“ESASEN KONUNUN, BU AŞAMADA DOĞRU ADRESİNİN PARTİ MECLİSİ DEĞİL, BAKANLAR KURULU OLDUĞU KAMUOYUNCA TAKDİR BUYURULACAKTIR”
“GELİNEN AŞAMADA, KKTC HÜKÜMETİ’NİN, İKİ DEVLET ARASINDA MUTABAKATLA SONUÇLANDIRILAN HÜKÜMETLERARASI ANLAŞMA TASLAĞINI, DEVLET YÖNETİMİ SORUMLULUĞUYLA SONUÇLANDIRMASI VE GECİKMEKSİZİN PROJENİN UYGULAMA SAFHASINA GEÇMESİ BEKLENMEKTEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, KKTC’ye Türkiye’den su temini projesine ilişkin olarak, son günlerde çoğu eksik veya yanlış bilgilere dayanan açıklama ve yorumların yapıldığına, bunların Kıbrıs Türk kamuoyunda konuya ilişkin çeşitli soru işaretleri ve kavram kargaşası yarattığının görülmekte olduğuna işaret ederek, “Tek amacı Kıbrıs Türk halkının refahını ve yaşam kalitesini artırmak, ülkelerimiz arasındaki sarsılmaz bağı daha da güçlendirmek olan bu projenin evveliyatı, kapsamı ve süreçte yaşanan gelişmeler hakkında saygıdeğer Kıbrıs Türk kamuoyunun aydınlatılması ihtiyacı hasıl olmuştur” dedi.
Büyükelçilik, “26 Aralık 2015 günü yapılan CTP Parti Meclisi toplantısında, üzerinde TC ve KKTC heyetlerince mutabık kalınan Hükümetlerarası Anlaşma taslağının görüşüldüğü ve varılan uzlaşmaya karşı çıkıldığının öğrenilmiş olduğunu” kaydederek, “Sözkonusu toplantıyı takip eden günlerde basına yansıyan, “su konusunda Türkiye ile görüşmelerden bir sonuca varılamadığı” yönündeki açıklama ve yorumlar gerçeği yansıtmadığı gibi, kavram kargaşası yaratıcı niteliktedir. Esasen konunun, bu aşamada doğru adresinin parti meclisi değil, Bakanlar Kurulu olduğu kamuoyunca takdir buyurulacaktır” ifadelerine yer verdi.
“Gelinen aşamada, KKTC Hükümeti’nin, iki devlet arasında mutabakatla sonuçlandırılan Hükümetlerarası Anlaşma taslağını, devlet yönetimi sorumluluğuyla sonuçlandırması ve gecikmeksizin projenin uygulama safhasına geçmesi beklenmektedir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, KKTC’nin su sorununun çözüme kavuşturularak, suyun yönetim ve denetiminin Kıbrıs Türk halkı adına KKTC Hükümeti’nin sorumluluğunda olduğunu; etkin ve verimli bir işletme sisteminin kurulması için ise gerekli her türlü desteği vermeye devam etmekte olduğunu kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyar” denildi.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklama şöyle:
“KKTC’ye Türkiye’den su temini projesine ilişkin olarak, son günlerde çoğu eksik veya yanlış bilgilere dayanan açıklama ve yorumların yapıldığı, bunların Kıbrıs Türk kamuoyunda konuya ilişkin çeşitli soru işaretleri ve kavram kargaşası yarattığı görülmektedir. Tek amacı Kıbrıs Türk halkının refahını ve yaşam kalitesini artırmak, ülkelerimiz arasındaki sarsılmaz bağı daha da güçlendirmek olan bu projenin evveliyatı, kapsamı ve süreçte yaşanan gelişmeler hakkında saygıdeğer Kıbrıs Türk kamuoyunun aydınlatılması ihtiyacı hasıl olmuştur.
1. KKTC’ye su temini projesi, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında 19 Temmuz 2010 tarihinde imzalanan “KKTC’nin Su İhtiyacının Karşılanmasına İlişkin Hükümetlerarası Çerçeve Andlaşma”ya dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Suyun dağıtılması ve bu bağlamda gerekli yatırımların finansmanının “Yap İşlet Devret” (YİD) modeli ile karşılanacağı, iki ülke arasında 4 Aralık 2012 tarihinde imzalanan “TC-KKTC Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” ile hükme bağlanmıştır.
2. Sözkonusu projenin ivedilikle tamamlanarak, KKTC halkının biran evvel cansuyuna kavuşabilmesi için hükümetimizce bugüne kadar yatırımlarla birlikte toplam 1,6 Milyar TL kaynak aktarılmıştır. Boyutu, kapsamı ve teknik özellikleri itibariyle benzeri bulunmayan projenin beklenen faydayı sağlanabilmesi için büyük ölçekli finansman gerektiren ilave yatırım ve tesislerin (isale hatları, atıksu ve yağmur suyu tesisleri ve drenajlar) hayata geçirilmesi ve sürdürülebilir, etkin bir dağıtım sistemi kurulması gerekmektedir. Bahsigeçen yatırımlar için asgari 600 milyon TL ek maliyet sözkonusu olacağı tahmin edilmektedir. Anılan yatırımların, yukarıda bahsedilen 4 Aralık 2012 tarihli “Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” çerçevesinde YDİ modeli ile özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.
3. Bu çerçevede, Türkiye tarafından önerilen model, suyun yönetim ve denetimin KKTC tarafında kamu otoritesinde olmasını; işletmesinin ise gerekli yatırım ve tesis ihtiyaçlarının aksamaya yol açmadan karşılanması için özel sektör tarafından yapılmasını öngörmektedir. Bu modelin amacı, Türkiye’den gelen suyun tüketicilere dağıtımında etkinlik ve verimliliğin sağlanması, tüketicilerin kullanımına kaliteli ve kesintisiz şekilde sunulmasıdır. Bu anlayışla hazırlanan Hükümetlerarası Anlaşma” (HA) taslağı 7 Nisan 2015 tarihinde KKTC tarafına iletilmiştir. Takip eden dönemde, önerdiğimiz modelle ilgili üst düzey ziyaretler sırasında muhtelif defalar KKTC’li muhataplara bilgi verilmiş; ayrıca Büyükelçiliğimizce farklı zamanlarda KKTC makamları, iktidardaki partilerin yönetimleri, ve Belediye temsilcilerine (BESKİ’nin de iştirak ettiği) yönelik üç ayrı tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. KKTC’ tarafından yazılı yanıt beklendiği birçok kere, Hükümet ve parti temsilcilerine hatırlatılmıştır.
4. KKTC tarafı nihayet, Aralık 2015 ayında bazı yazım değişiklikleri içeren karşı bir taslak metin sunmuş ve bunun neticesinde 24-25 Aralık 2015 tarihlerinde KKTC’de yapılan iki ülke resmi heyetleri arasındaki görüşmelerin sonucunda, KKTC makamlarının önerdiği hususlar da anlaşmada yansıtılmak suretiyle ortak bir Hükümetlerarası Anlaşma taslağı üzerinde mutabakata varılmıştır.
5. Hükümetlerarası Anlaşma’nın imza ve onay işlemlerden sonra, yaklaşık 1 yıl alacağı tahmin edilen ihale sürecinde, suyun gecikmeksizin Kıbrıs Türk Halkının istifadesine sunulmasını teminen sözkonusu anlaşmaya ortak çalışmayla geçici bir hüküm eklenerek, DSİ’nin suyu Belediyelerin depolarına kadar götürmesi ve başvuracak Belediyelere su verilmesini sağlayacak düzenlemeler de yapılmıştır.
6. Ancak, 26 Aralık 2015 günü yapılan CTP Parti Meclisi toplantısında, üzerinde TC ve KKTC heyetlerince mutabık kalınan Hükümetlerarası Anlaşma taslağının görüşüldüğü ve varılan uzlaşmaya karşı çıkıldığı öğrenilmiştir. Sözkonusu toplantıyı takip eden günlerde basına yansıyan, “su konusunda Türkiye ile görüşmelerden bir sonuca varılamadığı” yönündeki açıklama ve yorumlar gerçeği yansıtmadığı gibi, kavram kargaşası yaratıcı niteliktedir. Esasen konunun, bu aşamada doğru adresinin parti meclisi değil, Bakanlar Kurulu olduğu kamuoyunca takdir buyurulacaktır.
7. Gelinen aşamada, KKTC Hükümeti’nin, iki devlet arasında mutabakatla sonuçlandırılan Hükümetlerarası Anlaşma taslağını, devlet yönetimi sorumluluğuyla sonuçlandırması ve gecikmeksizin projenin uygulama safhasına geçmesi beklenmektedir.
8. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, KKTC’nin su sorununun çözüme kavuşturularak, suyun yönetim ve denetiminin Kıbrıs Türk halkı adına KKTC Hükümeti’nin sorumluluğunda olduğunu; etkin ve verimli bir işletme sisteminin kurulması için ise gerekli her türlü desteği vermeye devam etmekte olduğunu kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyar."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.