Nedense terk edilmiş ve kaderine terk edilmiş bu kentimiz her geçen gün yok olmaktadır. KKTC’nin varlıkları açısından en sorunlu ilçesidir. Bu ilçemiz 1974 sonrası hem göçmenlerimizin iskanı için hedef ilçemiz olmuştur.1974 sonrası ekonominin lokomotifi olduğu için gelir seviyesi en yüksek ilçesi idi. nerdeyse sosyal güvenlik kurumlarımızın %70’e yakın geliri bu bölge ekonomisinden sağlanmaktaydı. gelir seviyesinin yüksek oluşu nedeniyle memur olma istenci en az olan ilçemizdi. narenciyenin dışında sebze üretiminde de adanın önde gelen ilçesiydi. düşünün yıllarca evlerimizin en önde gelen milli yemeğimiz fasulye Elye’de (Doğancı) köyümüzün adı ile satılmakta ve bakkallarımızdan, marketlerimizden Elye fasulyesi istenmekteydi. fasulye üretimimize kadar fazlaydı ki Sn. Fuat Veziroğlu’nun sanayi ve ticaret bakanı olduğu 80’li yıllarda Elye fasulyesi bitinceye kadar dıştan fasulye ithali yasaklanarak üretim koruma altına alınmıştı. Bütün bunlar zaman içinde partizan ve kayırmacılık politikalarla tüketilmiştir. şimdilerde narenciye üretimi bin bir sorunla yapılmaya çalışılmaktadır. artık Elye doğancı olmuş fasulye eken üretici mumla aranmaktadır. İkinci kurulu üniversite LAÜ olduğu halde diğer ilçelerde kurulu (Mağusa, Lefkoşa ve Girne)ilçelerimdeki üniversiteler kadar ilçemize ekonomik katkı sağlanmamıştır. öğrenci ihtiyaçları için en az teşviki güren ilçemiz Güzelyurt olmuştur. Fakat en tehlikelisi ilçemizin zehirlenerek yok edilmesi ile karşı karşıya olması. Yıllardır Lefke bölgesinde çok çok büyük bir alana yayılmış CMC artıkları ile uğraşmakta olan beldemize yeniden maden ocakları açılması için izin verme çalışmalarının hükümetlerce hızlandırılması bu bölgemizde yaygınlaştırılan Eko çalışmalarını ve Cittaslow şehir ve Slowfood çalışmaların bir anda yok edecektir. Güzelyurt’a narenciye ilaçlaması yıllarca bilinçsizce yapıldığı için bahçelerimizde hastalıklarla mücadele eden tüm canlılar yok edilmiştir.yıllardır süren ve de artık dayanılmaz hale gelen bir çöp sorunumuz vardır.yıllardır resimleri yayınlanan bu rezilliği engelleyemiyoruz.sorunu belediye içişleri bakanlarına onlar da belediyelere atmaktadır.olan da vatandaşa olmaktadır zehirleniyoruz,ölüyoruz.. en son, içişleri bakanı Teberrüken Uluçay, Kalkanlı çöp alanının rehabilite edilerek bölge halkına kazandırılacağını söylemişti. Uluçay, şubat ayında yaptığı açıklamada bölgedeki çöplerin ara transfer istasyonlarıyla Güngör çöp alanına taşınacağını açıklamıştı. Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, transfer istasyonu verilmesi ve Güngör’ün belediye’ye açılması talebinde bulunduklarını; çöplüğün kapatılabilmesi için bunun şart olduğunu anlattı. Güzelyurt belediye başkanı Özçınar, “çöplüğü ben yarından kapatırım. ama bunun yansımasını da ODTÜ ödeyecek. hem ODTÜ bu işi kışkırtır ama para da ödemek istemez. çünkü ODTÜ’nün de kirliliği var” dedi Bakın anlaşılmaz şekilde bölgedeki üniversiteyi sorun çözmede hem itham altında bırakır,hem de yansıma bedelini ondan talep ederseniz.hem içişleri bakanı hem belediye hem de hükümet olarak ne kadar aciz olduğunuzu gösterirsiniz. Şimdi Güzelyurt ve Lefke halkına sormak lazım 41 yıldır tüm ekonomik varlıklarınızı tüketen vede nerdeyse uygulamaları ile sizleri zehirleyip yok etmeye çalışanlara hala daha desteğinizi sürdürecek misiniz?