Kıbrıs Türk halkı 1976 yılından, yani Türk Lirası yaşamımıza empoze edildiği günden bu yana sürekli olarak devalüasyon illeti ile boğuşmaktadır. Devalüasyon Kıbrıs Türk halkı için TL kullanımından dolayı, Ankara'ya sürekli bir dolaylı vergi ödemekten başka bir şey değildir. Üstelik bu vergi hiçbir yasaya ve kurala dayanmayan, Ankara'nın her ihtiyaç duyduğunda elini cebimize sokarak alın terimizi ve birikimlerimizi gasp ettiği haksız bir vergi türüdür!
Devalüasyonlara karşı geçmişte UBP döneminde alınan önlemlerle şimdi CTP döneminde alınan önlemler özünde aynıdır. Bu önlemler hiç bir işe yaramayan, etkisi sayılı günlerle sınırlı olan, devalüasyonların sürmesiyle etkisini tamamen yitiren göstermelik önlemlerdir.
Bu sözde önlemlerle para babalarından, bankalardan ellerini taşın altına sokmalarını isteyemeyen hükümet, tüm külfeti dar gelirli işçilerin, emekçilerin sırtına yüklüyor!
Kapitalist, emperyalist ekonomi iflas etmiştir
Alınan bu göstermelik önlemlerle özel sektör çalışanları ile devlet çalışanları birbirine düşürülmektedir. Vatandaş ile kamu çalışanları karşı karşıya getirilmektedir. Ev sahipleri ile Kiracılar arasında yaratılan husumet, dövizle kira alanlarla TL üzerinden kira alanlar arasında yaratılan adaletsizlikler ve daha birçok sorun ülkeyi tam bir kaosa ve feci olaylara doğru sürüklemektedir.
Yaşanan ekonomik krizle 'liberal ekonomik sistem' denen katmerli kapitalist sömürü sisteminin iflas ettiği iyice açığa çıkmıştır.
İflas eden kapitalist, emperyalist sistemi ortadan kaldırmadan bu devalüasyon denen beladan kurtulamayız!
Tüm ücretler ve maaşlar dövize endekslenmelidir
Ankara ve Lefkoşa’daki işbirlikçileri Kıbrıs’ın Kuzeyinde halkı, dar gelirlileri düşündüklerini kanıtlamalarının bir tek yolu var; tüm maaş ve ücretleri dövize endekslemelidirler!
Ülkedeki tüm muhasebe döviz cinsinden istikrarlı bir para birimine endekslenmelidir! Bu yapılmazsa emekçi halk bu ağır ekonomik koşullara daha fazla tahammül edemez! Benzinden, elektriğe, gümrük gelirlerinden ev kiralarına, gayrimenkullerden her türlü tüketim maddesine kadar her şeyin dövize endekslendiği ülkemizde kamu ve özeldeki maaş ve ücretler de derhal istikrarlı bir para birimine endekslenmelidir.
KKTC hükümetlerinin dirayetli davranıp maaş ve ücretleri dövize endekslemeyeceğinin bilincinde olan partimiz yaşanan ekonomik krize karşı tek çareyi kitlelerin örgütlenerek mücadele etmesinde görmektedir. Bu örgütlü mücadele özünde ülkemizin bağımsızlığını ve halkımızın kendi topraklarımız üzerinde egemenliğini hedefleyen bir mücadele olmalıdır. Ayni zamanda bu büyük hedefi elde etmek için yürünecek yolda kapitalist sömürü düzenine karşı da mücadele yükseltilmeli, kitlelerin alın teri ve alım gücünü korumaya yönelik mücadele verilmelidir.
Özel sektör çalışanları örgütlenin! Sendikalaşın!
Kamu çalışanları sendika liderliklerinin teslimiyetçi tavır ve kararlarını reddet, işbirlikçi sendika liderlerini mahkûm et, alın terinin karşılığını, alım gücünü korumak ve geliştirmek için mücadele et!
Döviz taksitleri olanlar örgütlenin!
Maaş ve ücretlerin dövize endekslenmesi için mücadele et!
Bize toplumsal seferberlik değil sınıfsal seferberlik gereklidir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.