Yunuslar, sesle yer belirleyen; avlanmak, karınlarını doyurmak ve üremek üzere anlaşmak için ıslıklara ihtiyaç duyan memeli hayvanlardan.
Ancak denizlerde insan kaynaklı olan, gemi geçişleri, inşaatlar gibi etmenlerin son yıllarda artmasıyla; yunusların da hayatlarını devam ettirebilmek için gerekli olan iletişimleri, birbirlerini duymakta zorlandıkları için tehlikeye girdi.
Araştırmaya göre eğer işbirliği yapamayacak noktaya gelirlerse bunun ölümcül sonuçları olabilir.
Araştırmanın yazarlarından Bristol Üniversitesi Profesörü Stephanie King, “Eğer hayvan grupları yiyecek arama konusunda daha az işbirliğine giderse, bu onların bireysel sağlığını doğrudan etkiler. Bu da zaman içinde tüm nüfusun sağlığına etki eder.” dedi.
Bağırsalar bile seslerini duyuramıyorlar
Ses, deniz hayvanlarının algıları için en önemli duyulardan biri. Işık suyun içinde emilirken ses, suda onlarca hatta yüzlerce kilometre uzağa erişebiliyor. Bunun sonucu olarak da memeli deniz hayvanları yani balinalar, yunuslar ve domuz balıkları, birbirleriyle konuşmak için çeşitli seslerden oluşan bir iletişim yöntemi geliştirdi.
Bu hayvanların seslerini yükseltebildiği, insanların oluşturduğu gürültü kirliliğini bastırmak için bağırabildiği zaten biliniyordu.
Yunus Araştırma Merkezi ve St Andrews Üniversitesi’nden bilim insanlarını da kapsayan araştırma ekibini yöneten Bristol Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Pernille Mayer Sørenson, “Gürültü kirliliğinin hayvanları etkilediğini biliyorduk, ama bu araştırmayla işbirliği ve birlikte avlanmayı da nasıl etkilediğini ortaya çıkardık” diyor.
Current Biology isimli akademik bilim dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yunusların artık birbirlerine bağırsalar bile seslerini duyurmakta zorlandığı ortaya çıktı.