Siyasilerin akli dengesi

Sevgili Rana, Detay’ın bugünkü manşetinde, toplum sağlığını gayet net bir şekilde, Prof.Dr. Mehmet Çakıcı’nın ağzından okuyucularımız ile buluşturdu. Aslında bu haberi okuduğumda, Çakıcı az bile söylemiş dedim. Gerçi toplum sağlığımızın bozuk olduğunu anlamak için, ne psikolog, ne de psikiyatrist olmaya gerek yok. Kiminle konuşsak, “bu ülkenin çivisi çıkmış, dingili kopmuş” gibi ifadeler kullanıyor. Yaz mevsimi ve sıcaklar başımıza vururken, ülkemizde işsizlik oranlarındaki artış, gelir düzeyindeki eşitsizlik, ekonomik durum, çıkar ilişkileri, trafik kazaları, sağlıksız yaşam koşulları gibi nedenler bizi delirtmeye yetiyor. Hep, sakin, soğukkanlı bir insan olduğumla övünürüm. Kolay kolay gerilmeyen bir yapıda olmama karşın, yüzsüzlükleri, namussuzlukları, alçaklıkları görünce çıldırmamak elde değil. Özellikle seçim dönemlerinde ülke, çok daha farklı dönemeçlerden geçer. Bu dönem içerisinde en azından gürültülü arabalar, bangır bangır çalan müzikler, çirkef şekilde siyasilere çok fazla tanık olmamamız beni mutlu ediyor. Siyasete girmenin akıl işi olmadığını düşünürken, siyasete girdiğim gün, akli dengemde ciddi sorunların baş gösterdiğini fark edebilirsiniz. Bu benim görüşüm. Uzman görüşü değil elbet, ama dayanamayıp, dün gece saat 22:00 dolaylarında bu kez ben Çakıcıyı aramak zorunda hissettim. Meclisteki siyasilerin ruh sağlığını sorduğumda aslında o da gülümsedi ve mecliste çok başarılı, zeki, parlak vekillerin olduğundan bahsetti. Ötesinde mecliste yaşanan gerginliklere de değindi. Telefon görüşmesi sonrasında hızımı alamayıp ve Detay’ın Müessese Müdürü Erkut Yılmabaşar’a “raporlu deliler, seçimler için başvuruda bulunabilir mi?” diye sordum. O da kahkahalar içinde, “aslında olmaz” diye cevap verdi. Sonrasında düzeltti ve konuyla ilgili, ülkemizden örnek bile verdi. İşin özü, seçim için başvuruda bulunmak, her KKTC yurttaşının hakkı olmasına karşın, yapılan bir şikayette, akli dengenin yerinde olduğunu aday, Yüksek Seçim Kurulu’na ispatlamakla yükümlü. Bu seçim için geç kaldım belki ama bir sonraki seçimde, itiraz başvurusunda bulunmayı düşündüğüm vekiller var. Aslında zaman zaman bunu siyasilerin yüzüne sorduğumda oluyor. Çoğu zaman vekillerin söylediği benim düşüncelerimden pek farklı değil. Onlar tarafından da sürekli “bu ülkede vekil olmak akıllı işi değil” yorumu yapılıyor.  Kürsüden fırlatılan dolarlar, fırlatılan bardaklar, kahve sohbeti şeklinde geçen oturumlar, kavga gürültü derken, orasının sokaktan farklı olmadığını görüyoruz. Ülke sorunlarının getirdiği gerginlik kürsüye de yansırken, bu güzel ülkenin insanlarının daha güzel bir geleceğe ulaştırılmasını temenni ediyoruz. Ne diyelim, hazır Ramazan yaklaşırken, Allah akıl fikir versin.