Yerel yönetimlerde alternatifler için tarafız

Yeni Kıbrıs Partisi, 2018 yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla, bir süredir çeşitli düzeylerde toplantılar yaparak yerel yönetimlerde tavrını belirlemeye çalışıyordu.

Bizler her seçim sürecinde tavrımızı belirlerken ülkenin somut koşullarının somut tahlilini yapmaktayız…

Bugün itibari ile içinden geçmekte olduğumuz süreç, Kıbrıs’ın kuzeyinde yerel yönetimlerde ciddi siyasi yapısal dönüşümlerin arifesinde olduğumuzu göstermektedir.

22 Ocak Afrika Gazetesi baskınında bazı belediyelerin imkanlarının nasıl seferber edildiğine hep beraber tanık olduk. YKP’nin bölge örgütleri, 22 Ocak baskınlarında imkanlarını seferber eden belediyelerin anlayışlarına benzeyen faşist, Türk-İslam sentezi ile hareket eden, Cemaatlerle içli dışlı olan siyasi yapıların belediyelerde daha etkin olmak için örgütlendiklerinin, siyasi çalışma yaptıklarının, yerel yönetim organlarına aday olduklarının tespitini yaparak kararlarını üretti… Belli konulardaki siyasi farklılıklarımız bir yanda durmaya devam ederken anti-faşist, demokratik laiklik temelinde hareket edenlerle bir arada durma ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Çünkü biliyoruz ki, daha çok belediyenin aşırı sağcı, cemaatlerle birebir bağlantısı olanların eline geçmesi halinde 22 Ocak benzeri olayları daha sık yaşayacağımız hayatın bir gerçeği olarak karşımızda durmaktadır. Böylesi koşullarda isimsel olarak kimin başkan olmasından çok, bir düşünce birlikteliği ile hareket etme ihtiyacımız olduğunun farkında olarak kararlar ürettik çünkü ırkçı, faşist, yeni Osmanlıcı, cemaatlerle içli dışlı olanların ortaklığını net olarak gözlemlemekteyiz…

Bunun yanında, yaşadığımız coğrafyada “battı” denen kurumlara sonrasında nelerin olduğunu bilmekteyiz. Önce sistemli bir şekilde batırılma süreci yaşayan kurumlar sonrasında peşkeş çekilerek özelleştirilmektedir. Belediyeler için de bir süredir battı denmekte ama nasıl battıkları araştırılmamakta, batıranlardan hesap sorulmamaktadır. Önümüzde duran kamusal hizmetlerin ve suyun özelleştirilme süreçlerine karşı mücadelenin yükseleceği karşı süreçler de elbet olacaktır. Böylesi koşullarda daha geniş ve kapsayıcı gruplar olarak hep birlikte ve yan yana durmaya ihtiyacımız olacaktır... Bizler, elde kalan toplumsal varlıklarımızın, müştereklerimizin, kamusal hizmetlerimizin peşkeş çekilmesine karşı yürütülecek olan ortak mücadelenin bir ayağı olarak bu yerel seçimleri görmekteyiz… Dolasıyla aldığımız kararlarda bunları da göz önünde bulundurduk…

Yolsuzluğun, usulsüzlüğün hesabının sorulamadığı bu koşullarda yenilerinin yaşanma ihtimaline karşı, yerel yönetimlerde alternatif yaratmak için de kararlar ürettik…

YKP için öncelikle alınacak kararlarda siyasal duruşlar önemlidir.

YKP olarak bizce, ihtiyaç olan, belediyelerin birer yerinden yönetim olduğunu bilerek hareket etmektir. YKP’nin anlayışı yaşam alanlarını, orda yaşayanlarla birlikte yönetmektir. Dolayısı ile, bölgelerde ne yapılacağına dair kararları YKP merkezi olarak üretmek yerine, her seçim bölgesi, kendi dinamikleri ile tavrını belirledi.

Belediye hizmetlerinden yararlanıp vergiler ödeyenlerin bütçe ve kesin hesap denetimine, yani ödedikleri vergilerin nasıl harcandığını öğrenecekleri sürece katılımı sağlanmalıdır. Belediye Meclislerine mutlaka işlerlik kazandırılmalı, mahalle meclisleri ile de Belediye Meclisi üyeleri denetlenmeli, yerleşim yerinde yaşayanların talepleri bu şekilde aşağıdan yukarı çıkmalıdır. Her şeye karar verme gücünü tek başına elinde tutan ‘Belediye Başkanlığı diktatörlüğüne’ son verilmeli, katılımcı demokrasinin tüm kurumları çalıştırılmalıdır.

Yerleşim yerleri tüm yaşayanların katılımı ile tabandan tavana doğru kararların alınacağı mekanizmalarla, ekoloji merkezli, anti-militarist, toplumsal cinsiyete duyarlı projelerle yeniden planlanmalıdır.

YKP olarak inanıyoruz ki bunlar hayata geçirildiğinde yerleşim yerleri daha yaşanır ve demokratik alanlar olacaktır.

Bu nedenle bir kez daha ve yeniden yerleşim yerlerini BİRLİKTE yönetmeliyiz çağrısı yapıyoruz.

YKP olarak, sokaklardan, mahallelerden başlayarak, bölgelerde yaşayanların doğrudan katıldığı ve kolektif iradesiyle oluşan talepleri doğrultusunda belediyelerin yıllık program ve bütçe tasarılarının oluşumuna direk dahil olabildiği, DEMOKRATİK, EŞİTLİKÇİ ve ÖZGÜRLÜKÇÜ yerel yönetim modelini savunuyoruz!

Böylesi düşüncelerle YKP olarak, 24 Haziran’daki seçimlerde belediye meclislerine çeşitli siyasi partilerin listelerinde adaylar gösteriyoruz. TDP belediye meclisi listelerinde Lefkoşa’da 4, Mağusa 4, Pergama’da 1, CTP belediye meclisi listelerinde Değirmenlik’te 1 ve Çatalköy’de 1 YKP’li aday vardır.

Belediyelerde yaşananlardan endişeliyiz, öfkeliyiz, kaygılıyız. Artık bugüne kadar bizi sürekli kriz içinde yaşatanları elimizin tersiyle itmek ve kendi kaderimizi ellerimize almak için hemen şimdi mücadeleyi yükseltiyoruz!

Yeniden ve bir kez daha vurguluyoruz: başka bir yerel yönetim mümkün!

 

 

 

YKP üyesi olarak seçime dahil olanların bölgesi, bulunacakları siyasi parti ve sıraları şöyle:

Lefkoşa, TDP

2. Devran Öztunç

3. Gülay Kaşer

4. Mehmet Parlan

16. Murat Kanatlı

 

Değirmenlik, CTP

10. Mahfuz Bulğan

 

Mağusa, TDP

2. Ali Mertel

3. Mustafa Noyan

8. Tekcan Karagil

16. Ulus Irkad

 

Pergama, TDP

3. Kemal Güçveren

 

Çatalköy, CTP

4. Osman Höyük