Afrika Boynuzu olarak bilinen bölgenin en doğusunda kalan Somali, siyasi karışıklıklar ve çatışmaların yanı sıra 2011'den beri süren, son 60 yılın en büyük kuraklığının sebep olduğu açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kaldı.
Yaklaşık on yıldır kuraklığın devam ettiği ve 2011'den itibaren arttığı 12 milyonluk nüfusa sahip ülkede 6,2 milyon Somalili ciddi şekilde yardıma muhtaç durumda. Ülkede 2,9 milyon kişiye de acil yardım ulaştırılması gerekiyor.
Kuraklığa bağlı kıtlık aynı zamanda bir milyondan fazla Somalilinin evlerini terk etmesine ve bugüne kadar yaşanan en büyük iç göç hareketine yol açtı.
Nüfusunun yüzde 70'ine yakını fakirlik seviyesindeki Somali'de, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) verilerine göre, nüfusun yarısının mevcut su kaynaklarına erişimi sağlanamıyor.
Ayrıca su kaynaklarının temiz olmamasının da kolera ve sıtma gibi öldürücü salgın hastalıkların yayılmasına sebep olduğu ve ülkede 600 binden fazla kişinin sıtma ve koleradan etkilendiği tahmin ediliyor.
ÇOCUK ÖLÜMLERİ GİDEREK ARTIYOR
UNICEF'in 2015'te yaptığı araştırmalara göre, Somali'de doğan her yedi çocuktan biri salgın hastalıklar, yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerinin eksikliği sebebiyle 5 yaşına ulaşamadan hayatını kaybediyor. Çocuk nüfusunun yüzde 92'si ağır şekilde besleme yetersizliği yaşıyor.
Yaklaşık 2 milyon çocuk da ülkede zaten sınırlı verilebilen eğitim imkânlarından hiç faydalanamıyor.
İç karışıklıklar ve terör sebebiyle uluslararası toplumun yakından takip ettiği Somali'de, Birleşmiş Milletler (BM) de 2011'den itibaren artan kuraklık ve açlık kriziyle mücadele ediyor.
BM'nin raporlarına göre, kuraklık ve kıtlığın ilk yılları olan 2010-2012 döneminde ülkede 260 bin kişi öldü. BM'nin, Temmuz 2011'de "kıtlık" ilan ettiği ülkede açlık ve salgın hastalıklar sonucu hayatını kaybedenler hakkında kesin rakamlar bilinmezken, bölgede ölüm oranlarının giderek arttığı tahmin ediliyor. Ayrıca kuraklığın bölgedeki tarımı yok olma noktasına getirdiği, hayvanların telef olduğu da biliniyor.
Somali'de eylemler ve saldırılar düzenleyen, çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine neden olan terör örgütü Eş Şebab da ülkeye gelen gıda ve tıbbi yardımların yerlerine ulaşmasına engel olarak ve yardımlara el koyarak ülke içinde yaşanan krizin daha da artmasına neden oluyor.
BM'DEN DÜNYA KAMUOYUNA ÇAĞRI
BM'nin Somali'deki kuraklık ve açlık kriziyle ilgili yayımladığı son raporlarda ülkedeki aşırı kuraklık sebebiyle 6,2 milyon kişinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtilerek, krizin çözümü için uluslararası toplum acilen harekete geçmeye çağrıldı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres mart ayında Somali'ye gerçekleştirdiği acil ziyarette, "(Somali'de) İnsanlar ölüyor. Dünya bunu durdurmak için şimdi harekete geçmek zorunda." ifadesini kullanarak, ülkede gittikçe kötüleşen durumla mücadele için dünya kamuoyuna yardım çağrısı yapmıştı.
Somali'deki durumla ilgili mümkün olduğunca çok ses çıkarılması gerektiğini belirten Guterres, "Çatışma, kuraklık, iklim değişikliği, hastalık, kolera. Tüm bunların birleşimi bir kâbus." demişti.
ÜLKEDE "ULUSAL FELAKET" İLAN EDİLDİ
Somali Başbakanı Hasan Ali Hayri de aynı ay içinde Ulusal Kuraklık Komitesi ile düzenlediği toplantıda, kuraklık sebebiyle her gün birçok insanın hayatını kaybettiğini duyurmuş, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu da ülke genelindeki kuraklığın yol açtığı insani krizle mücadele için "ulusal felaket" ilan etmişti.
BM, Somali nüfusunun neredeyse yarısına yakınının gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu, 2,9 milyon kişinin ise "acil yardıma muhtaç" olduğunu bildirmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.