Tüm dünya mutfaklarında kullanılan soğan, çok iyi bir besin kaynağıdır. Öte yandan soğan sadece mutfaklarda değil aynı zamanda tıbbi amaçlar ve cilt bakımı için de kullanılmaktadır.
Soğanın bileşikleri arasında antioksidan etkiye sahip kuersetin (quercetin) ve ona karakteristik kokusunu veren kükürtten zengin bileşenler yer alır.
Soğanın başlıca faydalarından bazılarına ve ayrıca Türkiye'de bolca tüketilen bu gıdanın tüm özelliklerinden en iyi şekilde yararlanmak için bazı ipuçlarına göz atalım.
SOĞANIN SAĞLIĞA FAYDALARI
Soğanın sağlığımız için çeşitli faydaları vardır ve bugüne kadar yapılmılş olan birçok araştırma, soğanın faydalarına dair birçok bulgu ortaya koymuştur.
Zayıflamaya Yardımcı Olur
Soğan, istenmeyen yağların daha kolay yakılmasına yardımcı olabilir. Soğan, metabolizmayı hızlandıran ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olan, kademeli ve doğal kilo kaybını destekleyen çeşitli esansiyel yağlar ve mineraller içerir.
Soğanda bol miktarda bulunan kuersetin, antioksidan etkiye sahip bir flavonoiddir. İltihaplanmaları ve bazı kanser türlerini önlemenin yanı sıra, kuersetin metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını uyarır.
Soğanın kabuğu (özellikle mor-kırmızı olanı) diyet yoluyla düzenli olarak elde ettiğimizden yaklaşık 20 kat daha fazla kersetin içerdiğinden, meyve suları, çorbalar veya seçtiğiniz diğer tariflerin hazırlanmasında kullanılması tavsiye edilir.
Soğan ayrıca çoğu endüstriyel gıdadan daha düşük kalorilidir, bu da tokluk sağlamak için daha küçük porsiyonların tüketilmesi anlamına gelir.
Tek bir paketli kurabiye yaklaşık 65 kaloridir, bu değer neredeyse bir soğanla (64 kcal) aynıdır. Tahmin edin, hangisi en çok tokluk sağlıyor ve beş dakika sonra sizi acıktırmıyor?
Soğanda bulunan diyet lifleri, mideyi doldurdukları ve sindirimi geciktirmenin yanı sıra daha fazla kalori tüketimini önledikleri için kilo verme sürecine yardımcı olur.
Ve vücudumuzda bulunan toksinlerin büyük bir bölümünün yok edilmesinden de sorumlu olan liflerdir. Metabolik süreçlerden kaynaklanan veya hatta düzensiz bir diyetle vücuda giren toksinler, fazla miktarda iltihaplanmaya ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir.
Testosteron Seviyelerini Artırır
Araştırmalar, günlük soğan tüketiminin erkeklik hormonu düzeylerini artırmaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
20 gün boyunca soğan suyu tüketiminin yapıldığı bir araştırmada, testosteron üretiminin doğal bir uyarıcısı olan luteinize edici hormon (LH) düzeylerinde önemli bir artış gözlemlendi.
Ancak araştırmacılar, yalnızca daha yüksek konsantrasyonlarda soğan suyu alan grupların yüksek luteinize edici hormon seviyelerine sahip olduğunu gözlemledi. Yine de sonuçlar umut vericidir ve soğanın testosteron seviyelerini atırıcı diyete ek olmasına yardımcı olabilir.
Dolaşımı İyileştirir
Soğanı düzenli olarak tüketmek kan akışını iyileştirmeye yardımcı olabilir ve damarlarda tıkanıklık oluşumunu önleyebilir.
Bu, kan pıhtılarını önleyen ve LDL (kötü kolesterol) seviyelerini düşürebilen bir bileşik olan DADS (dialil disülfid) ile ilgili soğan özelliklerinden bir diğeridir.
Araştırmacılar, Hindistan'da hiç soğan veya sarımsak tüketmemiş bazı toplulukların, iki sebzeyi düzenli olarak tüketmeye alışmış olanlardan önemli ölçüde daha yüksek LDL kolesterol ve trigliserit seviyelerine sahip olduğunu gözlemledi.
Kabızlığı Önler
Araştırmalar, yapmamız gerekenden daha az lif tükettiğimizi ve sağlık kurumları tarafından önerilen günlük 25-30 gram diyet lifi hedefine nadiren ulaştığımızı gösteriyor.
Gün boyunca en az bir orta boy soğan tüketerek, diyetinizde önerilen lif alımının yüzde 10'unu zaten almış olacaksınız. Bu miktar, bağırsak fonksiyonunu iyileştirmek ve düşük lif tüketiminden kaynaklanan kabızlığı önlemek için yeterlidir.
Sindirim sisteminin daha iyi çalışması, toksinlerin bağırsak duvarında birikmesini engeller ve yağ yakımını kolaylaştırır. Kronik kabızlık ayrıca bağırsak kanseri gelişme riskini artırır.
Cilt Yaşlanmasını Önler
A, C ve E vitaminleri büyük antioksidan özelliklere sahiptir ve ultraviyole ışınlarının ve aşırı serbest radikallerin neden olduğu cildin erken yaşlanmasını önleyebilir.
C vitamini ayrıca cildin sıkılığı ve kırışıklıkların önlenmesi için gerekli protein olan kolajen üretiminde de görev yapar. Kuersetin ve kükürtlü bileşikler de daha az ince çizgi ile pürüzsüz bir cilde katkıda bulunur.
Diyette tüketmenin yanı sıra taze soğan suyu ile cilde masaj yapmak dolaşımı arttırır ve dokunun genel görünümünü iyileştirir, cildi daha yumuşak ve esnek hale getirir.
Kan Şekeri Seviyelerini Düzenler
Soğanlar, hücrenin glikoza toleransını artıran ve insülin duyarlılığını artıran bir mineral olan krom açısından doğal olarak zengindir. Soğanlar ayrıca bir bitki insülini gibi davranan bir madde olan glukokinin içerir.
Tüm bunlar soğanın tatlı yeme dürtüsünü kontrol etmesine, iştahı düzenlemesine ve tip 2 diyabeti önlemesine yardımcı olur.
Kanserin Önlenmesine Yardımcı Olur
Bir dizi çalışma, soğandaki polifenollerin ve kükürt bileşiklerinin kolon, mide, yumurtalık ve gırtlak dahil olmak üzere belirli kanser türlerinin büyümesini önleyebileceğini göstermiştir.
Araştırmacılar ayrıca, çok miktarda sarımsak ve soğan tüketen Çinlilerin mide kanserine yakalanma riskinin, bunları tüketme alışkanlığı olmayanlara göre yüzde 40 daha düşük olduğunu gözlemlemiştir.
Bunun dışında ABD'nin Georgia eyaletinin soğan yetiştirmesiyle ünlü bir bölgesinde mide kanserinden ölüm oranlarının ülkenin geri kalanından neredeyse yüzde 50 daha düşük olduğu bilinmektedir.
İltihap Önleyicidir
Vücut iltihaplanmasıyla mücadelede araştırmacılardan sarımsak kadar ilgi görmemesine rağmen soğan, vücudun iltihaplanma tepkisini aktive eden bağışıklık sistemi hücreleri olan makrofajların aktivitesini yok eden umut verici bir besin olduğunu göstermiştir.
Soğanın bu faydaları, yağ asitlerinin oksidasyonunu engelleyen kuersetin etkisiyle elde edilebilir. Oksitlenmiş yağ asitlerinin konsantrasyonu ne kadar düşükse, bağışıklık sisteminin iltihap yanıtı o kadar düşük olur.
Enfekte bölgelere uygulandığında soğanın antibiyotik ve antibakteriyel işlevi de vardır.
Saçı Güçlendirir
Soğan suyu, saç dökülmesi veya çok ince saçlardan şikayetçi olanlar için bir yardımcı olabilir. Soğanın keskin kokusunu gizlemek için bir soğanı, yarım yemek kaşığı bal ve seçtiğiniz bir miktar esansiyel yağ ile bir karıştırıcıda karıştırın.
Saç derisine uygulayın ve saç boyunca iyice yayın. Gece boyunca bekletin ve ertesi sabah durulayın. En iyi sonuçlar için haftada 2-3 kez tekrarlayın.
İdrar Söktürücüdür
Soğan, bağırsakların çalışmasını kolaylaştırmasının yanı sıra içerdiği mineraller ve flavonoidler sayesinde idrar söktürücü etki yaptığı için böbrek fonksiyonlarını da geliştirir.
Her gün su ile hazırlanmış soğan suyu içmek sadece kilo vermenize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda toksinleri atarak böbrek taşı oluşumunu da önlemeye yardımcı olur.
SOĞANIN BESİN DEĞERLERİ
Soğanı sadece yemeklerimizi tatlandırmakla kalmaz, aynı zamanda, birçok besini aynı anda almamızı da sağlar.
İçeriğindeki B vitamini, C vitamini, E vitamini ve A vitamini ile harika bir vitamin kaynağıdır.
Soğan ayrıca iyi miktarda potasyum, fosfor, selenyum, kalsiyum ve magnezyum içerir ve yüzde 90 su içeriğinin haricinde bize harika bir lif kaynağı sunar.
SOĞAN TÜKETİMİ İLE İLGİLİ İPUÇLARI
Artık soğanın faydalarını öğrendiğimize göre, soğanın tüm faydalarından yararlanmak için bazı önerilere göz atabiliriz:
Nasıl soyulur?
Soğanı kestiğimizde hücreler parçalanır ve gözlerimizi sulandıran bazı enzimler salgılanır. İşte soğanı gözleriniz sulanmadan soyabilmeniz için bazı ipuçları:
- Soğanı soymadan önce soğuk suda yıkayın.
- Soğanı akan suda soyun.
- Soğanı soymadan önce düşük güçte 1 dakika mikrodalgaya alın.
- Gözlerde tahrişe neden olan enzimlerin salınımını en aza indirmek için keskin bir bıçak kullanın.
- Soğanı soymadan önce 10-15 dakika buzdolabında bekletin.
Çiğ mi, pişmiş mi?
Pişmiş soğan da sağlığa oldukça faydalı olmasına rağmen, çiğ soğan daha yüksek seviyelerde kükürt organik bileşiklere sahiptir.
Çiğ sebzenin belirgin aromasından hoşlanmıyorsanız, kullanmadan önce soyulmuş soğanı bir saat suda bekletmeyi deneyin.
Kilo vermeye çalışanlar için az kalori ile tokluğu arttırmanın püf noktası, dilimlenmiş soğanı biraz zeytinyağı ve tadına göre baharatlar ile yemektir. Soğanın tadı, daha az sağlıklı ek maddelere (tuz ve yağ gibi) olan ihtiyacı azaltır ve iştahınızı kontrol etmenize yardımcı olur.
Ancak kendinizi çiğ soğanla sınırlamayın: Izgara soğan, soğanlı çorbalar, kremalar, salatalar, dolgular ve diğer hafif tarifler hazırlayın.
SOĞAN SUYU TARİFİ
Soğanın tüm faydalarından yararlanmanın en iyi yollarından biri günlük en az bir veya iki bardak soğan suyu tüketmektir.
Soğan suyu nasıl hazırlanır:
- Orta boy bir soğanın kabuğunu soyun (en yüksek konsantrasyonda kuersetin bulunduğundan kabuğunu mümkün olduğunca az çıkarın) ve dilimleyin. Daha fazla antioksidan için mor-kırmızı soğanı tercih edin.
- Dilimlenmiş soğanı 3 bardak su ile kısık ateşte 10 dakika (veya dilimler şeffaflaşana kadar) pişirin.
- Tencereyi ateşten alıp soğumaya bırakın.
- Her şeyi blenderdan geçirin ve süzmeden ve tatlandırmadan için.
SOĞAN ÇAYI TARİFİ
Soğan suyu gibi soğan çayı da tıbbi özelliklere sahiptir ve öksürük ve boğaz ağrısı gibi solunum yolu hastalıklarının tedavisine yardımcı olabilir. İdrar söktürücü olan çay ayrıca böbrek sorunlarına karşı yardımcı olur ve zayıflamaya yardımcı olabilir.
Çayı soğan kabuklarından veya dilimlerinden yapabilirsiniz. Sadece kabukları veya dilimleri on dakika kaynatmak ve içmeden önce süzmek yeterlidir. İsterseniz soğanın belirgin lezzetini yumuşatmak için limon kabuğu rendesi veya zencefil de ekleyebilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.