Öngörüden uzak, günü kurtarmaya yönelik plansız adımların ortaya çıkardığı sonuçlar vahimdir.
Öngörüsüz şekilde kamusal hizmetlere bütçe ayırmayanlar çok az da olsa ayrılan bütçeyi planlayamayanlar, halkın sağlık, eğitim başta olmak üzere en temel kamusal hizmetlere ulaşması için proje üretmek yerine kamu maliyesine yılda 15 milyon lira ek harcama getirecek – sınavsız – liyakatten uzak - torpille istihdam yapmayı marifet saymakta, adeta “benden sonrası tufan” anlayışı ile hareket etmektedirler.
Asgari ücretlinin, dar gelirlinin, özel sektörün, küçük işletmelerin halini anlamak, çözüm üretmek sizin görevinizdir.
Bugün TL’nin yaşadığı değer kaybı %45’tir. 2020 Ocak ayından bu güne döviz çok hızlı şekilde artarken alım gücü aynı süratle azalmaktadır. 6 ay önce asgari ücretlinin aylığı brüt 490 sterline denk gelirken, bugün 380 sterlindir.
Her ay 110 sterlin eksik alınan bu para insanların sütüdür, aşıdır, ekmeğidir, emeğidir, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİDİR.
Bu ülkeyi yönettiği zannedenlere sorarız; “Asgari Ücretle Bu Koşullarda Nasıl Yaşanılır?”
Karantinasız girişlerle ortaya çıkan iç bulaş ve Covid-19 vakalarındaki artış yüz yüze yapılması gereken eğitimin yapılmasını engellemiş, toplum sağlığını riske atmıştır. Bu duruma çeşitli senaryoları masaya yatırıp hazırlanması gerekenler göstermelik açıklamalar ve şov dışında hiçbir şey yapmamıştır. Bugün yapılan tespitler sadece orta eğitim kurumlarında 2.500 civarı öğrencinin uzaktan eğitimden yararlanamadığını ortaya koymaktadır. Her gün değiştirilen kararlarla tam bir kaos ortamı yaratılmıştır.
Sorarız: “Hükümetimiz bu konuda bir çözüm düşünüyor mu?”
2.500 civarında öğrenci bu mağduriyeti yaşarken, pankart ve billboard yarışı her geçen gün artmakta, partiler devletten aldıkları milyonlarca lira katkıyı bu uğurda kullanmakta ve bundan utanmamakta, sıkılmamaktadırlar. Sorsanız “Çocuklarımız Değerlidir” diye başlayan cümleler kuracaklardır. Hatırlatırız: “ Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz”