Obezitenin kalıtsal bir hastalık olduğunu yansıtmak için yeniden adlandırılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, semptomları olan kişileri tedavi olmaya teşvik etmek için hastalığa “kronik iştah düzensizliği” tabirinin kullanılmasını öneriyor.
Bilim insanları, obezite riskini artıran yüzlerce gen tanımladılar ve bu da obezitenin bir hastalık olarak sınıflandırılması gerektiği iddiasını güçlendiriyor. Bu genlerdeki mutasyonların, beynin iştahı düzenleyen kısımlarında değişikliklere yol açarak, bazılarının fazla yemek yemesine ve kilo almasına yol açtığı düşünülüyor.
İrlanda’daki University College Cork Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar, obeziteyi bunu yansıtacak şekilde yeniden sınıflandırarak, iştahı bastıran kilo verme hapları gibi tedavilere erişmeye en çok ihtiyaç duyanların önünü açacağını öne sürüyorlar.
BEYİNLERİ SÜREKLİ “AÇIM” DİYOR
Dr. Margaret Steele, obezitenin kalıtsal bir hastalık olduğunu öne sürerek, “Obez insanlar, sürekli olarak aç olduklarına dair sinyaller alıyorlar ve her zaman fiziksel açlık hissediyorlar. Bu sinyallere de aşırı yemek yiyerek yanıt verebiliyorlar.” dedi.
Bunun olmaması için bir tür tıbbi yardım almaları gerektiğini söyleyen Dr. Steele, “Bunun yerine iştahı düzenleyemeyen fizyolojik sorunları olanlara hastalık teşhisi konulmalı ve obeziteye alternatif bir isim verilmelidir.” diye ekledi.
Obezitenin bir hastalık olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağı konusundaki tartışma, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1936’dan beri obeziteyi, “vücut yağı fazla olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılan bir terim” şeklinde sınıflandırmasıyla on yıllardır devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.