Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda 1940-1950 yılları arasında “Hececi Şairler” diye anılan bir ekibin öncüsü olan U.Mine Balman, ilk kadın şairlerimizdendir. Mine Balman’ın şiir kitabı 1952’de yayınlanan “Yurduma Giden Yollar” adını taşır. Şair bu kitabını Türkiye’ye ve Türk Milletine adamıştır.[1] Balman’ın şiirleri; Şevket Öznur tarafından “Kıbrıs Türk Yazınının İlk Kadın Şairlerinden Urkiye Mine Balman” adıyla yayımlanmıştır.[2]Urkiye Mine Balman’ın; Kahramanlık Türküleri, Şanlı Ordum, 20 Temmuz, Zafer Günü, Mehmetçik, Girne Dağlarında, Türk Askeri gibi şiirleri Fikret Özgün tarafından marş olarak bestelenmiştir. Urkiye Mine Balman’ın şiirlerine tema açısından bakıldığı zaman çok zengin olduğu göze çarpmaktadır. Geçmişte yaşadığı anıları, Kore Savaşı, ayrılık, köy hayatı, aşk, folklor, eşya, insan, yaşam, yurt sevgisi, doğa, kahramanlık, Atatürk; şiirlerinde işlediği temalardandır…Şimdi de kısaca onun şiirlerinden alıntılara göz atalım: Hepimiz aslında bir koşuşturma içindeyiz. Zaten hayatın kendisi bir koşudur. Bu koşuda kimisi tasalı, kimisi mutlu, kimisi yorgundur. Ama ömürdür bu. İstesek de istemesek de yaşanacaktır. Mutlu olsak da olmasak da her gün bu koşuya çıkmak zorundayız. Şair şiirinde hayatın bir koşuşturmaca olduğunun üzerinde duruyor: Fırtınaya tutulmuş bir dünya İnsanlar mutsuz tasalı Bir umut peşinde koşarlar İnsanlar yorgun, telaşlı. … Ve her sabah bu sokakta Yeni bir güne koşar insanlar. (Şevket Öznur. U.M.Balman, 59-60) Doğa, Deniz Manzarası adlı şiirde de geçer. Bu şiirde denizler hırçındır. Denizdeki sandallar da bu hırçınlıktan üzüntülüdür: Mavi hırçın denizlerden Uğultular, gürültüler Hıçkırıyor gibi birden Sular ıztırapla güler. Kapılara sıçrar vurur Yükselir azgın dalgalar. Beyaz köpükler kudurur Sandallar hicrana dalar. (Şevket Öznur. U.M.Balman, 149) Urkiye Mine Balman; geçmişte yaşadıklarını, anılarını ve çocukluğunu da şiirlerinde işlemiştir. Bu temaları; Lefkoşa, Doğduğum Yer, Zaman ve Ben, Yorgunluk, Hatıra… gibi şiirlerinde görmek mümkündür. Çocukluğum adlı şiirinde; hatıralarını andığı zaman gözlerinin yaşardığını söyler. Ama bu gözyaşlarıtatlı gözyaşlarıdır: Ne zaman baharımdan bir yaprak düşer görsem… Tatlı göz yaşlarıdır hatıraları anmak. Yanan saadetimden bir taze çelenk örsem Bir teselli gönlümün rüyasına inanmak Tatlı göz yaşlarıdır hatıraları anmak.(Şevket Öznur. U.M.Balman, 153-154) Urkiye Mine şiirinde; çocukluğunu özlediğini dile getirir: Limon bahçelerinde kurulu bir salıncak Sırrına eremedim daha çocukluğumun, Yıllar gölgeliklerde şarkılar söyler ancak Zevki hâlâ içimde şamdanda yanan mumun Sırrına eremedim hâlâ çocukluğumun. Kıbrıs Türk şiiri içinde, kadın şairlerin yerinin ne kadar eski ve de etkin olduğu görülebilir. Onlar, modern ve Atatürkçü aydın gençler olarak eğitim ve sanat dünyası içinde yer almışlar, her alanda kendilerini kanıtlamışlardır. İlk kadın şairlerimizin attıkları adımlar, Kıbrıs Türk kadınının sosyal ve kültürel yaşamda ne kadar girişken, özgür ve kendine düşen görevleri fazlasıyla yaptığının bir göstergesidir. Şiir yoluyla genelde tüm Kıbrıslı Türklerin, özelde kadınların, Kıbrıs sevgisini, Türkiye’ye duyulan bağlılık ve sevgiyi, Atatürk’ün izinde nasıl yol aldıklarını anlatmışlardır. Onların başlattığı bu çağ, bugünün, aydın, Atatürkçü, eşitlikçi ve özgür Kıbrıs Türk kadınının yetişmesinde önemli bir başlangıçtır. Bu öncüleri tanımak ve tanıtmak, onlara duyduğumuz takdir ve saygının verdiği en büyük bir görevdir.