[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption]Haberciler olarak gündemin nabzını tutmaya çalışıyoruz. Aslında her yer, yeniden karmakarışık, ama bu karmaşa içinde garip bir sessizliğin de tam merkezinde gibiyiz. İç siyasetimiz, seçim öncesi gerginliği yaşıyor. Cadı kazanı gibi kaynayan kulisler, gizli kapılar ardında yapılan pazarlıklar ve ortaklık kavramları şu sıralar en çok üzerinde durulan konular. Resmi açıklamalar ise ya temkinli, yada danışıklı dövüş gibi. İç siyasetin tam merkezinde Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) var. Bir yanda hükümet ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) diğer yanda Ulusal Birlik Patisi (UBP), tıpkı eskilerin söylediği gibi “yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal”. DP-UG yaşanan bu siyasi konjektür içerisinde, en kilit noktada bulunuyor. DP-UG, yanına aldığı veya alması muhtemel tüm partilerden farklı zamanlarda, farklı darbeler yedi. Her ne kadar Ulusal Güçler ile birleşme tamamlandı denilse de, parti farklı bir devinim içinde. Olası DP-UG, UBP koalisyonu için, ihtiyaç duyulan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) olanlardan şaşkın. “Sağ partiler ile koalisyon olabilir mi?” sorusu TDP’nin önündeki en büyük soru işareti. Hatta kurultay sarhoşluğunu ve yeni başkanını, daha tam her şeyi ile kabullenemeyen TDP, böyle bir durumda ne yapacağını bilemediğinden yerel seçimlerin sonuçlanmasını bekleyecek. Tüm senaryoların birbirine girdiği bu dönemde açıkçası Serdar Denktaş’ın yerinde olmak isteyecek başka siyasi parti lideri var mı bilmiyorum. Yürünen bu çok dikenli yol, çıkmaz sokaklarla dolu. DP-UG’ye yakın kaynaklar “Baba Denktaş hayatta olsaydı, belki her şey çok daha farklı olurdu” şeklinde ifadeler kullanıyor. Serdar Denktaş’ın, İrsen Küçük küskünleri ile birlikte attığı adımlar DP’yi büyütmüş gibi gözükse de, Denktaş’a yeni küskünler yaratıyor. Şimdi gözler yerel seçimlerde. Daha önce Cumhurbaşkanlığı desteği için anlaşıp, yerel seçimlerde UBP’den sağlam goller yiyen DP-UG’nin defansını güçlendirip güçlendirmediği bilinmiyor. Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu kez 2010 yılında, kazanırken seçimin hemen sonrasında kaybeden DP’nin koalisyon kozunu, seçim sonucuna göre kullanacağını fark etmiş olacak galiba süreci hızlandırmaya çalışıyor.