“Yüzüme vuran ışık olarak gel bana...”

Hare Ergen

Ne de güzel söylemiş şair...

Ben de bundan esinlenerek diyorum ki; “Gönlüme beni ısıtan, yormayan bir ışık olarak gel...”

Çaba gösterdiğiniz halde bir ilişki sizi yoruyorsa; bırakın gitsin,

Sırf o üzülmesin diye çoğu şeye ses çıkarmadığınız bir insan sizi üzüyorsa, hemen kapıyı gösterin, yolu açık olsun.

Halının altına sırf birileri incinmesin diye süpürdüğümüz her ne varsa, günün sonunda halının altında kalmayıp size daha da zarar verecek şekilde ortalığa saçılacaktır. Umarım bundan haberiniz vardır...

Geçenlerde okuduğum bir kitaptan aklımda kalanlara takıldım...

Bunu gerçekten çok merak ediyorum...

“Acaba ben üzülmeyeyim diye de, birşeylerden vazgeçenler oldu mu hiç hayatta...
Yoksa bu sadece bana özel bir gerizekalılık mı?
Olaylara iyi tarafından bakmaktan boynum tutuldu.
Yüksek dozda mutluluk istiyorum...”

Nejat İşler söylemiş bu sözleri...

Her kim için fedakarlık yapıyorsanız bence bugün son veriniz. Bırakınız sizi olduğunuz gibi sevsinler.

Fedakarlık günün sonunda ne olur biliyor musunuz?

“Yapmasaydın...”

Çok şükür böyle bir  şey başıma gelmedi. Fedakarlık değil de sırf ben kendim istediğim için çok şeyler yapmışımdır. Bunları isteyerek ve beklenti içinde olmadan yaptığım için bugün gönlüm ve ruhum ferahlık içindedir. O yüzdendir dudaklarımdaki kendimden emin gülümseyişim, o yüzdendir kimseyi umursamaz tavırlarım...

Yukarıda yazımın başında “Gönlüme beni ısıtan, yormayan bir ışık olarak gel...” diye paylaştığım cümlenin sırrı, tılsımı işte budur...

Güzel bir haftasonu sizlerle olsun...