Şeytanın bile aklına gelmezdi

Sizi gidi uyanıklar sizi.

Kim verdi size bu aklı?

Gerçekten çok ustalıklı bir strateji.

Şeytanın bile aklına gelmezdi, 15 dakika için öğretmene rüşvet teklif edip, öğretmenleri hem bölmek hem de toplum önünde itibarsızlaştırmak.

Gerçi hiçbir öğretmen çocukları mağdur etmez, bunu siz de biliyorsunuz ama yine de bu durumu fırsata çevirip kullanmak istiyorsunuz.

Siz de biliyorsunuz ki, nöbetçi öğretmenler ders saatinden yarım saat önce okula geliyor ve görevini tam yapıyor.

Ama öyle bir hale getirdiniz ki, sanki sizin çocuklara reva gördüğünüz saatle, olması gereken saat arasındaki 15 dakikada çocuklar atıl kalıyor ve siz Bakanlık olarak sahip çıkıyorsunuz(!)

Oysa ki, amacınız bu kadar masum değil öyle değil mi?

Nöbetçi öğretmen zaten okulda ve çocuklar güvende ama sizin öngördüğünüz saatlerde 15 dakika fark var. Bu farkta da öğretmenler çocuklara sahip çıkcak ve asla bunu bir ek mesai karşılığı yapmayacak ama siz bunu topluma nasıl göstereceksiniz?

 “bakın sorunu çözdük” diyeceksiniz  ve toplumda sanki öğretmenler bunu, ek mesai karşılığı yapıyormuş gibi bir algı yaratarak öğretmenleri “para göz” olarak göstereceksiniz.

Yapmayıp, sendikasının eylem kararına uyan öğretmenleri de toplum önünde “sorumsuz” ilan edip, “dertleri çocuklar değil” diyeceksiniz.

Ne çocukların ne de öğretmenlerin gece yarısından sokaklara dökülüp, ülkenin elverişsiz koşullarında okullara ulaşması umurunuzda bile değil.

Sizin tek derdiniz, size verilen talimatları nasıl yerine getireceğiniz ve buna karşı çıkanları nasıl yok edeceğinizdir.

Zira okul saatleriyle, kamu çalışanlarının çalışma saatleriyle oynamış olmanız, sizin de yaptığınızın doğru olmadığını anlamış ama talimatlara karşı duramadığınızın göstergesidir.

Madem okul saatlerinde, kamu çalışma saatlerinde kış mesai saatini uygulama kararı adınız ama diğer yandan özel sektörde uygulama kararı almayarak, her kesimde kaos yaratmayı göze aldınız, demek ki, mesele kış mesaisini uygulayıp uygulamamada değil, sadece icazette.

Yarattığınız bu kaosta, yarın bir çocuğun başına bir şey gelse, mesela tacize ya da tecavüze uğrasa ya da gece bir köpek saldırsa, bir kaza olsa. V.s sorumlusu kim olacak?

Aldığınız bu ek mesai ödeme ile bakıcı bulma kararınızla öğretmenler değil mi?

Öyle diyeceksiniz.

Oysa bırakın bu güne kadar hiçbir konuda ek mesaileri ödemediğinizi, öğretmen haysiyetini, onurunu 15 dakikalık ek mesaiye mi satacak?

Bu güne kadar saatlerce tek kuruş almadan özveriyle ek mesai yapan öğretmenler sizin vermeyeceğinizi bildiği 15 dakikalık ek mesai ücretine mi tenezzül edecek?

Sorumlunun kim olacağından geçtim bir tek çocuğun başına gelecek bir olayın bedeli ne olabilir?

Bırakın artık bu “Ali Cengiz oyunları” ile kendinizi topluma haklı gösterme çabalarını.

Eğer bu halkı yönetiyorsanız, halkın sorunlarına gerçekçi çözümler bularak gerçek yönetici olun.

Halkı bölmek değil, bütünleştirmek yakışır size.

Aldıkları talimat çerçevesinde Mekke saatinde ısrar ederek ülkemizin kuzey kısmında ciddi bir kaos yaratan ve başta çocuklarımız olmak üzere toplumun tüm kesimlerini huzursuz eden KKTC hükümeti yeni bir absürd karar üreterek çareyi para karşılığında öğretmenlerimizi " gece bekçisi"yapmakta bulmuştur.

Bu kararın uygulanma şansı sıfırdır.

Burada amaç "üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.

Öğretmenleri birbirine düşürmektir.Gece nöbetini kabul eden veya etmeyen diye ayırmaktır.

İşine geldiği zaman kabul edenleri "paragöz" etmeyenleri de "sorumsuz" olarak fişlemektir.

Aileleri tarafından okullarımıza bırakılan çocuklarımızın her türlü sorumluluğunu her zaman taşıyan ve onlara her koşulda destek olan zaten öğretmenlerimizdir.

Bunun içinde hiçbir talepleri olmamıştır ve olmayacaktır da.

Bu kararı alanlar öğretmeni tanımayanlardır.

Zaten öğretmenlerimiz ve Sendikaları da bu oynanan oyunu görmüş ve gerekli tepkiyi anında ortaya koymuşlardır.

Aldıkları emir doğrultusunda yıllardır uygulanan bir saat uygulamasını dahi bozarak yüzlerine gözlerine bulaştıranların bu topluma verecekleri hiçbirşeyyoktur.

Toplumun bu hükümetten beklentisi de daha fazla İSTİFADE etmesi değil derhal İSTİFA etmesidir.