Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çeler, ülkenin gerçek sorunlarının görmezden gelindiğini savunarak hükümete ve muhalefete ağır eleştiriler yöneltti.
Çeler, ekonomik kriz ve yüksek hayat pahalılığına dikkat çekerek, yaşanan siyasi krizlerin halkın asıl sorunlarını gölgede bıraktığını ifade etti. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bebeklerin berbat bir yönetim yüzünden alkollü mamayla zehirlendiği, pahalılığın akıl almaz noktaya ulaştığı, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarının kol gezdiği ülkemizin gündemini tam iki aydır bomboş bir koltuk kavgasına kilitleyenleri kutlarım (!) Gerçekten büyük iş başardınız!”
Meclis Başkanlığı seçimleri sürecinde yaşananları “manasız bir kriz” olarak nitelendiren Çeler, bu durumun halkın sorunlarından uzak bir siyaset anlayışını ortaya koyduğunu belirtti. Meclis ve hükümetin halkla bağının koptuğunu savunan Çeler, erken seçim çağrısını şu sözlerle yineledi:
“Bu ülkede ekonomik, hukuksal ve siyasal bir kriz durumu vardır. Ancak bu Meclis’in vatandaşla bağının koptuğu, ülke hayrına herhangi bir iş yapma olasılığının kalmadığı apaçık ortadadır. Büyük partiler bir yolunu bulup erken seçimi ötelemeyi başarmış görünüyor.”
Muhalefetin tavrını da eleştiren Çeler, erken seçim ve anayasa ihlalleri konusunda daha kararlı bir tutum beklediğini belirtti. "Jestlerle" yumuşatılan sürecin yerine, daha güçlü bir siyasal ve toplumsal muhalefet anlayışının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı:
“Anayasal ihlallerle yürütülen, hukuk garabetiyle bezeli bir süreç bugün itibarıyla aklanıp paklanmıştır. Bu saatten sonra, hükümete kapıya dayanan erken seçimden kaçma fırsatı sağlayan muhalif tavır da ortak olmuş durumdadır.”
Çeler, açıklamasını toplumun daha geniş bir siyasal temsil anlayışına ihtiyaç duyduğunu belirterek tamamladı:
“Bugün yaşananlar bize bu ülkenin iki partiden daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu göstermiştir. Biz toplumun sesini yükseltmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha sesleniyorum: Erken seçime, derhal!”
Zeki Çeler’in bu açıklaması, Meclis Başkanlığı krizinin gölgesinde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal krize dikkat çeken bir çıkış olarak yorumlanıyor.