Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy BRT’de özel yayına katılarak reel sektöre yapılması planlanan çalışma ve enerji konusunda açıklamalarda bulundu.
Bakan Taçoy, Bakanlar Kurulu’nun yarınki gündeminde ekonomi ve ekonomik program olacağını söyledi.
Taçoy, “Yüzde yüz diyorum Bakanlar Kurulu’nun yarınki toplantısında ekonomi ve ekonomi ile nasıl başa çıkacağımız yer alacak. Ve bir taraftan da ekonomik program olacak” dedi..
Bakan Taçoy, protokolle reel sektöre gidecek kredinin yeterli olmadığını ve iş dünyasına uzun vadeli krediler sağlanması yönünde çalıştıklarını söyledi.
Taçoy, “Reel sektöre büyük bir pay gidecek ama bu yeterli mi? Tabi ki yeterli değil ama büyük bir pay reel sektöre gidecek. Reel sektörün esasında hayatından bir kesit tamamen nakit akışı olmayan yoğun bakımda geçmiştir.Bunun üstesinden gelebilmek ancak ve ancak uzun vadede krediler ile olabilir. Bu krediler işadamının hayatını uzatacak bir yaklaşım içinde olacak bir katkıdır…İkinci ekonomik pakette bunun üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Bakan Taçoy konuşmasında daralan piyasaya enjekte edilecek para miktarının artırılması gerektiğini vurguladı.
Hasan Taçoy, “Bizim yapacağımız tabi ki borçlanma yönü ile piyasaya para enjekte etme yoluna gitmemiz. Maliye’nin gelirleri içerisinde devletin yatırım araçları ve piyasaya sürdüğü iş imkanları ile enjekte edeceği para miktarı çoğalacak ondan cenere eden paranın özel sektöre yansıması sağlanacak…Bizim öngörülerimiz arasında piyasaya enjekte edilecek para miktarının artırılması, tahvil yolu ile borçlanmaya gidilmesi, devletin bu tahvil yolu ile elde edilecek gelirlerden hem faiz farkı fonu yaratabilmesini sağlayabilmek hem de iç piyasaya iş imkanlarının artabileceği noktada hareketlerin gerçekleşebilmesini sağlayabilmek. Yeni girşimcilerin girişimlerini destekleyebilecek programların başlatılmasını sağlayabilmek” diye konuştu.
Taçoy bir soru üzerine imzalanan Mali ve İktisadi Protokoldeki maddelerin eylem planı olmadığını ifade etti.
Bakan Taçoy, “Esasında bunlar eylem planı değildirler. Bunlar zaten yapılması gereken bu üzerinde çalışılan işlerdir. Bunlar herhangi bir şekilde bunu yap da parayı al diye bir unsur da yok. Kim ne isterse yorumlasın. Ben okuduğuma, ne olduğuna bakarım. Bu şartların bir şekilde yıl içerisinde tamamlanacağı öngörülüyor. İçerisinde birçok reformlar vardır. Ancak bu reformlar zaten üzerinde çalışılan reformlardır. Anavatan Türkiye’ye denmiştir ki KKTC ekonomisine enjekte edilmesi gereken bir para vardır. Bu programla bu parayı tedarik ediyorum denmiştir. Hiç başka birşey değildir” dedi.
Ekonomi Bakanlığı’nın ekonomik yaptırım ve uygulaması olmadığına işaret eden Taçoy, “Bu günlerde zaten Ekonomi Bakanından başka herkes Ekonomi Bakanıdır. Benim Bakanlığımın görevleri arasında Ekonomi var. Ama ekonomik herhangi bir uygulama veya yaptırım yok. Ticaret Dairesi, Sanayi Dairesi ve Şirkterler Mukkayitliğinin ekonomi ile ne alaka.?İşte ekonominin küçüçük bir parçası toplamın yüzde 20’si diyelim.Esası başka yerlerde. Ama şu var ki eğer Ekonomiden sorumlu isem ve eleştiri alacaksam da ekonomik olan açılımların da tarafımca söylenmesi ve yapılması gerektiğini iddia ederim. Bunu da her şekli ile yaparım. Bankalar için çıkması gereken kredinin nasıl çıkması gerektiğini daha önce bu süreçte iddia ettiysem yine iddia ederim” dedi.
Bir soru üzerine Bakan Taçoy, AKSA ile ilgili önümüzdeki günlerde bir açılımın söz konusu olamayacağını vurguladı.
Taçoy, “AKSA ile ilgili herhangi bir açılım göremeyeceğiz. Sebebi belli bir sözleşmenin olması ve 2024 yılına kadar devam edeceğidir” dedi.
Hasan Taçoy, AKSA’nın; akaryakıt ve işçi parası verdiğini, kira ödememesi halinde, Elektrik Kurumu ile hemen hemen aynı ücrete enerji mal edebileceğini de dile getirdi.
Taçoy, “AKSA akaryakıt ve işçi parası verir. Sizden çok daha az işçi parası verir. Ve siz AKSA’ya makine kira amortisman geliri ödersiniz. Her kilowatt başı 3.76 Dolar cent ödersiniz. Elektrik Kurumu kaça mal eder? Elektrik Kurumu da AKSA ile hemen hemen eş bir fiyata kira amortisman gideri olmamasına rağmen eş bir fiyata üretimi maliyet unsuru olarak gösterir.İkisinin maliyetleri hemen hemen eşit olur. Demek ki AKSA’nın kira gideri olmasa üretim mekanizamsı içerisinde çok daha ucuza mal edeceğimiz kesin. Kurum özellikle sendika AKSA’yı şikayet eder kendi zevayirini kurtarmak için. Fiyatların yüksekliğini ortadan kaldırmak için” dedi.
Taçoy, elektrik fiyatlarında düşüş için, Elektrik Kurum’u içinde yapılan harcamaların kısılması gerektiğini söyledi.
Enerji fiyatlarındaki artıştan, Kıb-Tek’i sorumlu tutan Taçoy, “Fiyatların yüksekliği nerden kaynaklanır? Yedek parça satın alınması. İhtiyaç var ya da yok. Fuzuli masrafların devam etmesi. İnanılmaz derecede israfın veya diğer işlerin yapılabileceği noktasındaki hareketlerin gerçekleşmemesi. Yeterince tahsilatın gününde yapılmaması gibi işlerle birlikte bu kurumun hayatı belli bir noktadan belli bir noktaya gelmiştir” dedi.
AKSA ile imzalanan sözleşmenin 2024 yılına kadar devam edeceğini yineleyen Bakan Taçoy, AKSA konusunda UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nun, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmanın son paragrafına dikkat edilmesini istedi.
Taçoy, “Sayın vekilin sözlerinin son paragrafını tekrar dinleyin. Her iki taraf anlaşma adına masaya oturur, taraflar anlaşamazsa, sözleşme tek taraflı bozulur, diğer taraf mahkemeye başvurur. Böylesi bir durumda, sizden ürettiği ama size satmadığı veya üretmediği enerjinin parasını alır, hem de tazminatı alır. Biz de öyle bir kaynak yok. Onun için 2024’e kadar bir süreç var ve bu süreç yaşanacaktır” dedi.
Hasipoğlu’nun “sözleşme, Covid-19 salgını mücbir sebep gösterilerek fesih edilebilir” sözlerine değinen Taçoy, “Biz 2 ay süreyle mücbir sebep ilan ettik. 2 ay için 2024 yılına kadar devam edecek bir sözleşmeyi mi bozacaksınız? Var mı böyle bir hukuksal yaptırım? Yok. Ama bizim burada esas düşünmemiz ve düşürmemiz gereken nokta, 2024 yılı sonrası için kurumun içerisindeki maliyetlerdir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.