“Darbe istihbaratını eniştemden aldım”, “İstihbarat zaafı var”, “MİT Müsteşarı’nı aradım ama ulaşamadım”. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbe girişiminden sonra çıktığı televizyon yayınlarında söylediği bu sözler Milli İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın darbe girişimi gecesi yaptıkları ve yapmadıkları ile ilgili soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Daha önce Al Jazeera’ye darbe girişimi konusunda ilk bilgiyi eniştesinden aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Reuters’a yaptığı açıklamada ise başka ayrıntılar verdi.
"Eniştemden bir telefon aldım, bu telefonda 'İstanbul’da bazı sıkıntılar var. Beylerbeyi Sarayı’nın orada askerler tarafından yollar kesiliyor. Araçlara köprüye geçit vermiyorlar'. Bu haberi alınca doğrusu inanmadım da. Ve ben MİT Müsteşarımızı aradım, ulaşamadım. Genelkurmay Başkanımızı aradım, ulaşamadım. Çünkü telefonlarına cevap veremiyorlardı. Bir yerde beklemeye de girdik. Başbakanımızla iletişim kurma gayretinde olduk. Sıkıntılı da olsa irtibat kurduk."
Bu açıklamanın öncesinde hem MİT’ten bazı basın mensuplarına yapılan açıklamalarda hem de Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmelerde darbe istihbaratının saat 16’da alındığı, ardından Hakan Fidan’ın Akar’ı makamında ziyaret ettiği belirtilmişti. Yani darbe istihbaratı darbe günü alınabilmişti. Bu Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği istihbarat zafiyetinin önemli gerekçelerinden biri.
Hulusi Akar’ın darbeci askerler tarafından derdest edilmesinin de bu görüşmenin bitiminden bir süre sonra olduğu biliniyor.
Fidan neden Cumhurbaşkanı’na bilgi vermedi?
Bu durumda akıllara gelen ilk ve en önemli soru Fidan’ın Akar ile görüştüğü halde çok yakın olduğu bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a darbe konusunda neden bilgi vermediği. Bu konuda MİT’ten yapılan resmi bir açıklama yok.
Ancak Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Serpil Çevikcan 21 Temmuz günü konuyla ilgili olarak “doğrudan kaynaklardan” aldığı bilgilere dayanarak bir yazı yazdı. Buna göre elde edilen istihbarat her zaman yapıldığı gibi, “istihbarat çarkı” denilen bir sistemle analiz edildi, teyit edilmek istendi. Önce kaynağına gidilip soruldu. Fidan bu arada Genelkurmay Başkanı’nı saat 16’da telefonla aradı, 18 sularında ise karargâha gitti. Görüşme sonrasında Perşembe günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada da yer aldığı şekilde hava sahasının kapatılması, askeri uçakların havalanmaması gibi tedbirler alındı. Aynı açıklamaya göre uçuşların durdurulmasına ilişkin işlemler saat 19:26 itibarıyla tamamlandı.
Erdoğan neden Fidan’a ulaşamadı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasında dile getirdiği başka bir nokta daha var. Erdoğan, Başbakan’a sıkıntılı bir şekilde ve geç de olsa ulaştığını ancak MİT Müsteşarı’na ulaşamadığını söyledi.
Bu durumda birkaç soru işareti var. MİT kaynaklarından Serpil Çevikcan’a verilen bilgiye göre Hakan Fidan, Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı’nın koruma müdürü Muhsin Köse’yi bizzat aradı. Darbe girişiminden söz etmedi ama “Karadan, havadan, ya da denizden gelebilecek bir tehdide karşı önleminiz var mı?” diye sordu. Köse’nin verdiği yanıt, “Önlemlerimiz var” oldu.
Başbakan da ulaşamadı
Bunun dışında Cumhurbaşkanı’nın nasıl olup da MİT Müsteşarı’na ulaşamadığı da ayrı ve yine önemli bir başlık. MİT tarafından verilen bilgilere göre Fidan, Ankara Emniyeti’ne yönelik saldırı haberi alındıktan sonra makamından operasyonu yönetebileceği güvenli bir yere geçti. Buradan telsiz ve uydu telefonu kullanarak bir yandan havadan yapılan saldırılara karşılık veren MİT operasyon birliklerini yönetti, diğer yandan da Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile sürekli temas etti.
Üstelik MİT Müsteşarı’na ulaşamayan sadece Cumhurbaşkanı değil. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’nin köşesinde yer alan bilgilere göre Başbakan Binali Yıldırım da Fidan’ı aramış ancak ulaşamamış. Başbakan’ın bu konuda Bakanlar Kurulu üyelerine “İlk olarak Genelkurmay Başkanı’nı aradım ama ulaşamadım. MİT Müsteşarı ile saat 23’e doğru görüşebildim” dedi.
Bu durumda Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın Milli İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarı ile ne kadar süre ve neden konuşamadığı soruları yanıtsız.
Kaynak: Al Jazeera
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.