Çevre kirliliği ve iklim krizi nedeniyle fiziksel dünyaları mahvolan genç kuşağın psikolojileri de bozuluyor. Özellikle sosyal medyanın popüler olmasından sonra Z kuşağı (1997-2012 yılları arasında doğanlar) arasında depresyon ve umutsuzluk duyguları arttı.
Ergenlerin neredeyse yarısı “Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum”, “Hayattan zevk almıyorum”, “Hayatım işe yaramıyor” gibi ifadelere katıldıklarını söylüyor. Ve bu oran, on yıl öncesine göre iki kat fazla.
Psikolog ve Kuşak Uzmanı Dr. Jean Twenge, The Post’a yaptığı açıklamada, “Bu şaşırtıcı bir artış. Ebeveynler haklı olarak çocuklarının ruh sağlığı konusunda endişeli” diyor.
50 bin öğrenciye soruldu
ABD Michigan Üniversitesi tarafından yürütülen ve Dr. Twenge’nin ‘Nesiller: Z Kuşağı, Y Kuşağı, X Kuşağı, Boomers ve Sessizler Arasındaki Gerçek Farklar – ve Amerika’nın Geleceği İçin Ne Anlamları Var’ adlı kitabında yer alan araştırma, gençler arasındaki ergen kaygısı ve depresyon oranlarındaki artışı ortaya koyuyor.
Twenge’e göre bir numaralı neden sosyal medya ve ekran süresi. “Ergen depresyonundaki artışın başlıca nedeninin bu olduğuna dair hiç şüphe yok” diyen Twenge, “Geçtiğimiz on ile on iki yıl içinde gençlerin günlük yaşamındaki en büyük değişiklik bu. Başka hiçbir neden buna yaklaşamaz bile” diyor.
Araştırmada, 1991’den beri her yıl ülke çapında, 8, 10 ve 12. sınıflardaki 50 bin öğrenciye, şu ifadelere katılıp katılmadıkları soruldu.
“Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum”
“Hayattan zevk almıyorum”
“Hayatım hiçbir işe yaramaz”
Rakamlar, yaklaşık 2012 yılına kadar sabit kalırken sonraki yıl keskin bir yükselişe geçti. O zamana kadar öğrencilerin yüzde 20’den azı “Hayatımdan zevk almıyorum” ifadesine katıldığını söylemişken bu rakam yarısına ulaşmış durumda.
Bu da, Instagram, Snapchat, TikTok gibi sosyal medya platformlarının yükselişiyle aynı zamana denk geliyor.
Ve aynı araştırmaya göre, akıllı telefonlar çıkalı beri flört eden, ehliyet alan ve ücretli çalışan gençlerin oranı da düştü.
“Sosyal medya ve akıllı telefonlarla gençlerin boş zamanlarını nasıl geçirdikleri konusunda temel bir değişiklik yaşandı” diyen Twenge, “Bu da arkadaşlarla yüz yüze daha az zaman, daha az uyku demek. Akıl sağlığı için kötü bir reçete…” diye ekliyor.
Sosyal medyaya giriş yaşı 16’ya yükseltilmeli
Bu yılın başlarında Genel Cerrah Vivek Murthy de sosyal medya çağında, genç depresyonunun ve intiharın yükselişte olduğu konusunda uyardı. Hem erkekler hem de kızları etkileyen bu durum, yine de kızları daha çok vuruyor.
Twenge’e göre bunun nedeni, Instagram gibi platformların, kızların kendilerini karşılaştırma ve sosyal statü içn rekabet etme eğilimini şiddetlendirmesi olabilir. Gençler artık fotoğraflarının kaç beğeni alacağını, kaç yeni takipçi geleceğini düşünüyor.
Twenge, ergen ruh sağlığı krizinin sadece pandemiden kaynaklandığı görüşünün de yanlış olduğunu düşünüyor ancak “Hızlanmada etkisi olduğunu da göz ardı edemezsiniz” diyor.
Son yıllarda intiharın Amerikalılar arasında ikinci önde gelen ölüm nedeni olduğuna dikkat çeken Twenge, ailelerin, çocuklarını akıllı telefonlardan ve sosyal medyadan olabildiğince uzun süre uzak tutmaları gerektiğini söylese de, asgari sosyal medya yaşını 16’ya çıkarmak gibi daha radikal çözümlere ihtiyaç olduğuna inanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.