SOS Çocukköyü Derneği, çocuk hak ihlallerinin giderek arttığını veya gün yüzüne çıktığını belirterek, yetkililerin çocuk ihmal ve istismarını önlemeye yönelik sistem geliştirme yönünde çalışmalara başlaması gerektiğini kaydetti.
Açıklamada, yerel risk analizi çalışması yaparak işe başlamak ve sonrasında tespit edilen risklere yönelik önleyici mekanizmaları devreye alıp, sürekli sistematik takip yapmanın önem arz ettiği kaydedildi.
Dernekten yapılan açıklamada, İskele’de Zehie Helin Reessur’un yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan cinayete değinilerek, “Çocuk hak ihlallerinin giderek arttığı veya gün yüzüne çıktığı ülkemizde, bu durumu önlemek için yapabileceklerimiz vardır. Öncelikle yerel risk analizi çalışması yaparak işe başlamak ve sonrasında tespit edilen risklere yönelik önleyici mekanizmaları devreye alıp, sürekli sistematik takip yapmak önem arz etmektedir.” denildi.
“İhmal sonucu oluşan bir sonuç”
Açıklamada, 16 yaşında bir çocuğun cinayet sonucu hayatını kaybetmesinin, toplum olarak normalleştirilebilecek bir olgu veya önlemi alınamayacak bir durum olmadığına işaret edilerek, “Aksine, hem bahse konu çocuğun yakın ilişkide olduğu kişilerin hem de çocukların korunmasından sorumlu devlet mekanizmalarının ihmalinden dolayı oluşan bir sonuçtur.” denildi.
Dernek açıklamasında “Eğer cinayet romantik bir ilişki içerisinde gerçekleştirildiyse, hem katledilen çocuğun yaşı gereği cinsel istismardır hem de öldürülen çocuğun cinsiyetinin kadın olmasından ötürü toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde de değerlendirilmelidir.” ifadelerine yer verildi.
“Şiddet önlenebilir”
SOS Çocukköyü Derneği açıklamasında Dünya Sağlık Örgütü’nün Kasım 2022’de yayımladığı verilere de değinilere şu bilgiler paylaşıldı:
“Çocuklara yönelik şiddet, ebeveynler veya diğer bakıcılar, akranlar, romantik eşler veya yabancılar tarafından işlenen 18 yaşın altındaki insanlara yönelik her türlü şiddeti içerir.
Küresel olarak, 2-17 yaş arası 1 milyara yakın çocuğun son bir yılda fiziksel, cinsel veya duygusal şiddet veya ihmal yaşadığı tahmin edilmektedir.
Çocuklukta şiddete maruz kalmak, yaşam boyu sağlığı ve refahı etkiler.
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nin 16.2 hedefi, ‘istismar, sömürü, insan ticareti ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve işkenceye son vermektir.
Dünyanın dört bir yanından gelen kanıtlar, çocuklara yönelik şiddetin önlenebileceğini göstermektedir.”
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi bir an önce faaliyete geçmeli”
Pek çok ülkede ataerkil aile ve değerler sistemiyle kadınların yaşam haklarının ellerinden alındığı belirtilen açıklamada, bu yapının sonuçları olarak kadınların fiziksel ve çoğu kez de cinsel şiddetle iç içe geçerek, erkek şiddetiyle öldürüldüğü kaydedildi.
Erkek şiddetine karşı devletin ciddi önlemler alması ve özellikle polisin yapılan her şikayete karşı titizlikle çalışması gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Unutulmamalıdır ki kadına yönelik şiddet, sadece kurban ve saldırgan arasındaki zorlayıcı iktidar ilişkileri ile değil, toplumsal cinsiyete dayalı, şiddete katkıda bulunan sosyal ve siyasal iktidar sistemleriyle de ilgilidir. Bu nedenle ülkemizde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin bir an önce faaliyete geçmesi de büyük bir önem arz etmektedir.”
"Haberler dikkatle hazırlanmalı”
Basında yer alan haberlerin içeriğinin de önem arz ettiğine vurgu yapılan açıklamada, çocuk temelinde yapılan her hak ihlalinin aynı zamanda bir insan hakları ihlalini de kapsadığı belirtildi.
Bu nedenle haberlerde kullanılacak dilin, seçilen görsel ve içeriğin dikkatle hazırlanması gerektiğine işaret edilen açıklamada, “Kadın cinayetlerinin basındaki temsillerinin toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl ifadelendirildiğini, bu bağlamda uygulanan şiddet olaylarının meşrulaştırılıp meşrulaştırılmadığını ve basının kadın cinayetlerinin kitleye aktarımındaki tutumu dikkate alınarak haber yapılmalıdır” denildi.
“Sistem geliştirme yönünde çalışmaların başlaması gerekiyor”
SOS Çocukköyü Derneği’nin bugüne kadar yaptığı çocuk koruma odaklı girişimlerde erişmek istediği noktanın, çocuk koruma sistemi içerisinde yer alan tüm yetkililerin, bu konuyu en birincil gündem maddesi olarak çalışması ve gerekli altyapının düzenlenmesi ve geliştirilmesi yönünde somut adımlar atması olduğu ifade edildi.
KKTC’de siyasilerin ve toplumda önemli rol oynayan, alanında uzman kişilerin ivedilikle çocuk hak ihlallerini önlemeye yönelik girişimde bulunması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, bu alanda bilgi ve deneyimi olan sivil toplum örgütleriyle iş birliği geliştirerek çocuk ihmal ve istismarını önlemeye yönelik sistem geliştirme yönünde çalışmalara başlaması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, KKTC’de yapılması gereken çalışmalara ışık tutması açısından DSÖ’nün dünya çapında kanıta dayalı verilerle geliştirdiği çocuklara yönelik şiddeti önleme konusundaki yedi stratejisini ne de yer verildi.
Stratejilerle ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Yasaların uygulanması (örneğin, şiddet içeren disiplinin yasaklanması ve alkol ve ateşli silahlara erişimin kısıtlanması);
Toplumsal normların ve değerlerin değiştirilmesi (örneğin, kızların cinsel istismarına veya erkekler arasında saldırgan davranışlara göz yuman normları değiştirmek);
Güvenli çevre yaratmak (örneğin, yüksek şiddet riski içeren mahalle ortamlarını tespit etmek ve daha sonra sorun odaklı politikalar ve diğer müdahaleler yoluyla yerel nedenlerini tanımlamak);
Ebeveyn ve bakım veren desteği (örneğin, ilk kez ebeveyn olacak olan gençlere eğitim sağlamak);
Gelir ve ekonomiyi güçlendirme (mikrofinans ve cinsiyet eşitliği eğitimi gibi);
Müdahale hizmetlerinin yaygınlaştırılması (örneğin, şiddete maruz kalan çocukların etkili acil bakıma erişebilmelerini ve uygun psikososyal destek alabilmelerini sağlamak); ve
Eğitim ve yaşam becerileri (çocukların okula gitmesini sağlamak ve yaşam ve sosyal becerilerini geliştirmek için eğitimler düzenlemek gibi).”Açıklamada, SOS Çocukköyü Derneği’nin KKTC’de çocuk koruma sistemlerini polis, sağlıkçılar, hukukçular, öğretmenler ve sosyal hizmet çalışanları ile iş birliği içerisinde kurmaya yönelik hazır projesi bulunduğu ve hayata geçirmeye hazır olduğu kaydedildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.