“KKTC’de Süt Üretimi, Süt ve Süt Ürünleri Ticareti Çalıştayı” sonuçlarına göre, ülkede süt ve süt ürünleri eylem planı oluşturulması ve mevzuatın gelişmiş ülkelerde olduğu gibi oluşturularak Avrupa Birliği’ne uyumlaştırılması gerekiyor.
KKTC’de uygulanan süt politikalarının ve sektörde izlenecek yol haritasının belirlenmesi amacıyla sektördeki tüm paydaşların, Türkiye’den ve KKTC’den akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Süt Üretimi, Süt ve Süt Ürünleri Ticareti Çalıştayı” bugün tamamlandı.
Çalıştayın sonuçları saat 11.00’de Lord’s Palace Hotel’de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre açılışı dün gerçekleştirilen ve iki gün süren çalıştaya hayvancılık, süt üretimi ve süt sanayi sektöründen paydaşlar olmak üzere üretici örgütleri, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler ve akademisyenlerden oluşan 160 kişi katıldı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci, Süt Endüstrisi Kurumu Müdürü Fide Kürşat, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, K. T. Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Candan Avunduk, Damızlıkçılar Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada ve Dr. Atilla Yetişmiyen’in kamuoyuyla paylaştığı değerlendirme ve sonuç raporu, akademisyenler tarafından hazırlanan on yedi maddelik görüş ve önerileri içeriyor.
Basın toplantısında, Çalıştay sürecinde gerçekleştirilen ankette ortaya çıkan yorumlar da paylaşıldı.
ÇALIŞTAY SONUÇLARI
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Süt Üretimi, Süt ve Süt Ürünleri Ticareti Çalıştayı”nda ortaya çıkan on yedi maddelik değerlendirme ve sonuçlar şöyle:
“Hayvancılık sektöründe kayıt yetersizliği var.Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde genetik ve çevresel altyapıda yetersizlikler bulunuyor. Küçükbaş süt üretimindeki eksiklik hellimin miktar ve kalitesini olumsuz etkiliyor. Hayvan besleme ağırlıklı olarak, kesif yeme dayalı olarak yürütülmekte, yeşil kaba yem üretiminde suya bağlı olarak yetersizlik var. Mevzuatın başta gelişmiş ülkelerde olduğu gibi oluşturulması ve Avrupa Birliği’ne uyumlaştırılmasına ihtiyaç var. Süt ve süt ürünleri eylem planı oluşturulmalı ve izlenmeli. Süt üretiminde arz fazlası olunan dönemlerde hayvan varlığının regule edilmesi veya toplumsal tüketimi artırıcı (okul sütü gibi) sosyal projelerin uygulanması gerekiyor. Hayvan hastalıkları ve sürü sağlığı konusunda sorunlar var.
Piyasada, SÜTEK’in tekelci bir yapıya sahip olduğu algısı var. Miktar bazlı doğrudan üretimi yönlendiren destekleme politikaları süt üretim miktarını artırmış, kaliteyi düşürmüş durumda. Süt ürünlerinde talebi dikkate almayan bir üretim yapısı var ve tüketicinin damak tadına uygun olan süt ürünlerinin ithal ediliyor. Süt ürünlerinde ürün çeşitliliğinin sağlanmasıyla tüketici taleplerini sağlayacak piyasanın oluşması gerekiyor. SÜTEK, süt üreticileri ve imalatçılara ilişkin her türlü çalışmaları yapıyor, süt ürünleri piyasasının işleyiş ve gözetiminde tam yetkiye sahip değil ve bu alanda yetki boşluğu bulunuyor. Süt sanayisi kaliteli ham maddeye ihtiyaç duyuyor, çiğ süt alımında kalitenin bir kriter olması ve bunun bir mevzuata dayandırılarak yürütülmesi gerekir.
Hellimin coğrafi işaret alması önemli bir kazanım ancak gerek iç piyasada gerekse dış piyasada tüketimi artırmak için tanıtım faaliyetlerinde bulunulması gerekir.Hellim ihracatında dış pazarlarda güçlü olabilmek için ihracatçıların bir araya gelerek örgütlü davranmaları gerekir. Süt arzının fazla olduğu zamanlarda, sütü en etkin değerlendirme yöntemlerinden biri süt tozu üretimi.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.