Bizler “Söz namustur”, “İnsan sözüyle adam olur” ilkeleriyle büyüdük.
Büyüklerimiz bize “Sözünüzün güvenirliği kişiliğinizi gösterir” derdi.
Gerçekten de eskiden herkes verdiği sözü tutmaya özen gösterirdi.
En azından verdiği sözü tutmamayı utanç sayacak kadar onurluydular.
Ancak günümüzde bir çok şey gibi bu değerimizi de yitirdik.
İnsanlar bu gün söylediğini inkar edebiliyor ya da verdiği sözü tutmadığı halde hiçbir şey olmamış gibi, pişkin pişkin insanların yüzüne bakabiliyor.
Hele ki seçim dönemlerinde.
Vaatler, sözler havada uçuşuyor.
Gerçi siyasiler tarafından seçim yatırımı olsun diye hep söz veriliyor ama sözünü tutan yok.
İşin ilginç yanı aynı sözler yapılmadığı halde defa defa veriliyor ve halk “belki bu defa tutulur” ümidiyle her seferinde inanıyor.
En çok da Karpaz ve Lefke bölgelerine yapılıyor bu.
Hiçbir şekilde hizmet götürülmeyen ve kendi kaderlerine terk edilen iki mahrumiyet bölgesi.
Dolayısıyla da bu iki bölgenin halkı verilen her söze umutla yapışıyor.
Verilen sözler yerine gelsin diye canla başla uğraşıyor.
Misal Lefke halkına verilen söz.
27 Ağustos 2019 TarihindeLefke Belediye Başkanı, Lefke Gazi Lisesi Okul Aile Birliği, Lefke Sivil Toplum Birlikleri Platformu ve emekli öğretmenlerden oluşan bir heyet Milli Eğitim Bakanı Sn. Nazım Çavuş oğluna gidip, Lefke’ye Kolej açılmasını talep ediyorlar.
Sn. Çavuşoğlu’da 30 Kişilik bir kolej açacağına dair söz veriyor.
Kime veriyor bu sözü?
Lefke’nin tüm halkını temsil eden heyet nezdinde tüm Lefke halkına veriyor.
Aslında eğitim hakkı almak isteyen çocuklarımıza veriyor.
Çocuklar yurt dışında yüksek öğrenim görmek için kolej eğitimi istiyor.
Hakları değil mi?
Te Yeşilırmak’tan Güzelyurt’a, Lefkoşa’ya koleje giden öğrenciler var.
Her Allah’ın günü yollarda onca kaza olup, onlarca can hayatını yitirirken, çocukların kendi bölgelerinde eğitim alma isteği çok mu?
Bu çocukların hayatından daha önemli ne olabilir ki?
Kaldı ki madem gereğini yapmayacaktınız neden göz boyamak için ilçe yaptınız?
Eğer ilçe yaptıysanız gereğini yapmak da göreviniz.
Sn. Bakanım!
Sn. Çavuşoğlu!
30 Kişilik bir sınıf açmak bu kadar zor mu?
30 Kişilik sınıfa ayıracak bütçemiz yok mu?
Zaten okulların hemen hemen tüm yükünü Okul Aile Birlikleri aracılığı ile aileler çekiyor, zaten öğretmenler bu çocuklara hangi okul olursa olsun o zamanı ayıracak.
Lefke’de bina sorunu da yok.
O zaman sözünüzü tutmamanıza neden ne?
“Herkesin dinini öğrenmeye hakkı var” diyerek “yeni bir ilahiyat Anadolu Lisesine ihtiyaç var” diye açıklama yaptınız.
Peki bu çocukların yaşama ve istediği eğitimi alma hakkı yok mu?
Daha gün doğmadan yollara dökülen bu çocukları herhangi birinin başına bir şey gelse, bunun telafisi var mı?
Ya da bu çocuklar onca yolu gidemeyeceği için ideallerinden ve hayallerinden vazgeçerse mutlu mu olursunuz?
Kim kaybeder?
Kaybedecek olan toplum değil midir?
Yeşeren her fidan toplumun nefesi olur.
Karartılan her yarın da toplumun bütününün karanlığı olur.
Bir öğretmen olarak sizin bunu benden daha çok hissettiğinizden eminim.
Bu çocukların eğitim alamayıp geleceklerinin kararmasının da, yollarda başlarına gelebilecek bir kazanın da vebali ağır olur ve üzülerek söylüyorum bu vebal sizin boynunuzda asılı kalır.
Sizin insan olarak çok duygulu ve hassas olduğunuzu biliyorum.
O yüzden bu vebali kaldıramazsınız.
Lütfen bu çocuklara verdiğiniz sözü hatırlayın ve yerine getirin.
Biz de bu çocuklara “Söz namustur” ilkesini tekrardan öğretmiş olalım…
Bu çocuklar hepimizin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.