Geçişler Engellenmemelidir!
İşçiler, emekçiler, değerli halkımız;
İkiye bölünmüş adamızın kuzeyinden güneyine, pandemi dolayısı ile sınırlanan geçişler, bugünden itibaren güneyde çalışan işçilerimize yeniden kapatılmıştır.
Geçişlerdeki sınırlama ve kapamaların gerekçesi pandemi olarak gösterilse bile gerçek neden bu değildir. Pandemi sadece bir mazerettir. İki tarafın yöneticileri de sıradan halkın bir araya gelmesinden, kaynaşmasından alış-veriş ve işbirliği yapmasından rahatsız olmakta ve korkmaktadırlar.
Pandemiyi gerekçe gösterip kapılar iki ay kapandıktan sonra, neden tüm kapılar sınırlı geçişlere açılırken Lokmacı barikatı ve Lefke barikatı açılmadı? Buralarda mayın tarlaları mı var?
Bu kapılar tamamen iki tarafın burjuvalarının ticari kaygıları ve birbirlerine karşı sürdürdükleri siyasi kan davaları ve düşmanlıklar nedeniyle açılmadı.
Kıbrıs Sosyalist Partisi, daha pandeminin başında, taraflara bu süreci yönetmek için ortak bir kriz masası kurmalarını, hava alanlarında gerekli kontrolleri sağlamak kaydıyla içte tüm geçiş kapılarının açık tutulmasını önermişti. Ama meclisteki sahte muhalefet de dahil olmak üzere, egemen kesimler bu önerilerimize kulak asmadılar.
Güneyde çalışan insanlarımız yanında, öğrencilerimizi, sağlık sorunu olan vatandaşlarımızı ve küçük esnaf dahil daha bir çok kesimi aldıkları yanlış kararlar ve günü birlik uygulamalarla mağdur ettiler.
Şimdi, yeniden güneyde çalışan işçilerimize güneye geçmeyi yasaklama kararı aldılar. Bu karar kabul edilemezdir. Çünkü, bugüne kadar Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşanan vakalar dışardan ithal vakalardır. Büyük çoğunluğu kara para aklamak amacıyla açık tutulan kumarhanelere yurt dışından karantinasız getirilen kumarcılarla taşınan vakalardır.
Biz Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak KKTC'yi yönetenlere soruyoruz:
1. Temmuz açılımı sonrası Kıbrıs'ın kuzeyine dıştan kaç tane kovid-19 pozitif vaka gelmiştir?
2. Bu vakalardan kaç tanesi Türkiye üzerinden, kaç tanesi Kıbrıs'ın güneyinden (KC) girmiştir?
3. Türkiye'den Kıbrıs'ın kuzeyine gelen kovid-19 pozitiflerin kaç tanesi KKTC vatandaşıdır, kaç tanesi turisttir, kaç tanesi öğrencidir ve kaç tanesi kumar oynamak üzere (3 günlüğüne) gelmiş kişilerdir?
4. 2020 Mart ayından bu yana toplam kaç kişi karantinaya alınmıştır?
5. Karantinaya alınan bu kişilerin kaçı KKTC vatandaşı, kaçı TC vatandaşı ve kaçı diğer ülke vatandaşıdır?
6. Karantinaya alınan KKTC vatandaşlarından kaç tanesinin karantina masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
7. Karantinaya alınan TC vatandaşlarından kaç tanesinin karantina masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
8. Karantinaya alınan diğer ülke vatandaşlarından kaç tanesinin karantina masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
9. 2020 Mart ayından bu yana toplam kaç kişi kovid-19 tedavisi görmüştür?
10. Tedavi gören bu kişilerin kaçı KKTC vatandaşı, kaçı TC vatandaşı ve kaçı diğer ülke vatandaşıdır?
11. Tedavi gören bu KKTC vatandaşlarından kaç tanesinin tedavi masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
12. Tedavi gören bu TC vatandaşlarından kaç tanesinin tedavi masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
13. Tedavi gören bu diğer ülke vatandaşlarından kaç tanesinin tedavi masrafları KKTC devleti tarafından karşılanmıştır?
14. Bu verilerin de göstereceği gibi Türkiye üzerinden gelecek kovid-19 tehdidi ile Kıbrıs'ın güneyinden (KC) gelecek kovid-19 tehdidinin aynı ölçüde olmadığı inkar edilemez bir gerçek değil mi?
15. Eğer, durum buysa; Türkiye'den kumar oynamak üzere gelen TC vatandaşlarıyla, güneye çalışmak ve ailelerinin geçimini sağlamak üzere gidip-gelen KKTC vatandaşlarını aynı kefeye koymak neyin ifadesidir?
Kıbrıs’ın kuzeyini yönetme iddiasında olanlar bu soruları derhal yanıtlamalı, halkımızı aydınlatmalıdır.
Güney ve kuzey arasındaki geçişler derhal normale döndürülmelidir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.