükenmesi beklenirken, her yerde “ eli sopalılar” çoğalmakta… Mafya dedikleriniz de, din bezirganları da adalet terazisinin kefelerinden birbirlerine kılıç sallamakta! Sessiz çoğunluk açlık çeker, dayak yer, öldürülürken; dolarlarla alış veriş eden, çoook zengin türbanlıların “ işte buradayız “ edasıyla hava atmaları neyin işaretleri? *** Aç gözlülüğün sınırsız tırmanışında, büyük bir kalkışmanın tiksindirici kokusu geliyor! Yalnız bölgemizi değil, tüm dünyayı etkileyecek ekonomik çöküşle birlikte gelecek olan kalkışma, tarihsel geçmişte olduğu gibi, savaşları da tetikleyecek! İlk belirtiler, Avrupa’nın nimetlerinden yararlanmak uğruna denizlerde boğulan aç insanların trajedisidir! Şimdi birbirlerini kıran Müslümanlar, yakın gelecekte savaşın yönünü Avrupa’ya çevirirlerse… İnsanların sömürüsü üzerine kurulan Avrupa uygarlığı, yok olacak! Biz göremezsek, bizden sonraki nesiller bu yok oluşa tanık olacaklar… Sonuçta ne mi olur? Emperyalizm ve onun insanlığa dayattığı kültür, ders kitaplarında ve yazılı belgelerde, yaşanmış bir devir olarak anılacak sadece… (*)  Kıbrıslı ( Baf’ınVretça köyünden) Matematik prof. Salih Karaali’nin öyküsü!