Ah Bertan Zaroğlu ah!
Dün yine sosyal medya üzerinden amacını aşan açıklamalar yapmışsın.
Kıbrıs halkı tarafından sevilip, sanatı büyük bir beğeni ile izlenen bir üstadın yazdığı oyun için,
" Sansürlenen oyun sanat değil soytarılık. sansürlenmesi mevzuata uygun" demişsin.
Gerçi bu beni şaşırtmadı ama yine de insan sormadan edemiyor işte.
Senin vicdanlarda bile yer bulmamış vatandaşlığın, hangi mevzuata ne kadar uygun?
Bir işi mevzuatına uydurmakta usta olduğunu aldığın çürük raporu kanıtladı, onda sıkıntı yok da, sansürlenen bu oyunda sığındığınız mevzuat bu çağa ve bu halka ne kadar uygun?
Bunu sorguladın mı hiç?
Sanmıyorum.
Eğer sorgulasaydınız, çağdaş hale getirilmeye çalışılıp, sanatçılardan oluşan bir kurulun kaldırılıp yerine siyasi atamalardan oluşan “edep kurulu” gibi çağdışı oluşumu desteklemezdiniz.
Bu bile sanat konusundaki bilgi seviyenizi ve sanata bakış açınızı ortaya koymuyor mu?
Yasayı çağdaş hale getirmek yerine tiyatronun yapısını çağ dışı hale getirerek mevzuata uydurmak mı sanata verdiğiniz değer?
Gerçi dilinden küfür düşmeyen ve şiddet dışında bir yeteneği olmayan birisinden sanatı anlamasını beklemek saflık olur ama yine de öğretmen kalbi işte, herkese belki kendisini geliştirir diye bir şans veriyor.
Ama görünen o ki, değişen bir şey yok.
Hala daha aynı aşağılayıcı üslupla ve küfürbaz dille etrafa sataşmaktan siyasi medet umuyorsun ve sanat hakkında yorum yapabiliyorsun.
E şimdi sormazlar mı insana,
Sanattan ne kadar anlıyorsun ki, o "engin kültürünle(!) bir oyun hakkında sanat mı "soytarılık mı" olduğuna karar verebiliyorsun? diye.
Sonra "Bu oyun Kıbrıs halkını aşağılıyor" diyorsun da, bir kadın vekile cinsellik üzerinden küfretmeyi ve herkes tarafından taktir görüp beğenilen bir ustanın yazdığı oyuna, emeğine soytarılık demeyi övgü mü sanıyorsun? Bundan ala aşağılama mı olur? Demezler mi adama.
Ayrıca "Oyun Türkiye ye düşmanlık aşılıyor" diyorsun.
Gerçi AKP Hükümetinin Türkiye olmadığını bilecek kadar uyanık birisin.
Ama böyle bir algı yaratmanın siyasi pirim yaptığının da farkındasın.
Ancak bu kadar sığ bir düşünce ile asıl Türkiye düşmanlığını sen yaratmıyor musun?
Sırf siyasi çıkar için insanları Türkiye’ye karşı kışkırtmaya değer mi?
Oyunun senaryosunu okuyup okumadığınızı bilmiyorum.
Ama AKP ne söylerse ya da ne yaparsa koşulsuz desteklediğiniz bilinen bir gerçek olduğu için acaba bu olayda da, oyunun içeriğini dahi bilmeden sansüre destek çıkarak bu sansürü asıl isteyenlere şirin görünmeye mi çalışıyorsunuz diye düşünmeden edemiyor insan.
Amacın ne bilmiyorum ama soytarı ile sanatçı arasındaki fark ne biliyor musun?
Soytarı, saraya ve krala şirin gözükmek için çabalayıp sadece güldürür.
Sanatçı ise toplumsal duyarlılıkla, toplumun sorunlarını dile getirir.
Ağlatır, güldürür, ama illa ki düşündürür.
Şimdi sorarım sana ,kralı mutlu etme çabası mıdır soytarılık yoksa halkın bildiğini mizah yolu ile halka anlatarak düşündürmek mi?
Kısacası soytarılar kralı güldürür, sanatçılar ise halkı düşündürür.
Soytarılar sanattan anlasaydı kime hizmet etmenin doğru olduğunu bilirlerdi.
Güldürmenin değil, alkış alacak davranışın makbul olduğunu görürlerdi.
Yani demem o ki, kadınları cinsel meta görüp aşağılayarak kadın ve cinsellik üzerinden mizah yaptığını sanmak soytarılıktır.
Siyasilerin yaptığı hataları mizah yolu ile eleştirmek ise sanattır.
Siyasilere, yöneticilere şirin görünmek için her dediklerini koşulsuzca onaylayıp onları mutlu etmeye çalışmak soytarılıktır.
Halka hizmet etmek için doğruları söylemeden çekinmemek ise sanattır.
Şimdi tekrar soruyorum,
Kim soytarı, kim sanatçı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.