ANKARA Şam’da Esed rejimi tarafından 185 gündür abluka altında tutulan Yermuk Mülteci kampında insanlık trajedesi yaşanıyor. Yoğun olarak Filistin ve Golan'dan gelen mültecilerin yaşadığı Yermuk Mülteci Kampı'nda halk, yaşamını büyük zorluklarla sürdürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Suriye'de Yermuk Mülteci Kampı ve ülkenin diğer yerlerindeki insani durumun rejimin acımasızlığı yüzünden dehşet verici olduğunu kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Paris'te Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesinde, Rusya'dan, bu bölgelere insani erişimin sağlanması için Suriye rejimi üzerindeki etkisini kullanmasını istediğini hatırlatan Harf, "Bu konu bizim için kesinlikle en üst derecede endişe kaynağı ama devam eden bir iç savaşın ortasında erişim sağlayamadığımızda bu çok zor. Bu nedenle de Rusya'dan istedik ve sanırım orada da erişime izin vermesi için Esed rejimine baskı yapma yönünde bir niyet mevcut" diye konuştu. "44 kişi açlıktan öldü" Öte yandan, Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan), Esed rejiminin ablukası nedeniyle son bir yılda 44 kişinin açlıktan öldüğü Yermuk Mülteci Kampı'nda yaşayanlara destek için yürüyüş gerçekleştirdi. Göstericiler, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin kampa uyguladığı abluka ve Arap ülkelerinin liderlerinin buna sessiz kalmasını kınadıkları gibi, Esed, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreteri Ahmed Cibril aleyhine slogan attı. "Yermuk Kampı'nın açlarına selam olsun" Ürdün'deki İslami Çalışma Cephesi Partisi Şura Konseyi Başkanı Ali Ebu es-Sukker de Yermuk Kampı'ndaki aç mültecileri desteklediğini belirterek, "Filistin'i kurtaracak ordunun çıkacağı Yermuk Kampı'nın açlarına selam olsun. Biz de buradan Amman'dan Yermuk'ta yaşananların acısını hissederek haykırıyoruz" dedi. BM, endişe duyuyor Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Martin Nesirky, milyonlarca Suriyelinin insani durumdan etkilendiğini ve özellikle aylarca yardımın erişmesine engel olunan kamplardaki açlık raporlarıyla ilgili endişeleri olduğunu dile getirdi. Nesirky, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos'un Suriye'ye hafta sonu yaptığı ziyaretteki son izlenimlerine yer verdi. Nesirky, sivillerin korunması konusunda Suriye rejimiyle görüşen Amos'un, 9 milyon 300 bin Suriyelinin etkilendiği kamplara aylarca yardımın ulaşmadığını bildirdiğini dile getirerek, en büyük endişesinin açlık raporlarıyla ilgili olduğunu aktardı. "Ya diz çök ya da açlıktan öl" Suriye Yerel Koordinasyon Komistesi (LCC) medya sorumlusu Rami Ebu Abdullah, yoğunlukla Filistin ve Golan'dan gelen mültecilerin yaşadığı Yermuk Mülteci Kampı'nda halk, tarlalardaki otları toplayıp evde iyice yıkadıktan sonra yiyor" dedi. Ebu Abdullah, kampın çevresinde ot toplamaya giden halka keskin nişancılar tarafından ateş açıldığı için çok sayıda kişinin yaralandığını vurgulayarak,"Rejim güçleri, halkın tarlalardan ot toplamasına dahi izin vermiyor. Rejim, muhaliflerin denetimindeki bölgelerde yaşayanlara karşı 'ya diz çök ya da açlıktan öl' politikası yürütüyor" diye konuştu. Ebu Abullah, kamptaki Filistinlilerin uluslararası kamuoyuna "Esed rejimine baskı yaparak bizi burada çıkarın, eğer çıkaramazsanız bizi buradan alın ve denize dökün" dediğini aktaran Abu Abdullah, "Şam yönetiminin bölgeye yardımların girmesine müsade etmeyeceğini düşünüyoruz. Rejim şimdiye kadar hep oylama taktiğini kullandı, şimdi de kuşatma altındaki ve açlıkla boğuşan Duma, Dareeya, Mudamiye, Hacer Esed ve Yermuk için aynı yöntemi kullanıyor, rejim silah kullanmadan insanları öldürmenin mutluluğunu yaşıyor" ifadesini kullandı. "Bosna, bu acıyı 20 yıl önce yaşadı" Bosna'daki savaş sırasında onbinlerce sivilin işkence gördüğü, binlercesinin ise hayatını kaybettiği toplama kamplarında kalan Boşnaklar, Suriye'deki Yermuk Mülteci Kampı'nda tutulanlara yardım çağrısında bulundu. Mart 1992'de açılan ve 6 ayda yaklaşık 6 bin Boşnak sivilin işkence gördüğü Omarska Toplama Kampı'nda ve sonrasında Manyaça Toplama Kampı'nda tutulan Satko Muyagiç, son günlerde Esed rejiminin ablukası nedeniyle son bir yılda 44 kişinin açlıktan öldüğü Suriye'nin başkenti Şam'daki Yermuk Mülteci Kampı'ndan gelen haberlerin, Bosna Hersek'te bundan 20 yıl önce yaşanan acı görüntüleri hatırlattığını dile getirdi. "İnsanlar, hayatın ne kadar değerli olduğunun bilincinde değil" diyen Muyagiç, "Çok iyi biliyoruz ki 1992'de bizler Avrupa'nın bir kenarında ölürken, dünya Barcelona'daki olimpiyat oyunlarını seyrediyordu. Avrupalılar, Fikret Aliç'in toplama kampındaki görüntülerini izlememek için kanallarını değiştiriyordu. Aliç'in görüntüleri yerine NBA finallerini izliyordu. Yakında Soçi'deki kış olimpiyatlarını izleyeceğiz. Kimin kaç madalya kazandığını sayacağız. Diğer tarafta ise Suriye'de insanlar açlıktan ölmeye devam edecek. İnsanların açlıktan öldüğü bilmek, onlara yardım edebilecekken yardım etmemek de zulümdür" diye konuştu. Trnopolye Toplama Kampı'nın tel örgüleri önünde çekilen fotoğraf ile Bosna savaşının sembol isimlerinden Fikret Aliç de toplama kamplarında yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayatta kalmayı başaranlardan biri olmuştu. Aliç, kendisini savaşın sembolü haline getiren ve Time dergisinin kapağında yayımlanan o fotoğrafın yabancı medya mensuplarının kampı ziyareti sırasında çekildiğini söyledi. Bugün Yermuk Mülteci Kampı'ndan gelen haberleri duyduğunu ve orada yaşananlardan dolayı acılı ve üzgün olduğunu dile getiren Aliç, "Boşnakların 20 yıl önce yaşadıkları acıları, bugün Suriye'deki Filistinliler yaşıyor. Bosna'daki savaş sırasında Boşnak çocuklar için zamanında yardım etmeyen dünya kamuoyu, bugün Suriye'deki Filistinli çocuklara yardım etmeli" dedi. Berlin'de gösteri düzenlendi Almanya’daki Filistin Toplumu (PGD) tarafından Dışişleri Bakanlığı önünde düzenlenen gösteride, "Yermuk mülteci kampında yaklaşık 50 kişi açlıktan öldü. Adalet nerede?", "Yermuk Kampı'nda çocuklar ölüyor. İnsanlık nerede?" ve "Yermuk Kampı'nın kuşatılmasını durdurun" yazılı pankartlar açıldı. Açlıktan ölenlerin fotoğrafları ve Filistin bayrakları taşınan gösteride, ''Soykırım soykırımdır. Merkel neden bir şey söylemiyorsun'' şeklinde slogan atıldı.