• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 23 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 22 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara 16 °C

Solda Birlik ve Syriza

Defne DEVECİ

Geçen hafta Yunansitan’daki siyasi durumu ve Radikal Sol Koalisyon Partisi Syriza’nın yükselişini, hatta birçok uzman tarafından, gelecek seçimlerden çıkacak birinci parti olarak gösterilmesini yazmıştık. Yazımızda ayrıca Syriza’nın “Solda Birlik” için öneminden de bahsedip, yıllardır sadece Yunanistan değil birçok dünya ülkesinde üzerinde çalışmalar yapılmış, fakat hiçbir zaman başarıya ulaşılamamış bir amacı ilk kez bu kadar somut bir şekilde tüm dünyaya örnek olarak sunduğunu da belirtmiştik. Bu hafta ise sunulan bu örneğin, Avrupa için ne kadar örnek teşkil edebileceğine dikkat çekiyoruz. Syriza’nın yükselişi Avrupa Birliği ülkelerindeki “Solcular” için neler ifade edebileceği ciddi bir tartışma konusu olmalı. Birçok eleştirmene göre, demokratik bir şekilde seçilip başa geçecek olan Syriza’nın daha adil bir vergi sistemi, politik sistemin daha da demokratikleştirilmesi, ekonomi ve çalışma şartlarını geliştirilmesi, TROYKA ile gelen Memorandum’ların kaldırılması gibi devrimleri gerçekleştirmesi sadece Yunanistan için değil tüm Avrupa Birliği ülkeleri için de, bir sol devriminin habercisi olabilecek nitelikte. Peki ama nasıl? Bilindiği üzere Avrupa Birliği uzun zamandır Neoliberal politikalar düzeni ile hareket etmekte. 1960’lar ve 1970’lerde ki ekonomik şartlar ve krizlerden sonra ortaya çıkan Neoliberalizm, kısaca devletin rolünün azaldığı, özel sektörün gücünün arttığı ve insanların gelecekteki servislerini veya kazançlarını finansal bir araç olarak kullanıp ticaret yaptığı bir finanslaşma sistemidir diyebiliriz. Örneğin, Mortgage (ipotek) sistemi ile ev almak. Her ne kadar son yıllarda bu sistem bazı krizlerle sallanıyormuş gibi gözükse de kapitalizm’in işleyişinin ve ilerleyişinin aslında sadece krizlerle olduğunu da göz önünde bulundurursak, Avrupa Birliği’nin sosyal politikaları ön plana çıkaran bir sol değişimine gitmesi neredeyse imkansız gibi durabilir. Fakat bir de “Solda Birlik” kavramına daha teorik açıdan bakmakta fayda var. Marksist teoriye göre, şu an tüm dünyada geçerli olan Kapitalizmin yerini alacak ve bir süre sonra kendiliğinden Komunizme dönüşecek olan Sosyalizm, kısaca yönetimin ve üretimin halk tarafından kontrol edilmesi demek. Komunizmin aksine, Sosyalizmde devlet güçlü olmalı ve halkın kontrolünde üretim araçlarına ve kurumlarına sahip çıkmalı, aksi takdirde toplumda ayrışmalar başlar, sınıflar oluşur ve sömürü başlar. Öte yandan, “Solculuk” ise sosyal adaleti destekleyen ve eşitsizliği kaldırmak isteyen bir kavram olduğundan çoğu zaman Sosyalizm ve var olan çeşitleriyle bağdaştırılır. Ayrıca bugün dünyada “Solculuk” kavramı ile yola çıkan birçok farklı ideoloji çeşidi de vardır. Örneğin “Sosyal Demokrat”lar Sosyalizmin sınıf savaşları ve devrimle gerçekleşip Komunizme dönüşmesi yerine, devletin sosyal politikalarını ön planda tutarak ve sürekli reform gerçekleştirerek te Sosyalizme ulaşılabileceğini savunurlar. Burada dikkat edilmesi gereken ortak nokta ister Sosyalist ister Komunist ister Sosyal Demokrat olsun, sonuçta gereken sömürü politikalarından bıkmış bir toplumun ve Sol’un birleşip yönetimi ele geçirmesidir. İşte Syriza örneği ve Solda Birlik olmanın önemi bu noktada ortaya çıkıyor. Gelelim ülkemize; Bizim ülkemizde daha önceleri de belirtiğimiz gibi “Solculuk” kavramı dünyaya göre biraz farklılık gösterdiğinden Syriza örneği, bizim ülkemizdeki “Solcular” için çok da uygun bir örnek teşkil etmiyor. Ülkede sol kanat diye tanımlanan partiler Syriza örneğini dikkate alıp bir birleşme sağlasalar bile gerek ideolojik olarak gerekse faaliyetleri bakımından “Solculuk” kavramından uzakta olduklarından, toplumun geneline ne kadar fayda sağlayabilecekleri bir başka tartışma konusunu doğuracaktır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları